2021 yılı sonu itibarıyla Türkiye'nin toplam nüfusu 84 milyon 680 bin 273 kişi iken 15-24 yaş grubundaki genç nüfus 12 milyon 971 bin 289 kişi oldu. Genç nüfus, toplam nüfusun yüzde 15,3'ünü oluşturuyor. Türkiye’deki bu gençlerin her gün neler yaşadığının, nasıl bir hayat sürdüğünün araştırılması gerekiyor. Yeni neslin amaçlarını, beklentilerini, taleplerini ortaya çıkarmanın vakti geldi de geçiyor bile… Bakın; gençliğin hemen ardından genç yetişkin yaşlara doğru ilerleyen neslin kaygısı daha çok artıyor. 27’li yaşlarda tahammül eskiye göre azalıyor, kişi keskinleşiyor, insanlar ona değiştiğini söylüyor. Kimseye güvenemiyorsun, arkadaş edinmeye cesaret edemiyorsun. İçinde yalnızlaşıyor, dışarıda kalabalıklaşıyorsun. İşte 27 yaşındaki o ikinci ergenlik dönemi, tam da seni sağlamlaştıracak krizi yaşatıyor. 30’lu yaşlara doğru ilerleyen genç yetişkinlere de dikkat etmek gerekiyor. Çünkü bu yaşlarda ruhunuzdaki çocuğu terk edip içinizdeki çocuğu yaşatmaya başladığınız dönem oluşuyor. Uzmanlar 30'lu yaşları “gelmeyen yetişkinlik” ya da “tutuklu kalmış ergenlik” olarak adlandırıyor. Artık sadece “sorunlu” olamadığınız aynı zamanda yaşadıklarınızdan ya da yaşamadıklarınızdan sorumlu olduğunuz yıllar başlamış oluyor. Geçtiğimiz Cumartesi günü Adana’da çevresi tarafından çok sevilen bir avukat kardeşimiz genç yaşta yaşama veda etti. Hayatı sevmesine, idealleri, hedefleri, sevinçleri olmasına rağmen bu yaşamı terk etti. Saygınlığını, kibarlığını, dürüstlüğünü biliyorduk ama kendi içinde yaşadığını, çelişkilerini, şikayetlerini, beklentilerini göz önüne almamışız demek ki! Her gencin yaşama arzusunun en üst noktada olması gerekirken ne yazık ki yaşamın travması, hayal kırıklığı bazen buna izin vermiyor. Hiç bir genç kolay yetişmiyor. Yaşamın zorluğunda eğitimli gençlerin hangi süreçlerden geçtiğini de net olarak biliyoruz. Koşullar ne olursa olsun gençlere sahip çıkmak zorundayız. Ülkemizin yarınlarına dair kafa yoran, ailesini, çevresini, arkadaşlarını seven, herkes ve her kesim tarafından da takdir edilen, yüzü gülen ancak kendi kendine kaldığında çıkmazlara, açmazlara sürüklenen genç beyinlerin bu yönlerini görmezden gelmeyelim artık! Yerelden ulusala tüm yetkili ve etkili, mevki-makam sahibi olanlaradır çağrım! Gençleri ötelemeyin! Sahip çıkın!