SERAY SAYAR LEVENT
Köşe Yazarı
SERAY SAYAR LEVENT
 

Erken çocukluk döneminde neden eğitim önemli?

Yazımın başlığı biraz uzun oldu. Ancak belki ebeveynlerin dikkatini çeker ve okuma ihtiyacı doğar diye düşündüm.   Zira, yıllardır mesleğin içindeyim ve hala eğitimin bebeklikten başladığını 24 ay itibarıyla da profesyonel eğitimin, çocukların geleceği için ne kadar önemli olduğunu dilim döndüğünce anlatmaya çalışırım. Ailelerin, hala ehil olmayan insanlara çocuklarını teslim etmelerine çare bulamamın çaresizliği ile yılmadan usanmadan yazmaya anlatmaya devam edeceğim. Çünkü eğitim, bir ülkenin asıl gelecek problemidir ve geleceğimize bu büyüttüğümüz çocuklar yön verecektir. Yoksa karanlık bir tünelde ışığı göremeden zifiri karanlığa gömülmeye mahkûmuz.   Öncelikle 24 ay öğrenci alan hiçbir kurum çocuk bakıcısı değildir. Elbetteki bakımı ve sağlığı bizler için çok önemli olan çocuklarımızın, en önemli ihtiyacı olan eğitimi, gelişimi, hayata güvenli başlamaları as olan vazifemizdir ki bizler ebeveynler kadar çocuklarımıza iyi bakamıyız, ancak onlara sevgimizi, ilgimizi vererek güvende büyümelerini sağlarken normal gelişim süreçlerini tamamlamalarına destek oluruz. Nihayetinde aldığımız bütün eğitimler çocuğu yaşama hazırlamak içindir.   Peki, eğitim sistemlerinin ve çocukluk dönemlerinde ki eğitim kurumlarının asıl amacı nedir? Eğitim sisteminin amacı, genellikle toplumun ihtiyaçlarına ve değerlerine uygun olarak bireylere bilgi, beceri, değerler ve sosyal normlar kazandırmaktır. Özellikle bir ülkenin veya toplumun eğitim sisteminin amacı, çeşitli faktörlere bağlı olarak değişebilir. Ancak genel olarak şu amaçları içerir: Bilgi ve Beceri Kazandırmak: Eğitim, öğrencilere temel bilgi ve pratik beceriler kazandırmak için tasarlanmıştır. Okuma, yazma, matematik gibi temel beceriler, bu amaçla öğretilir. Karakter Gelişimi: Eğitim, öğrencilere etik değerler, sosyal sorumluluk ve kişisel karakter gelişimi gibi değerler kazandırmayı hedefler. İnsan Potansiyelinin Geliştirilmesi: Eğitim, öğrencilerin potansiyellerini maksimize etmelerine yardımcı olmayı amaçlar. Bu, öğrencilerin ilgi ve yeteneklerine uygun alanlarda kendilerini geliştirmelerini içerebilir. Toplum İçin Yararlı Bireyler Yetiştirmek: Eğitim, topluma katkıda bulunabilecek, işgücüne katılabilen ve demokratik bir toplumun gereksinimlerine uyum sağlayabilen bireyler yetiştirmeyi amaçlar. Sosyal Entegrasyon: Eğitim, bireyleri topluma entegre etmeyi ve sosyal normları öğretmeyi hedefler. Bu, kültürel değerlerin ve normların aktarılmasını içerir. Ekonomik Kalkınma: Eğitim, bir ülkenin ekonomik kalkınmasına katkıda bulunabilir, çünkü nitelikli işgücü oluşturarak ekonomik büyümeyi teşvik edebilir.   Her ülkenin eğitim sistemi kendi özel ihtiyaçlarına ve hedeflerine göre şekillenir, bu nedenle amaçlar ülkeden ülkeye farklılık gösterebilir. Ve yukarıda sıraladığım nedenler ki özellikle geleceğinizin daha güvenli bir çevrede yaşaması, ekonominin düzlüğe çıkması adına çok önemli maddelerdir. Eğitimin sonucunda; Ülkenin standartları, yaşam kalitesi yükselirken, milli gelirde sarf edilen sağlık, suç, sosyal yardımlarda daha aza iner ki örnek verilirse; işinde kalifiye olmuş bir personelde iş kazaları azalırken, hapishanelerinde zamanla iş görmez olduğunu diğer ülkelerin örnekleriyle görebiliriz. Ayrıca fakirlik oranının azalmasıyla sosyal yardım ihtiyaçları da  en aza indirgenebilir.   