Türkiye’de her şey fazlasıyla var. Ancak fazlasıyla olan her şeyi alabilenlerin sayısı çok düşük. Bunun nedeni de fiyat artışlarının önlenemeyişidir. Özellikle gıda maddelerinde hemen hemen her gün fiyat artışlarının yükseliyor olması sabit gelirlilerin zor günler yaşamasına neden oluyor.
Örneğin, pazarlarda, marketlerde bir gün önce yaptığınız alışverişi bir gün sonra yapamayışınızın nedenleri fiyatlardaki yükseliştendir. Özelikle belirtelim ki, sabit gelirliler fiyat artışlarına yetişemedikleri için “bütçeleri” sıkıntı yaşayarak yaşamlarını sürdürme durumunda kalıyorlar.
Maliye ve Hazine Bakanı sayın Mehmet Şimşek’in, Türkiye Büyük Millet Meclisi Komisyonu’nda yaptığı 2024 yılı bütçe sunumunu izledim. Sayın Şimşek’e göre “Her şey sütliman, hatta vergi dilimlerinin artırılması gerektiğini” ifade etti. Sayın Şimşek’e göre Türkiye’de herkes aldıkları ücret karşılığında enflasyona ezilmekten, yenik düşmeden refah içinde yaşayabiliyor. Oysaki, söylenenle, görünen birbirinden çok farklıdır. Türkiye’de yaşanan sıkıntıları görmemezlik mümkün değil. “Askıda ekmek-askıda yemek-askıda kebap” durup dururken gündeme getirilmiş olaylar değildir. Büyük çoğunluğun yaşadığı sıkıntıyı kısmen de olsa karşılanması noktasında duyarlı vatandaşlar alım gücü olmayan kardeşlerinin de ekmek, yemek, kebap gibi ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri noktasında bu insani uygulamayı gündeme getirmişlerdir.
Bugün Türkiye’de yumurtanın tanesinin 6 TL.olduğunu sabit gelirlilerin ete, süte, peynire ulaşamadıklarını, kış mevsimi olmasına rağmen kış sebzelerine dahi bakmakla yetindiklerini görmemek büyük haksızlık olur.
Bu durumdaki aileler her gün artış gösterdiğine göre, bu tip ailelerin çocuklarının okula aç gitme, yeterli beslenme alamama, yeterli eğitici kitaplar alamama gibi ana sorunları yaşamaları da çok doğaldır. Her vatandaşın ve her ailenin insanca yaşamak hakkıdır. Önümüzdeki mevsim kıştır. Bu kış mevsiminde etrafınıza bakarak yardıma muhtaç olanları koruyarak, hareket edecek olur ise dinimiz Yüce İslam dinine uygun hareket etmiş oluruz. Bu açıdan sıkıntı yaşayan vatandaşlarımıza Devlet Baba’nın yapacağı yardımların yanında, yetmeyen kısmını da ekonomik durumu iyi olan vatandaşlar yapar ise sıkıntı yaşayan sabit gelirlilerin sıkıntılarının azalmasına katkıda bulunmuş olurlar. Bu insani görevi yapmak Peygamber Efendimiz (S.A.V.) buyurduğu gibi, “Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir” sözüyle de birebir örtüşür.
Rabbimiz bu kış gününde hiçbir kulunu açlıkla terbiye etmesin. Çünkü kış mevsimi demek her türlü masraf demektir.