Yerel seçimler öncesi aday gösterilmeyenlerin parti disiplinini hiçe sayarak başka siyasi partilerin kapılarını çalmaları, siyasette de sadakatın ve vefanın olmadığını gösteriyor.
Hiç kimse kusura bakmasın; partisi belediye başkanı göstermedi diye bir başka partinin kapsını çalmasının haklı bir yanı da, yönü de yoktur. Bu noktada Türkiye’de onlarca kişi partili disiplinini bırakarak sadakatsizliği göze alarak bir başka partinin kapısını çalmakla kalmadı, kapısını çaldıkları siyasi partiden de belediye başkanı adayı oldular.
Yaşadığımız kent Adana’da bu tip olaylar yaşandı. Örneğin, Kozan Belediye Başkanı sayın Kazım Özgan İyi Partiden, Pozantı Belediye Başkanı Mustafa Çay’da Yeniden Refah Partisi’nden aday oldular. Her ikisini de hayırlı olsun diyoruz. Ancak, Pozantı gibi küçük bir ilçede Milliyetçi Hareket Partisi’nden arkası arkasına belediye başkanı olma mutluluğunu yaşamış ve Pozantı’ya dişe dokunur, göze hoş gelen hizmetleri yapmış olun sayın Mustafa Çay, Milliyetçi Hareket Partisini terk etmeden önce iyi düşünmeliydi. Çünkü Pozantı küçük bir ilçe. Bu ilçede Ak Parti ve MHP oyları birlikte sandığa yansıdığı zaman başkan adaylarının seçim kazanma şansı artar. Nitekim sayın Çay, böyle kazandı. Bugünün partisi Yeniden Refah’ın Pozantı’daki taraftar sayısı belli. Sayın Çay’ın taraftarlarına dahil ettiğimizde sayın Çay’ın kazanma şansının çok düşük olduğunu görmemek hayal dünyasında yaşamak olur.
Sayın Çay’la dün kol kola yürüyen Ak Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi ilçe başkanları artık kol kola yürümeyi bırakın. Sayın Çay’la birlikte dahi gözükmek istemezler. Bunda haksız sayılmazlar. Çünkü ilçe başkanlarının partilerine karşı bir sorumlulukları vardır. Bunun yanında Cumhur İttifakı’nın da Pozantı’da bir belediye başkan adayı vardır. Her iki parti ilçe başkanları da Cumhur İttifakı’nın kazanması durumunda üzerlerine düşenin çok fazlasını yapmakta görevlidirler. Bu durumu masaya yatırdığımız zaman Pozantı Belediye Başkanlığı için yarışanlar içerisinde sayın Mustafa Çay’ın kazanma şansının zayıf olduğu ortaya çıkar. Oysaki sayın Çay, parti disiplinine bağlı olarak bugüne kadar yürüdüğü Milliyetçi Hareket Partisi kulvarını değiştirmemiş olsaydı hem sadakatli davranmış hem de vefalı davranmış olarak Pozantı’da ve MHP’de de büyük saygı görürdü.
Dost olarak, bu yazıyı yazma gereği duyduğumu sayın Çay’ın bilmesini isterim. Unutmamak gerekir ki paylaşmayı bilenler saygınlıklarını da korurlar.