Anlayacağınız aslında eğitim, sadece bir çocuğun iyi yetişmesinde öte ülkenin iyileşmesine vesile olacak en önemli noktadır. O yüzdendir ki eğitime vurulan her balta, ülke insanlarının birilerine bağımlı ve bağlı yaşamasına neden olur. Yok edilmek istenen toplumu, eğitimden uzaklaştırın, fakirliğe mahkum edin… Savaşmaya gerek kalmadan o ülkeyi işgal etmiş olursunuz.   Peki, çocukluk dönemden eğitimin önemi bu yazılanların neresinde derseniz? Aslında eğitim bebeğin ana karnına düşmesiyle başlar ve ilk 14 yıl bir bireyin yetişip, karakterinin gelişmesi adına en önemli süreçtir. Bu yüzden çocukluk dönemi eğitim veren kurumların, oldukça donanımlı ve nitelikli olması o toplumu şekillendirecek en önemli dinamiktir.   Bizler çocuklarımız için en iyisini yapmak ve araştırmak zorundayız, bu bağlamda arara yazılarımda da söz ettiğim Waldorf eğitimi aslında Türk insanın en yakın olabileceği sistemlerden biridir ki 18.yüzyıldan bu yana çok fazla kuramcı deneme ve sınamayla sürekli çocuk gelişimi üzerine araştırma yapmışlar ve sonuçta hepsinin ortak noktası, küçük yaşta başlayan eğitimlerin sürekliliğinin çok önemli olduğu, bunlardan en önemlisi öğretilenlerin davranışa dönüşmesi için çocuğun aynı öğretmenle yola devam etmesi olmuştur.   Waldorf eğitim sistemine gelince, öğrencilerin aynı öğretmenle uzun bir süre boyunca eğitim almasını vurgulayan bir pedagojik yaklaşımdır. Bu yaklaşımın önemli nedenleri: Bireysel Bağlantı ve Güven: Aynı öğretmenle uzun süreli bir ilişki, öğrencilerin öğretmenlerine güvenmelerini ve daha kişisel bir bağ kurmalarını sağlar. Bu, öğrencilerin özgürce düşünmelerini ve öğrenmeye daha istekli olmalarını teşvik edebilir. Kişiselleştirilmiş Öğrenme: Aynı öğretmen, öğrencilerin güçlü yönlerini ve zayıf yönlerini daha iyi anlayabilir. Bu sayede eğitim, öğrencinin ihtiyaçlarına daha iyi uyarlanabilir ve kişiselleştirilebilir. Süreklilik ve İstikrar: Öğrencilerin aynı öğretmenle uzun süreli bir ilişkisi, öğrenme sürecindeki istikrarı artırabilir. Öğrenciler, her yıl farklı öğretmenlerle uyum sağlama zorunluluğunu yaşamazlar. Kültürel ve Sanatsal Eğitim: Waldorf eğitimi, kültürel ve sanatsal unsurları önemser. Aynı öğretmenle sürekli çalışmak, bu tür öğrenme deneyimlerini daha derinlemesine ve sürdürülebilir bir şekilde sunma fırsatı sağlayabilir. Öğrenci Gelişimi: Uzun süreli bir öğretmen-öğrenci ilişkisi, öğrencinin sosyal ve duygusal gelişimine katkıda bulunabilir. Öğrenciler, öğretmenleri ile güçlü bir bağ kurarak, duygusal zekâlarını geliştirme şansına sahip olabilirler. Sonuç olarak, Waldorf eğitiminde aynı öğretmenle eğitimin devam etmesi, öğrencilerin daha derin bir öğrenme deneyimi yaşamalarına ve bireysel olarak daha iyi gelişmelerine katkıda bulunabilir.   Ve lütfen!!!   Çocuklarınızı yapboz tahtasına çevirmeyin, gittiği okulunda bir sıkıntı yaşamıyorsanız ücret artışları ya da saçma nedenlerle kendi egonuz uğruna çocuklarınızı ziyan etmeyin. Zira çocuğun tutarsız davranışlara tepkisi o an değil, sonradan çıkar ve bunca emek, maddi masraf heba olur gider. Bunu yazmamın sebebi sürekli başka kurumlara giden ve bizlerden ücret öğrenmeye çalışan ailelerin, çocuklarını nasıl bir sıkıntıya soktuklarının farkında olmaması. Eğitim devamlılık ister, davranışa dönüşmesi için uzun bir süre gerekir ve her yeni ortamda her şey sil baştan tekrar dönüşür.   Evlatlarınız önemli…Ancak ülkenin refahı için çok daha önemli….   Şimdilik her zaman olduğu gibi hoşça kalın,akıl ve beden sağlığınızı korumaya çalışın!   
Ekleme Tarihi: 12 Eylül 2023 - Salı

Erken çocukluk döneminde neden eğitim önemli?

