FATMA NUR TOZLU
Köşe Yazarı
FATMA NUR TOZLU
 

Dijital Öğretmenlik…

Hiç kimseye zorla bir şey öğretmezsiniz..Yapabileceğiniz tek şey içlerindeki öğrenme isteğini keşfetmelerine yardım etmektir. Demiş, Galileo… Gerçekten de bilgi çağının en çılgın dönemlerini yaşadığımız şu günlerde hiç kimseye zorla hiç bir şey öğretemiyoruz. Her şey, ihtiyacımız olan veya olmayan, gerekli veya gereksiz tüm bilgiler iki “tık”la bilgisayarda elimizin altında. İki tıklaması için kişinin, keyfinin yetmesi, veya istemesi veya merak etmesi gerekiyor. Artık eğitim sisteminin ve de eğitimcilerin yapması gerekenler, öğrencileri bu konuda motive etmek ve onlara rehberlik etmek sadece.. Merak, çocuğun doğasında fazlasıyla var. Yapılması gereken ise bu merak duygusunu korumak, araştırma ve öğrenme isteğinin peşinden gitmesini sağlamak. Dolayısıyla öğrencilerdeki öğrenme motivasyonunu güçlü tutmak. Bu nasıl olacak? Çok küçük yaşlarda, hatta konuşmaya başladıktan sonra, dünyayı ve çevreyi tanımaya başladığı dönemde sorduğu sorularla, milyon kere sorulan “Bu ne?” Sorularına sabırla ve geçiştirmeden verilen cevaplar, iyi bir öğrenme heyecanı başlangıcı olabilir mesela.. Salt bilgiyi hemen vermek yerine, konuları veya olayları sorgulatmaya çalışmak, bilgiye kendilerinin ulaşmasını sağlamak.. “Bunu neden öğreneyim, ne işime yarayacak, neden bu ödevi yapayım” Sorularına tatminkar cevaplar almadan, öğrenme sürecini anlamlandırmadan harekete geçmiyor zeki ve haz odaklı Z kuşağı.. Bu jenerasyon için yapacak başka bir şey görünmüyor. İnanılmaz renkli ve hareketli olan ve hatta bağımlılık yapan dijital dünyanın içine doğan bu yeni nesil öğrencilere kitap, kalem ve defter ile eğitim vermek, bu geleneksel ve vazgeçilmez araçları dijital dünyayla rekabet ettirmek bile tek başına öğretim sürecini zorlayan bir durum. O zaman ne yapacağız? Eğitimde dijital araçları ve de teknolojiyi faydalı olacak şekilde, araştırma ve üretime dayalı kullanmak ve kullandırmak, Bu alanda öğrenciye rehberlik etmek; çünkü dijital dünya artık aynı zamanda kirli ve tehlikelerle dolu bir dünya.. Dijital öğretmenliği öğrenmek ve uygulamak gerekiyor. Vazgeçilmez araçlarımız olan kalem, defter ve tahtayı da yerinde ve zamanında kullanarak dengeyi sağlamak en akıllıca çözüm gibi görünüyor. Eğitim sistemimizin sınava bağlı oluşu, test kitapları üzerinden yürüyor olmamız geleneksel araçlarımızı kullanmayı da vazgeçilmez kılıyor çünkü..  
Ekleme Tarihi: 18 Ekim 2023 - Çarşamba

Dijital Öğretmenlik…

Hiç kimseye zorla bir şey öğretmezsiniz..Yapabileceğiniz tek şey içlerindeki öğrenme isteğini keşfetmelerine yardım etmektir.
Demiş, Galileo…

Gerçekten de bilgi çağının en çılgın dönemlerini yaşadığımız şu günlerde hiç kimseye zorla hiç bir şey öğretemiyoruz.
Her şey,
ihtiyacımız olan veya olmayan, gerekli veya gereksiz tüm bilgiler iki “tık”la bilgisayarda elimizin altında.
İki tıklaması için kişinin, keyfinin yetmesi, veya istemesi veya merak etmesi gerekiyor.
Artık eğitim sisteminin ve de eğitimcilerin yapması gerekenler, öğrencileri bu konuda motive etmek ve onlara rehberlik etmek sadece..
Merak, çocuğun doğasında fazlasıyla var. Yapılması gereken ise bu merak duygusunu korumak, araştırma ve öğrenme isteğinin peşinden gitmesini sağlamak.
Dolayısıyla öğrencilerdeki öğrenme motivasyonunu güçlü tutmak.
Bu nasıl olacak? Çok küçük yaşlarda, hatta konuşmaya başladıktan sonra, dünyayı ve çevreyi tanımaya başladığı dönemde sorduğu sorularla, milyon kere sorulan “Bu ne?” Sorularına sabırla ve geçiştirmeden verilen cevaplar, iyi bir öğrenme heyecanı başlangıcı olabilir mesela..
Salt bilgiyi hemen vermek yerine, konuları veya olayları sorgulatmaya çalışmak, bilgiye kendilerinin ulaşmasını sağlamak..
“Bunu neden öğreneyim, ne işime yarayacak, neden bu ödevi yapayım” Sorularına tatminkar cevaplar almadan, öğrenme sürecini anlamlandırmadan harekete geçmiyor zeki ve haz odaklı Z kuşağı.. Bu jenerasyon için yapacak başka bir şey görünmüyor.
İnanılmaz renkli ve hareketli olan ve hatta bağımlılık yapan dijital dünyanın içine doğan bu yeni nesil öğrencilere kitap, kalem ve defter ile eğitim vermek, bu geleneksel ve vazgeçilmez araçları dijital dünyayla rekabet ettirmek bile tek başına öğretim sürecini zorlayan bir durum.
O zaman ne yapacağız?
Eğitimde dijital araçları ve de teknolojiyi faydalı olacak şekilde, araştırma ve üretime dayalı kullanmak ve kullandırmak,
Bu alanda öğrenciye rehberlik etmek; çünkü dijital dünya artık aynı zamanda kirli ve tehlikelerle dolu bir dünya..
Dijital öğretmenliği öğrenmek ve uygulamak gerekiyor.
Vazgeçilmez araçlarımız olan kalem, defter ve tahtayı da yerinde ve zamanında kullanarak dengeyi sağlamak en akıllıca çözüm gibi görünüyor.
Eğitim sistemimizin sınava bağlı oluşu, test kitapları üzerinden yürüyor olmamız geleneksel araçlarımızı kullanmayı da vazgeçilmez kılıyor çünkü..

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve cukurovapress.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.