Büyük Atatürk’ün başkomutanlığında cennet vatanımızı işgal eden işgalci güçlerin “Emperyalistlerin” cennet vatandan çıkarılmalarına, kovulmalarının üzerinden bir asır geçti. Bu bir asır içerisinde büyük Atatürk ve silah arkadaşları Cumhuriyet’i ilan ederek Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin idare sistemini demokrasi ile taçlandırarak, bu güzellik, bu mutluluk şükürler olsun günümüze kadar geldi ve de devam ediyor…
Büyük Atatürk’ün isteği doğrultusunda Allah bir daha “İstiklal Marşı yazdırmasın” temennisiyle bugün gururla okuduğumuz İstiklal Karşımızın Yazarı merhum Mehmet Akif Ersoy’u necip Türk milleti olarak Fatihalarla anmamız gerektiğini çoluğumuz çocuğumuz, yaşlımız gencimi, evlimiz bekarımız, işçimiz köylümüz, askerimiz memurumuz bilmeli ve de merhumu bir Fatiha ile anmalıyız. Gururla okuduğumuz İstiklal Marşımızın tamamı önemli ama şu cümlesi hepsinden önemlidir;
“Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur” bu cümle dün ne kadar geçerli ise bugün de o kadar geçerlidir. Üzerinde yaşadığımız cennet vatanımızın yer aldığı coğrafya her zaman tehlike ile karşı karşıyadır. Bu tehlikelerin zarar vermemesi noktasında sürekli gereken ve de elzem olan tedbirlerin alınması şarttır. Örneğin; bugünkü koşullara baktığımızda Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin büyük Atatürk’ün belirttiği gibi “İstikbal Göklerdedir” sözüne bağlı kalarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti yaşadığı coğrafyada hava üstünlüğüne sahip ülke olmak zorundadır.
Ayrıca; bugünkü savaşlar kılıcı çekip “Allah Allah” diyerek yapılmadığına göre Türkiye Cumhuriyeti devleti füzeleri havada imha edecek savunma sistemlerine sahip olması gerekiyor. Bugün Türkiye’nin komşuları ile ilişkileri iyi olabilir ama yarının ne göstereceğini hiç kimse bilemez. Hele hele Amerika başkanlığına tekrar seçilen Trump’un ne yapacağını, ne yaptıracağını tahmin etmek çok zor. Bu zoru yaşamama noktasında Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yönetenler her türlü tehlikeye karşı uyanık olmalı ve de emperyalist güçlere karşı hazırlıkta bulunmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde esas olan Cumhuriyete bağlılıktır. Bu bağlılıkta hangi inançta olursa olsun herkes birinci sınıf vatandaştır. Bu anlayışı koruyarak Cumhuriyetimize sahip çıkarak milli birliğimizi güçlendirecek hareketleri yapabilirsek gelecek tehlikelere karşı dün olduğu gibi bugün de karşı koyabiliriz. Aksini düşünmek dahi istemiyorum…