Yazımın başlığı biraz uzun oldu. Ancak belki ebeveynlerin dikkatini çeker ve okuma ihtiyacı doğar diye düşündüm.

 

Zira, yıllardır mesleğin içindeyim ve hala eğitimin bebeklikten başladığını 24 ay itibarıyla da profesyonel eğitimin, çocukların geleceği için ne kadar önemli olduğunu dilim döndüğünce anlatmaya çalışırım. Ailelerin, hala ehil olmayan insanlara çocuklarını teslim etmelerine çare bulamamın çaresizliği ile yılmadan usanmadan yazmaya anlatmaya devam edeceğim. Çünkü eğitim, bir ülkenin asıl gelecek problemidir ve geleceğimize bu büyüttüğümüz çocuklar yön verecektir. Yoksa karanlık bir tünelde ışığı göremeden zifiri karanlığa gömülmeye mahkûmuz.

 

Öncelikle 24 ay öğrenci alan hiçbir kurum çocuk bakıcısı değildir. Elbetteki bakımı ve sağlığı bizler için çok önemli olan çocuklarımızın, en önemli ihtiyacı olan eğitimi, gelişimi, hayata güvenli başlamaları as olan vazifemizdir ki bizler ebeveynler kadar çocuklarımıza iyi bakamıyız, ancak onlara sevgimizi, ilgimizi vererek güvende büyümelerini sağlarken normal gelişim süreçlerini tamamlamalarına destek oluruz. Nihayetinde aldığımız bütün eğitimler çocuğu yaşama hazırlamak içindir.

 

Peki, eğitim sistemlerinin ve çocukluk dönemlerinde ki eğitim kurumlarının asıl amacı nedir?
Eğitim sisteminin amacı, genellikle toplumun ihtiyaçlarına ve değerlerine uygun olarak bireylere bilgi, beceri, değerler ve sosyal normlar kazandırmaktır. Özellikle bir ülkenin veya toplumun eğitim sisteminin amacı, çeşitli faktörlere bağlı olarak değişebilir. Ancak genel olarak şu amaçları içerir:
Bilgi ve Beceri Kazandırmak: Eğitim, öğrencilere temel bilgi ve pratik beceriler kazandırmak için tasarlanmıştır. Okuma, yazma, matematik gibi temel beceriler, bu amaçla öğretilir.
Karakter Gelişimi: Eğitim, öğrencilere etik değerler, sosyal sorumluluk ve kişisel karakter gelişimi gibi değerler kazandırmayı hedefler.
İnsan Potansiyelinin Geliştirilmesi: Eğitim, öğrencilerin potansiyellerini maksimize etmelerine yardımcı olmayı amaçlar. Bu, öğrencilerin ilgi ve yeteneklerine uygun alanlarda kendilerini geliştirmelerini içerebilir.
Toplum İçin Yararlı Bireyler Yetiştirmek: Eğitim, topluma katkıda bulunabilecek, işgücüne katılabilen ve demokratik bir toplumun gereksinimlerine uyum sağlayabilen bireyler yetiştirmeyi amaçlar.
Sosyal Entegrasyon: Eğitim, bireyleri topluma entegre etmeyi ve sosyal normları öğretmeyi hedefler. Bu, kültürel değerlerin ve normların aktarılmasını içerir.
Ekonomik Kalkınma: Eğitim, bir ülkenin ekonomik kalkınmasına katkıda bulunabilir, çünkü nitelikli işgücü oluşturarak ekonomik büyümeyi teşvik edebilir.

 

Her ülkenin eğitim sistemi kendi özel ihtiyaçlarına ve hedeflerine göre şekillenir, bu nedenle amaçlar ülkeden ülkeye farklılık gösterebilir.

Ve yukarıda sıraladığım nedenler ki özellikle geleceğinizin daha güvenli bir çevrede yaşaması, ekonominin düzlüğe çıkması adına çok önemli maddelerdir.

Eğitimin sonucunda; Ülkenin standartları, yaşam kalitesi yükselirken, milli gelirde sarf edilen sağlık, suç, sosyal yardımlarda daha aza iner ki örnek verilirse; işinde kalifiye olmuş bir personelde iş kazaları azalırken, hapishanelerinde zamanla iş görmez olduğunu diğer ülkelerin örnekleriyle görebiliriz. Ayrıca fakirlik oranının azalmasıyla sosyal yardım ihtiyaçları da  en aza indirgenebilir.

 

Anlayacağınız aslında eğitim, sadece bir çocuğun iyi yetişmesinde öte ülkenin iyileşmesine vesile olacak en önemli noktadır.

