Atamız, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 85.yıldönümünde necip Türk milletinin duyduğu saygı tek kelimeyle sel oldu aktı.
10 Kasım sabahı Adana’da düzenlenecek anma törenine yetişmek üzere aracıma binerek evimden ayrıldım. Benim gibi düşünen binlerce Adanalı araçları ile ana caddeleri doldurmuşlardı. Çok ciddi şekilde trafik sıkışıklığı yaşandı. Adana Atatürk Parkında yapılacak olan anma törenine kavuşamadan sirenler çalmaya başladı. Aracımdan indim ve hazır ol vaziyetimi aldım. Etrafıma baktığımda aracı olanlar, yaya olanlar tabir yerinde ise binlerce Adanalı benim gibi Ata’sına saygı duruşuna geçmişti. Gördüğüm bu tablo beni çok duygulandırdı.
Bunun içinde bu yazıyı yazma gereği duydum, Büyük Atatürk’e duyulan büyük saygı yalnız Adana’da değil televizyon ekranlarında gördüğümüz kadarıyla Türkiye’nin her köşesinde özellikle de Anıtkabir’de yalnız gün boyu değil gece de devam etti.
Cumhuriyetin 100 yılındaki milletçe kutlama coşkusu bu kez Büyük Atamız Gazi Mustafa Kemal’in 85.ölüm yıldönümünde de saygı seline dönüşmüştü. 10 kasım 1938’de saat 09.05 geçe Rabbine yürüyen her asrın lideri Büyük Atatürk’e vefa örneği göstererek ellerine bayraklarını alan yaşlısı genci, “İzindeyiz ATAM, siz ölmediniz ve ölmeyeceksiniz” dercesine içlerinden gelerek saygı gösterisinde bulundular.
İlerlemiş yaşıma rağmen Cumhuriyet çocuğu olmanın mutluluğu içerisinde ben de bana yakışanı yapmaya çalıştım. Çünkü ben biliyorum ki bu günümü Büyük Atatürk’ün “En büyük eserim” dediği Cumhuriyete borçluyum.
Cumhuriyetin nimetlerinden faydalanarak köylü çocukları arasında ilk defa yüksek eğitim yapma şansını yakalayanlardanım. Sağlıklı kaldığım sürece Cumhuriyete sahip çıkmak Büyük Atatürk’ü minnetle anmak boynumun borcudur. Bu anlayışın temeli 24 Kasımda yazacağım öğretmenim merhume Süheyla Yoğurtçu tarafından benim gibi öğrenciler olan herkese öğretilmişti.
Öte yandan “Benim kurduğum Cumhuriyet kültürlü Türk kadınların omuzlarında yükselecek ve yaşatılacaktır” diyen Büyük Atatürk’e tüm Türk kadınları önce Büyüt Atatürk’e sonra en büyük eseri Cumhuriyete sahip çıkma noktasında ortak hareket edebilirler ise kazanan Türk kadınları olur.
Umarım, baştacı edilmeyi hak eden kadınlarımız bu parola doğrultusunda hareket ederler, bugünkü özgürce yaşamalarının tadını çıkarırlar ve erkeklerle eşit tüm hakları doya doya kullanırlar.