Ligde son iki maça girilirken, dördüncülük için yarıştığın rakibinle aranda on puan varsa, son iki maçın sonucu, rakibinle sıralamayı etkilemeyince, bir bakıma bu maç, gösteri niteliğine döndü.Ya tersi olsaydı! Başakşehir, Adana’da bu kadar rahat olabilir miydi? Maçın yıldızı 18 yaşındaki kaleci Deniz Dilmen’i kazanmak için oynatabilir miydi? Biz niye gençlerimizi oynatmıyoruz? Başakşehir 18 yaşındaki kalecisini oynatıp maçta fark yaratmasını sağlıyorsa, biz de 17 yaşındaki Ali Boyacı’yı, 21 yaşındaki Salih Kavrazlı’yı, 20 yaşındaki Arda Kurtulan’ıneden oynatmıyoruzu konuşmalıyız. Son iki maçtır, Demirspor’daki oyun içi kırılmaları ciddi boyutlarda oluyor. Ne demek istediğimi biraz açayım. Beşiktaş maçının 43.üncü dakikasına kadar mükemmel oyun ve pozisyonlar, sonrasında bir kırılma ve sonuç.Başakşehir maçında da biraz bunu gördük. Her zamanki gibi, yüksek pas trafiği ayağa pas, dikine oyun ve en önemlisi de disiplinli oluşumuz. Bu da ancak 8.dakikada golü buluncaya kadar sürdü.  Aynı oyunu, bu sefer maçın ikinci yarısında,ikinci golü bulup, üçüncüsünü defalarca ıskaladığımız zaman diliminde oynamaya başladık. Ta ki üçüncü golü yiyene kadar.Özellikle, ilk yarı ve yenilen gollerde 17 numaralı Keny ve 25 numaralı VitorBrandao tandemimizin içinden geçti. Adana Demirspor, son iki iç saha maçında futbol adına güzel ve doğru işler yaptı ama sonuca yansıtamadı. Bunları bazen şansa da bağlamak gerekiyor. Biraz da bunları, iddianın bitmesine, ligin son haftasına girilmiş olmasına, fiziksel yorgunluklara bağlamak gerekiyor. Böylesi zamandilimende,Montella’nın yerinde olsam, genç oyuncuları oynatarak, farklı bir ambiyans yaratmayı tercih ederdim. Oyunculara; Kişisel performansları değerlendirmeden, Adana Demirspor forması altında müthiş bir futbol keyfi yaşatan, fark yaratan tüm oyuncuları ayrı ayrı kutlamak lazım. VincenzoMontella’ya; Kafasındaki oyun planlarını, futbolcularının saha için oyun karakterlerine yansıtma başarısın gösteren, Sinyor VincenzoMontellabüyük bir alkışı hakkediyor. Seyirciye; Türkiye’de seyirci sayılarına baktığımızda, Adana Demirspor seyircisi dört büyüklerden sonra fark yaratan en önemli seyirci kitlesi, takımın itici gücü. Bu sezon takımlarını iyi desteklediler. Büyük bir alkışı onlar da hakkediyor. Son söz Murat Sancak’a; Adana Demirspor’un, sadece saha içi başarıları değil, futbol okulları, altyapılara yapılan yatırımlar, kurumsal bir şirket modellemesiyle yönetildiğini görüyorum.Tüm bunlar için büyük bir mali kaynak, ciddi bir disiplin gerektirmektedir. Tüm bunlara katkı sağlayan, kulübün küçük büyük her problemiyle ilgilenen Murat Sancak’taalkışı ve saygıyı hakkediyor. Her iki takımın oyuncuları seremoniye,LÖSEV’e kayıtlı, tedavisi devam eden çocuklarla çıkmasını çok önemsedim. Adana Demirspor’a yakışacak bir başka görev de; bu tür sosyal projelere kulüp adına destek verip, şehrin sahiplenmesine sağlamak olmalıdır.