Ey arkadaş;
Bir solukluk nefes al ve söylediklerime kulak ver.
Çıplak geldin; çıplak gideceksin.
Zayıf geldin; zayıf gideceksin.
Parasız ve eşyasız geldin; Parasız ve eşyasız da gideceksin..
"İlk banyon?" BİRİ SENİ YIKADI.
"Son banyon?"
BİRİ SENİ YIKAYACAK!
Hayatın değişmez kuralı bu!
Öyleyse neden bu kadar kötülük?
Bu kadar kıskançlık, bu kadar nefret, bu kadar kırgınlık ve bu kadar bencillik neden?.
Neden, HERKES , HERKESE AĞIR!
***
Oysa ki güzel yürekli olup, sık sık gülümseyerek çevremize baksak, her zaman iyi işler yapmaya gayret etsek. Hayatı, canlıları, özellikle insanları karşılıksız ve beklentisiz sevsek. Gönlümüzde var olan iyi niyet, dürüstlük ve samimiyet ile davransak.
Yeryüzündeki zamanımızın sınırlı olduğunu unutmayalım. Bu kısacık zamanı boşuna harcamayalım. Bu dünyada ne kadar varız, bu dünyada neredeyiz? Önce, bir anlık yaşadığımızı düşünüp sonra karar verelim. Bir varmış bir yokmuş misali, gelip bu fani dünyadan sadece geçiyoruz.
Güzel bir gün olsun ve güzel yarınlar olsun hepimize.
***
CAN YÜCEL’in bu güzel şirindeki gibi
Ömür dediğimiz nedir ki?
Çay, bardakta
Soğuyana dek geçen zaman.
Çayınız bardakta soğumadan,
Tadıyla için hayatı.
Soğutmadan sevgileri,
Soğutmadan sevdaları,
Soğutmadan dostlukları,
Yaşayın doyasıya.
Seviyorsanız koşun ardından.
Beş dakika bile duracak zaman yok.
Kırmadan, incitmeden
Sevin İnsanı.
Kırmaya zaman yok.
Çayınız bardakta soğumadan.
İçin çayınızı hayat geçiyor.
Yaşamamak yüreklere zarar.