Türkiye geçen haftadan bu yana büyük mutlulukların yaşandığı ülkelerden biri oldu. Bu mutlulukların nedeni, Türk astronot Alper Gezeravcı’nın uzaya çıkması uzaydan ilk mesajını vermesi Türkiye’de var olan tüm sorunları gölgede bıraktı.  İlk astronot olan Gezeravcı yaptığı ilk açıklamada, şunları söyledi: “Uzaya ilk adım atmanın mutluluğunu yaşıyorum. Buradaki çalışmalara katkıda bulunmak için sabırsızlanıyorum. Türkiye Cumhuriyetini kurarak bizlere emanet eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına, tüm şehitlerimize, güçlü iradesiyle beni buraya gönderen devletimize, milletimize şükranlarımı sunuyorum.” “İstikbal Göklerdedir” demesi Türkiye’de yaşayan 85 milyonun mutlu olmasına yetti de arttı da. Bir Türk vatandaşı olarak umarım, bundan sonra uzaya giden ve uzayda projeler üreten devlet olma şansını yakalarız. Eğer biz de uzayda projeleri uygulamayı yapmaya başlarsak, bugün uzaya giden Türk astronot  Alper Gezeravcı’yı hem biz unutmayız hem de dünyaya unutturmayız. Büyük Atatürk, “Beni Türk hekimlerine emanet edin” sözünü boşuna söylememiş olduğunu, Türk hekimlerinin sağlıkta dünyaya örnek olacak bir başarıyla kanıtladıklarına şahit olmanın yanında mutlu da olduk. Ada isminde minik bir kızımız, anne rahminde kalbinde tümör olduğu tespit edilmiş, doğumundan sonra ameliyatı kaldıracak yaşa gelmesi beklenmiş ve 5 yaşına gelince Ada’nın kalbi sökülerek kalpteki kanser tümörleri bir bir temizlenmiş, kalp yerine yeniden monte edilmiş ve bugün tıptaki bu harikayı yapan Türk hekimleri dünyada bir ilki gerçekleştirmenin mutluluğunu hem dünya ile hem Türk milletiyle paylaşmışlardır. 8 saat süren ameliyat süren sonrasında, minik Ada’nın sağlığına kavuşması, Cumhuriyetin 100.Yılında sağlıkta Türk hekimlerinin başarı olarak nereye geldiklerini göstermesi bakımından gerçekten takdire şayan bir olaydır. Bu güzelliği yaşayan ve yaşatan Türk hekimlerini takdir etmek ve alkışlamak lazım. Öte yandan, geçtiğimiz günlerde 85 milyon Türk milletini üzen şehitlerimizden biri annesine ev sözü vermişti. Bu sözü veren şehidimiz Müslüm Özdemir vatan toprağına emanet edildikten sonra şehidin sözünü yerine getirme taahhüdünde bulunan AHBAP Derneği Başkanı kıymetli hemşehrimiz Haluk Levent’in şehit Müslüm Özdemir’in anısına annesine depreme dayanıklı 2 artı 1 ev aldığını yazılı basından öğrenmiş bulunuyoruz. Kıymetli hemşehrimizin şehit ailesine aldığı ev yeni yapılmış ilk oturma şansı ve şerefi de şehit ailesine nasip olacağı için gerçekten çok önemli ve mutluluk verici davranıştır. Yukarıda bahsettiğimiz bu olayları üst üste koyduğumuzda bu güzellikler Cumhuriyetimizin 100.Yılını taçlandıran güzelliklerdir. Aslında Türkiye gibi güzel bir ülke bu güzellikleri her zaman yapmaya ve yaşamaya hak etmektedir. Yeter ki, birlik ve beraberlik içerisinde bu güzellikleri yapmaya hareket edelim, yapalım ve yapılanları teşvik edelim. İşte o zaman sonuç bugünkü gibi mutluluklar olur.