Adana Demirspor evinde konuk ettiği Antalyaspor’u iki golle geçerken, ortaya nefis bir futbol koydu ve attıklarından fazlasını kaçırdı. Güçlü, deneyimli ve oturmuş kadrosu olan Antalyaspor karşısında oynanan oyun, bizi sezon sonunda hedefimiz olan Avrupa’ya taşır…
Maçın ilk yarım saati dengeli geçti, Antalyaspor’un temaslı, rakibin yüzünü kalesine döndürmeyen agresif oyunu, etkili ataklar gerçekleştirmemizi engelledi. İlk yarının son 15 dakikasında oyunun kontrolü bize geçti ve karşılığını iki golle aldık. İkinci yarıya etkili başlayan takımımız kazandığı penaltı ile farkı arttırma şansını kullanamadı. İlerleyen dakikalarda Antalyaspor’un da risk alması sonucu rakip kalede net fırsatlar yakaladık ama skor ikide kaldı. Son derece organize, bloklar arası mesafe bırakmayan, iştahlı, ne istediğini bilen takımımız vardı sahada. Sezon sonuna kadar bu oyunu tekrarlayalım, camiamızın rüyaları gerçekleşir…
Taşlar yerine oturunca…
Taşlar yerine oturmuştu zaten…Geçen sezon ki başarılı kadro bozulmamış, istikrar yakalanmış, bu sezonda üstüne koya koya üç büyüklerin ardından zirveyi kovalayan takımımız var. Kalede, birinci ve ikinci bölgede sorun yaşamayan ancak golcü forvet yokluğu nedeniyle üçüncü bölgede sıkıntı çeken görüntümüz, bu maçta santrfora Cherif Ndiaye’nin montesiyle son buldu. Belhanda’nın yokluğu, Emre Akbaba’ya da yerinde oynama, Cherif’in forvette partneri olma imkanı sağladı Emre de çalışkan oyununu golle süslemeyi bildi…
Evinde yenilgi yüzü görmeyen takımımızın her maça bir gol ortalamasını arttırması gerekir bu da forvetli oynamayla olur…
Bireysel performans…
Kalecimiz Ertaç her zaman olduğu gibi yine muhteşem bir performans sergiledi. Montella hocanın taktik anlayışı gereği kaleciliğine bir de liberoluk ekledi ve Antalyaspor’un ataklarını kesti, oyunu geriden kurdu. Soğukkanlı ve riskli oyun anlayışı genelde başarılı olurken, bir defasında topu Larsson’a kaptırdı o pozisyonda da şansı yanındaydı…
Svensson’a ayrı bir parantez açmam lazım. Maçın yıldızıydı…Bir oyuncu hem defansta hem ofansta ancak bu kadar başarılı olur. Arkasında bekleyen İsmail Çokçalış çok şanslı, Svensson gibi oyuncudan çok şeyler öğrendiği için…
Rodrigues doğal yetenek…Topa bu kadar temiz vuran, bilekleri yumuşak, top kontrolü mükemmel oyuncu az bulunur. Antalyaspor karşısında pas tercihlerinde ve şiddetinde hatalar vardı…
Samet- Tayyip tandeminden sonra, şimdilerde Mert- Semih ikilisini yakaladık, kesicilikte ve hava toplarında son derece başarılı götürüyorlar…Ancak Semih’in uzaklaştırdığı topları tehlike hunisinin dışına olması gerektiğini öğrenmesi gerekir…Mert topu oyuna sokma da kullandığı uzun toplarda isabet oranını arttırması gerekir…
Stambouli- Ndiaye ikilisi vazgeçilmezlerimiz…Stambouli ön liberoda inanılmaz yer tutarak defansı rahatlattığı gibi, oyun kurma, oyunun yönünü çevirme ustası. Aynı zamanda joker. Antalyaspor karşısında bir ara savunma da bile görev yaptı…Ndiaye çalışkanlığı, driplingleri, golcülüğü ile orta sahamızın lokomotifi…Mükemmel ikili…
Kanatlarımızda Yusuf Sarı ve Akıntola görev yaptı. Akıntola belki de geldiğinden bu yana en başarılı maçını çıkardı ve Hatayspor’da ki günlerinden bir demet sundu. Driplingleri ve kıvrak çalımlarıyla sol kanatta etkili olurken, içeri kayarak Rodrigues’e koridorlar açtı. İkinci golümüzde katkısı büyüktü… Yusuf Sarı, Güral Vural tarafından iyi marke edildi, istediği defans arkası geniş alanları bulamadı. O da içeri katederek arkadan gelen Svesson’a kulvarlar açtı, gollerimize katkı da bulundu. Yusuf’un çalımları abartmaması gerekir…
Forvette Cherif Ndiaye- Emre Akbaba başarıl oyunlarını birer golle süslediler…Cherif Ndiaye defansa gelip kafayla top uzaklaştırdığı gibi, hücumda da rakibi rahatsız etti. Penaltı vuruşunda atacağı köşeyi belli edince, kaleci çıkardı…Emre Akbaba yıllardı süper ligde 8 ve 10 numaralarda oynar ve başarılı olur. Antalya karşısında da forvet arkası başladı, Belhanda ile yakalayamadığı başarıyı Cherif Ndiaye ile yakaladı…
Takımımızın forvette Onyekuru ve Guldbrandsen’e ihtiyacı var. Onyekuru bir an önce forma girip ilk 11 de yerini almalı. Formda bir Onyekuru olsaydı, oynadığı kısa süreye 3 gol sıkıştırabilirdi…Guldbrandsen’in defans arkası koşularını özledim…
Maçın kare ası…
Bir numaraya Montella hocayı yazarım, bu takım bu oyun onun eseri…Takım olarak iyiydik, genel de bütün oyuncularımız başarılıydı. Öne çıkanlar kimlerdi derseniz, Svensson- Akıntola- Emre- Cherif dörtlüsünü söyleyebilirim…
Taraftar desteği…
Deprem faciası sonrası sahamızda ilk maçımızdı. Maça gelen 10.000 şimşek takımını destekledi, depremde hayatını kaybeden taraftarlarımızı andı. Umarım, deprem şokunu atlatıp, Kasımpaşa maçında tribünleri doldururuz…
Bir çift lafım da Nuri hocaya…
Nuri hoca geleceği olan donanımlı teknik direktör. Yukarıda değindiğim gibi oturmuş kaliteli bir takımı var. Elinde Nakajima gibi etkili bir oyuncu varken onu yedek oturtturup, sağbek Bünyamin’den orta saha yaratmak istemesine bir anlam veremedim ki, 45 dakika sonunda hatasından döndü…
Maçın hakemi Bahattin Şimşek…
Genelde başarılı maç yönetti, pozisyonlara yakındı, maçın önüne geçmedi. Sadece penaltıda, VAR’a girmeden kara vermesini beklerdim…
Maçın 40. Dakikası…
Antalyaspor’un kalemize geldiği bir akında topu kaptık. O topu kendi kalemizden rakip kaleye 8 zarif pasla, verkaçlarla rakip kaleye taşıdık, Cherif kale ağzından avuta attı. O kadar güzel, o kadar estetik bir akındı ki, futbol okullarında kullanılabilecek ders niteliğindeydi…
Özetle…
45 puanla üç büyüklerin ardından zirvedeyiz ve buraları bizi rüyamız Avrupa’ya taşır…Haftaya milli maç arası Galatasaray deplasmanına, bir hafta sonrasında Gaziantep maçı arası Kasımpaşa maçına iyi hazırlanmamızı sağlayacak imkanlar…Yerine oturan taşlara pek dokunmadan zirve yarışına devam…