Bizleri Ramazan Ayına kavuşturan Rabbimize şükürler olsun. İnşallah sağlıklı, sıhhhatli, sorunsuz, sıkıntısız Ramazan Bayramına da kavuşuruz. Dün ilk teravih namazı kılındı. Bugün sahura kalkılarak oruca niyetlenildi. İnşallah sonu da böyle güzellikle gelir.
Onbir Ayın Sultanı kabul edilen Ramazan ayına, bu sultanlığı veren Hz.Kur’an’ın bu ayda indirillmiş olmasıdır. Hz.Kur’an ilk defa insanlarla bu ayda buluştu ve insanlar bu ayda Hz.Kur’an’a kavuştu. Bu güzellikler nedeniyle Ramazan Ayına Onbir Ayın Sultanı denmektedir. Bu ay öyle bir mübarek ay ki bu ayda Müslümanlara farz olan oruç ibadeti yapılır. Bu ibadet nedeni ile de Ramazan Ayına, Oruç Ayı da denir. Bu ayda cennet kapıları sonuna kadar açılır, cehennem kapılarını kapatılır ve şeytanların ayağına zincirli kelepçe takılır. Bizi yaratan Rabbimiz bu ayda “Benden af isteyin, sizleri af edeyim, Benden yardım isteyin, sizlere yardım edeyim” daveti ile bizleri Rabbimizi daha fazla anmaya ve daha fazla Kuran ağırlıklı ibadet etmeye yönlendirmektedir.
Birbirlerinin kardeşi olan Müslümanlar bu ayda yardımlaşmada, dayanışmada daha duyarlı olurlar. Bu yardımlaşma ve dayanışma önce hısım akrabadan başlar, komşularla devam eder ve çevre ile noktalanır. Bu mübarek ayda veren el olmak her müslüman için çok önemlidir. Ekonomik gücü yerinde olan din kardeşlerimiz bu ayda aşağıya bakıp, muhtaç olanları görerek, onlara sahip çıkarak, destek olarak yaşama güzelliğini yakalayabilirler ise büyük günahlar hariç günahlarını Rabbimiz af eder.
Bugünkü ekonomik şartlarda binlerce vatandaşımızın bu mübarek ayda özellikle gıdalara ulaşması çok zorlaştı. Bu zorluğun aşılmasında ekonomik gücü olanların kendi üzerlerine düşeni yaparak, bu zorluğu yaşayanlara sahip çıkması onların sofralarının aşsız kalmamasını sağlar.
Mübarek insan Hz.Peygamber Efendimiz, “Komşuları aç iken, tok yatanlar bizden değildir” sözünü bu günler için söylemiştir. Bugün her oruçlunun sofrasında onu aç bırakmayacak, yiyeceğin olması ekonomik destek sağlanması ile mümkündür. Bu desteği verecek olan da ekonomik gücü yerinde olanlardır.
Umarım, ekonomik gücü yerinde olan her din kardeşimiz bu konuda kendisiyle yarışır, bu mübarek ayın manevi zenginliğini doya doya yaşama şansını yakalar.
***
Öte yandan geçen Cuma günü kutladığımız Dünya Kadınlar Gününde 8 Mart 2023’den 8 Mart 2024 tarihi arasında 338 kadının erkekler tarafından öldürülmüş olması Türkiye’ye yakışmayan, Cumhuriyet ve Demokrasiyle örtüşmeyen utanılacak bir durumdur. Kadın cinayetlerinin artarak devam etmesinin nedenlerinin başında aşırı silahlanma, kadınların eşit haklara sahip olduklarının kabul görmemesi ve kadına saygının her geçen gün dibe vurmasıdır. Bu tablo Türkiye’nin utanç tablosu olarak devam ettirilmemelidir. Bu konuda başta yetkililer sonra herkes yarınlar geç olur anlayışı ile taşın altına eline koymalıdır.
Unutmayalım ki kadınlarda, erkekler gibi Rabbimizin bu dünyaya armağanlarıdır. Onların canlarını almak erkeklerin görevi değildir. Allahtan korkan herkes bu konuda üzerine düşeni yapmalı, kadınlara hak ettikleri saygıyı göstermelidirler. İşte o zaman Türkiye’ye yakışmayan bu olaylar yaşanmaz.
NOT: Bu köşede Çarşamba günü Ayyüce Türkeş’i okuyacaksınız.