O yüzdendir ki eğitime vurulan her balta, ülke insanlarının birilerine bağımlı ve bağlı yaşamasına neden olur. Yok edilmek istenen toplumu, eğitimden uzaklaştırın, fakirliğe mahkum edin… Savaşmaya gerek kalmadan o ülkeyi işgal etmiş olursunuz.

 

Peki, çocukluk dönemden eğitimin önemi bu yazılanların neresinde derseniz? Aslında eğitim bebeğin ana karnına düşmesiyle başlar ve ilk 14 yıl bir bireyin yetişip, karakterinin gelişmesi adına en önemli süreçtir. Bu yüzden çocukluk dönemi eğitim veren kurumların, oldukça donanımlı ve nitelikli olması o toplumu şekillendirecek en önemli dinamiktir.

 

Bizler çocuklarımız için en iyisini yapmak ve araştırmak zorundayız, bu bağlamda arara yazılarımda da söz ettiğim Waldorf eğitimi aslında Türk insanın en yakın olabileceği sistemlerden biridir ki 18.yüzyıldan bu yana çok fazla kuramcı deneme ve sınamayla sürekli çocuk gelişimi üzerine araştırma yapmışlar ve sonuçta hepsinin ortak noktası, küçük yaşta başlayan eğitimlerin sürekliliğinin çok önemli olduğu, bunlardan en önemlisi öğretilenlerin davranışa dönüşmesi için çocuğun aynı öğretmenle yola devam etmesi olmuştur.

 

Waldorf eğitim sistemine gelince, öğrencilerin aynı öğretmenle uzun bir süre boyunca eğitim almasını vurgulayan bir pedagojik yaklaşımdır. Bu yaklaşımın önemli nedenleri:

Bireysel Bağlantı ve Güven: Aynı öğretmenle uzun süreli bir ilişki, öğrencilerin öğretmenlerine güvenmelerini ve daha kişisel bir bağ kurmalarını sağlar. Bu, öğrencilerin özgürce düşünmelerini ve öğrenmeye daha istekli olmalarını teşvik edebilir.
Kişiselleştirilmiş Öğrenme: Aynı öğretmen, öğrencilerin güçlü yönlerini ve zayıf yönlerini daha iyi anlayabilir. Bu sayede eğitim, öğrencinin ihtiyaçlarına daha iyi uyarlanabilir ve kişiselleştirilebilir.
Süreklilik ve İstikrar: Öğrencilerin aynı öğretmenle uzun süreli bir ilişkisi, öğrenme sürecindeki istikrarı artırabilir. Öğrenciler, her yıl farklı öğretmenlerle uyum sağlama zorunluluğunu yaşamazlar.
Kültürel ve Sanatsal Eğitim: Waldorf eğitimi, kültürel ve sanatsal unsurları önemser. Aynı öğretmenle sürekli çalışmak, bu tür öğrenme deneyimlerini daha derinlemesine ve sürdürülebilir bir şekilde sunma fırsatı sağlayabilir.
Öğrenci Gelişimi: Uzun süreli bir öğretmen-öğrenci ilişkisi, öğrencinin sosyal ve duygusal gelişimine katkıda bulunabilir. Öğrenciler, öğretmenleri ile güçlü bir bağ kurarak, duygusal zekâlarını geliştirme şansına sahip olabilirler.
Sonuç olarak, Waldorf eğitiminde aynı öğretmenle eğitimin devam etmesi, öğrencilerin daha derin bir öğrenme deneyimi yaşamalarına ve bireysel olarak daha iyi gelişmelerine katkıda bulunabilir.

 

Ve lütfen!!!

 

Çocuklarınızı yapboz tahtasına çevirmeyin, gittiği okulunda bir sıkıntı yaşamıyorsanız ücret artışları ya da saçma nedenlerle kendi egonuz uğruna çocuklarınızı ziyan etmeyin. Zira çocuğun tutarsız davranışlara tepkisi o an değil, sonradan çıkar ve bunca emek, maddi masraf heba olur gider. Bunu yazmamın sebebi sürekli başka kurumlara giden ve bizlerden ücret öğrenmeye çalışan ailelerin, çocuklarını nasıl bir sıkıntıya soktuklarının farkında olmaması. Eğitim devamlılık ister, davranışa dönüşmesi için uzun bir süre gerekir ve her yeni ortamda her şey sil baştan tekrar dönüşür.

 

Evlatlarınız önemli…Ancak ülkenin refahı için çok daha önemli….

 

Şimdilik her zaman olduğu gibi hoşça kalın,akıl ve beden sağlığınızı korumaya çalışın! 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve cukurovapress.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.