Oyuncuları ayakta alkışı hak etmiyor mu?
Montella’sı ve ekibine övgüler yazılsa çok mu?
Başkanı Murat Sancak, daha fazlasını hak etmiyor mu?
Tebrikler Adana Demirspor!
Bir takım kültürü kolay oluşmadı
Daha maçın başları sayılabilecek bir zaman diliminde golü yiyerek başlayıp, sonra da dört gol ile maçı tamamlamak, her takımın harcı değil. Ama Demirspor için bunları yapmak kolay. Nedeni basit! Birbirini tamamlayan oyuncu grubundan oluşan takımın, oyundaki ezberlerini başarıyla uygulamalarıdır. Bu başarının ana sebebi, Montella’nın takıma yerleştirdiği “takım kültürü”dür.
Bu maçın ve bu sezonun istatistikleri;
İç sahada oynanmış son üç maçın toplam gol sayısı ondört,müthiş sonuç. Ligde ardı ardına aldığı beşinci galibiyet. Avrupa yolunda, ilk üç için önemli sonuç, hedefe az kaldı. Demirspor bu sezon, tüm zamanların en iyi istatistiklerine sahip oldu. Kulüp tarihinin istatistikleri yenileniyor.
Gelelim maça;
Alanya takımının, bu maçta, diğer maçlarda ayıran özelliği, hızlı hücum paslarıyla, özellikle birinci bölgelerinden üçüncü bölgeye geçişleri olabildiğince hızlı ve doğru oyunculara yaptılar. Pozisyonda ürettiler, golde buldular. Bu anlayışı da,Ömer Erdoğan’ın takıma yerleştirdiğini düşünüyorum.En önemlisi, oyunu hiç çirkinleştirmeden, kazanmak adına her şeyi denediler.
Alanya ilk yarının uzatmasında, penaltıyla durumu 2-2’ye getirince, ikinci yarıya ümitlenerek soyunma odasına gitse de,Montella’nın çocukları, yine ezberlerindeki oyunla ikinci yarıya başlayarak pozisyon, gol ve kaliteli oyun ürettiler.
Maça damga vuran iki oyuncu
Birincisi; Yusuf Sarı
Dakika 37’de, üçüncü bölgede önemli bir top kaybını, öndeki en sağdan, defansın en soldaki alana öyle bir koşu yaparak, rakibin ayağından topu çalıp, ciddi bir pozisyonu önlemesi,ilk yarının uzatmalarında, topu birinci bölgeden üçüncü bölgeye sün sürat taşıyarak, topu CherifNdiaye’nin kafasına bırakması, dakika 56’daStambouli ile başlayan atakta, Belhanda’nınşahane pasını her zaman yaptığı, içeri doğru katetme başarısı ve uzak kale direğine sert şutuyla bulduğu gol, dakika 71’de tüm savunmayı peşine takıp son sürat kaleye giderek, gol yapamadığı pozisyon, yani bunların hepsi, Yusuf’un futbol yeteneği ile birlikte oynama arzusunu birleştirdiğinde, neler yapılabileceğinin göstergesiydi. Cumartesi gecesi, izleyenlere keyif verdiğinin resmi, bana göre maça damga vuran oyuncusuydu.
İkincisi; KevinRodrigues
Dakika 18’de CherifNdiaye’nin yaptığı golün bir öncesi Onyekuru’nun topun üzerinde atlayarak yaptığı katkıyı, onun öncesinde ise Rodrigues’in asistini görüyoruz. İkinci golün başlangıç hücumunda yine Rodrigues var. Bunlardan daha önemlisi, dördüncü golde, Belhanda’nın koşu yoluna öyle bir gol asisti yaptı ki, içinde fiziğin tüm unsurlarını (topun hızı, şiddeti, kavisi, vb.) içeriyordu. Biz böylesi asistleri görmeye çok alışkın değiliz.Belhanda’nın topu takip edişini, dokunarak golü buluşunu da çok başarılı buluyorum.
Rodrigues, sadece iki asist yaparak gole katkı sağlamadı. Takımın hücumlarında Onyekuru kadar hücum yaptı. Hızlı hücum denemelerinde ve topa derin paslarla yön vermesi muhteşemdi.
Oyuncu performansları;
Yusuf Sarı ve KevinRodrigues’e ayrı parantez açmıştım.
Ertaç; Yine güven verdi. Hatasız oynadı
Svensson; Asker gibi disiplinli ve çok çalıştı
Morelve Semih; Olabildiğince uyumlu ve hatasızdılar
Stambouli; Yine savaştı, takımın lideriydi.
BadouNdiaye; Bir sekiz numara nasıl oynamalı ya örnektir.
Belhanda; Etkili bir yetenek. Gollük pası takibi ve golü muhteşemdi.
Onyekuru; Hücumda vazgeçilmez oyuncu
CherifNdiaye; Savaşçı yapısıyla, bu maçta da çok mücadeleciydi.
Son söz;
Adana Demirspor’un saha içi performanslarını, bundan kaynaklı başarılarını hem yazıyor hem de yaşıyoruz. Saha içi başarılarının dışında, altyapıda gerçekleştirilen kurumsallaşma, eğitici hoca seçimleri, futbol okulları ve scout ekibi, hepsi uzun uzun ve ayrı ayrı konuşulacak (ya da yazılacak) konular.
Hiçbir başarı tesadüf değildir.