Zirve mücadelesi yapan iki takım Adana Demirspor ve Konyaspor, Yeni Adana stadyumunda karşılaştılar. Son derece keyifli, zevkli, bol pozisyonlu geçen maç 1-1 sonuçlandı. Müsabakayı izleyen 20.000 şimşek stattan üzgün ayrılırken, 500 Konya’lı taraftar mutlu terketti…
Neler kaçtı neler?
Takımımız Konyaspor karşısında diğer maçlarda olmadığı kadar gol pozisyonuna girdi ama bunlardan sadece bir tanesini gole çevirdi. Dünyalar kaçtı…Baskılı oyunumuz sonucu çok sayıda gol pozisyonumuzdan, golcümüz olmadığı için sadece biri değerlendirilebildi…Bunda rakibin oturmuş kadrosuyla, kompakt oyununun etkili olduğunu söyleyebilirim ama asıl neden forvetimizin golcü kimliğinin olmaması…İleri dörtlüde yer alan Onyekuru- Belhanda- Emre Akbaba- Akıntola’dan hiç birisinin golcü niteliğinin olmadığını, bundan önce oynadığı takımlarda bile attıkları gol sayısının, iki elin parmaklarının sayısını geçmediği görebilirsiniz…Konyaspor karşısında ki baskılı oyunda formda bir Dzyuba veya Assombalonga olsaydı, sonuç çok farklı olurdu…
Memnunum…
-Montella hocanın takımımıza uyguladığı oyun sisteminden memnunum. Giren çıkanın farketmediği, rakibi baskı altına alabilen, geçiş oyununu iyi uygulaya bilen, iç saha dış saha farketmeden aynı oyunu oynayabilen takımımızdan memnunum…
-Kalecimiz Ertaç Özbir’den memnunum…Harika reflekslerinin yanına hava üstünlüğünü ekleyen, ayaklarını iyi kullanma becerisi olan bir kalecimiz var. Vedat ve Goran’ın varlığını düşününce, kalede sorunumuz olmadığını söyleyebilirim…
-Defans dörtlümüzün üçünden memnunum…Svensson kadar istikrarlı, oyunun iki yönünü oynayabilen, her maçta kendinden bekleneni verebilen bir sağ kanat oyuncumuz olduğu için şanslıyız…Samet sağ stoperde bir kule, bir kesici, bir oyun kurucu. Futbolunun üzerine her geçen gün bir şeyler ekleye ekleye geliyor, kendini transfer olduğu günden bu yana çok geliştirdi…Defansın solunda ki Rodrigues, bize Tanrının bir lütfu…Senelerdir süren solbek eksikliğimizi giderdi. Çok yönlü bir oyuncu. Defansta da var, hücumda da…
-Ndiaye’den çok memnunum. Hızır reis…Her yerde…Daha önceleri ‘’ön libero defansın önünü toparlar, oralardan ayrılmaz’’ imajını sildi. Kalesinden top da çıkarıyor, rakip kaleye gol de atıyor. Çok formda…
-Onyekuru’yu bulup takımımıza kazandıranlara şükranlarımı sunuyorum. Hücum da onunla varız. İleride iş bitirdiği için, defansif zayıflığını hoş karşılıyorum. İyi ki varsın Onyekuru, futbol seninle güzel…
Şikayetciyim…
-Defansta Rakitskyi’den…Bu futbolcunun geçmiş kariyerini asla inkar edemem ama bir türlü fazla kilolarından arınmadı ve gerçek formunu yakalayamadı. Defans arkasına attığı uzun isabetli toplar faydalı oluyor ama benim kendisinden beklediğim, yüksek toplarda üstünlük sağlaması…Yediğimiz golde kontrol ettiği Dıouf’a vurdurduğu kafayı asla affedemem. Bir de topla dripling yaparak oyuna sokma senin neyine...Fazla top kaybıyla oynadı…
-Belhanda’dan şikayetciyim…Gün geliyor övgüler yağdırıyorum, gün geliyor saç baş yolduruyor. Konyaspor maçında yokları oynadı, top kaybetti, son dakikalarda ayağına gelen fırsatı harcayarak takımımızı galibiyetten etti. Maç seçmesinden şikayetçiyim…
-Emre Akbaba geldiği günden bu yana ilk 11 oyuncumuz ama beklentim katkıyı koyduğunu söyleyemem. Oynadığı mevkii rakip kaleye en yakın olan bölge ancak henüz golü yok. Çok koşması artısı ama bir o kadar da top kaybıyla oynuyor. Montella Emre’ye tanıdığı şansı, hafta içinde Ziraat Türkiye kupasında 3 gol atan Erhun’a tanısaydı, çok farklı olurdu…
-Akıntola’dan şikayetciyim hem de gol attığı bir maçtan sonra…Bir oyuncunun standartı olur, Akıntola’da yok. Ya iyi ya kötü…Ortası yok…Forvet oynayıp da, skora bu kadar az katkı koyanı oynatmazlar. Yerine giren Yusuf Sarı’da bu kadar israr edilseydi, daha yararlı olurdu…
-Montella’nın statükoculuğundan şikayetciyim. Maçı kazanmak için farklı hamle yapmıyor. Hangi bölge oyuncusu çıkıyorsa, o bölgenin yedeği giriyor. Bir defans elemanı çıkarayım, forveti çoğaltayım, maçı çevireyim düşüncesini Montella da asla göremezsiniz…Konyaspor karşısında üretmeyen Emre ve Belhanda gibi oyunculara uzun süre tahammül etmesinden, oyuncu değişikliğinde geç kalmasından şikayetciyim…
-Bjarnason-Dzyuba- Assomalonga- Stambouli- Guldbransen gibi oyuncuların form grafiğinin yükseltilmemesinden şikayetciyim…Düşük form düzeylerinin nedeni kendileri midir yoksa idman şekli midir, bilmiyorum ama mutlaka bu oyuncuların form düzeylerinin yükseltilip takımımıza kazandırılması düşüncesindeyim…
Özetle…
Konyaspor gibi güçlü bir takım karşısında evimizde 2 puan kaybetmek, dünyanın sonu değil ancak bu kadar girilen pozisyondan golcü eksikliği nedeniyle skor üretememek, hovardaca harcamak acı geliyor…Dünya kupası arasına kadar Kayseri ve Alanya deplasmanlarımız kaldı. Bu deplasmanlardan ‘’ne kadar az kayıpla çıkmak, devre arasına o kadar moralli girmek’’ demektir. Süper ligin 2. sırasındayız ve muhteşem taraftarımızla daha iyi yerlere layığız…