Adana Demirspor’da yaprak dökümünün yaşandığı zor günlerde göreve başladınız. Hatırlarsanız, göreve başladığınız ilk maç sonrası basın toplantısında sormuştum size ‘’Takımımızın tutmuş aşılarının söküldüğü, önemli oyuncuların ayrıldığı bir dönemde zor bir göreve soyundunuz. Sevgili Murat Başkan’dan gelenlerin gidenleri aratmayacağı transfer sözü mü aldınız?’’ Siz de ‘’Evet… Başkan transfer sözü verdi’’ demiştiniz. Gerçekten transferler yapıldı, gelenlerin gidenleri aratmayacağı türden değildi ama içlerinde umut veren oyuncular da vardı. Size de eskilerle yenileri kaynaştırıp bir takım olgusu yaratma çabası düşmüştü. Konyaspor deplasmanında yeni transferlerden Youcef- Milad- Maestro- Rodrigues- Mendoza’ya  görev verdiniz, eskilerden Yusuf Sarı- Balotelli- Nani- Barasi’yi yedekte bıraktınız. Yeni oyuncularla yaklaşık bir aydır beraber çalışıyorsunuz, kimin kim olduğunu, kimden ne oranda verim alacağınızı anlamış olmanız lazım. Ama siz Konya karşısında sahaya Mendoza ve Rodrigues’i sürüp, Balotelli ve Yusuf Sarı’yı yedekte bıraktınız. Mendoza geldiğinden bu yana kayıpları oynuyor, siz de ısrarla oynatarak bulmaya çalışıyorsunuz, bulamazsınız…Eğer bir forvet kanat oyuncusu ceza alanına isabetli orta yapmıyorsa, kaleye isabetli şut çekmiyorsa, hava topu kazanamıyorsa, olmaz…Sonunda siz de dayanamayıp oyundan alıyor, yerine koyuyorsunuz. Mendoza’nın bir saatte yapamadığının fazlasını, Nani yarım saatte yapıyor… Keza orta alanda görev verdiğiniz Rodrigues’de bal yapmayanlardan. Oyunda kaldığı 45 dakikada isabetli şut ve ortası yok, gol ve asist yok, kilit pas ve başarılı top sürme girişimi yok… Rodrigues  ve defansta ki Cisse’yi çıkarıp yerlerine Balotelli ve Yusuf Sarı’yı alıyorsunuz, puanı kurtarıyorsunuz. Hatalı kadroyu sahaya süren de siz siniz, hatadan dönüp puanı kurtaran da…Elbette birbirini tanımayan yeni kadrodan ‘’deneme- yanılma’’ metodu ile ilk 11 i oturtmaya çalışıyorsunuz ama ligin boyu kısaldı, böyle bir vaktiniz, lüksünüz yok. Siz yine ‘’Balotelli ve Yusuf Sarı varsa oynar’’ prensibinden vazgeçmeyin… Yeni transferlerden Youcef Atal- Milad- Maestro bu lig için yeterli oyuncular hatta Adana’nın havasına, suyuna, kebabına alıştıklarında, bu ligi tanıdıklarında daha yaralı olabileceklerini görünüyor, devam etmekte yara var… Orta alan da Michut ve Emre Akbaba yeterli değil…Michut ilk oynadığı maçta umut vadediyordu ancak oynadığı 15 maçta üstüne koyamadı. Konyaspor karşısında oyunda kaldığı 84 dakikada sadece 38 defa topla buluşuyorsa, isabetli orta ve uzun topta sıfır çekiyorsa, bir kilit pasla maçı geçiştirmeye çalışıyorsa, bu işte bir yanlışlık var, demektir…Emre Akbaba’nın aklı karışık, yaptığı %33 pas hatası ve 21 top kaybı, çalışkanlığını gölgeliyor Konyaspor karşısında kalede Magomedaliyev güven vermiyor. Defansta Gravillon eski günlerini aratıyor, Semih ile beraber oynamayı özlüyor. Cisse el bombası…1.97 lik boyuna karşın 4 topun 2 sini rakiplerine kafa topu bırakıyor, oyun kurmada eksik kalıyor, attığı uzun topların 10 da 8 i yerini bulmuyor… Yusuf Erdoğan hücum da etkili ama zaman zaman yokluktan solbek te oynuyor orada aksıyor… Bir de orta hakem Volkan Bayarslan’ı size şikayet edeyim. Verdiği yanlış kararlarla maçın önüne geçti, verdiği ve vermediği favullerle maçın akışını değiştirdi, siz penaltılarda hakem haklıydı deseniz de, ben çok ucuz penaltılar olduğunu düşünüyorum… Mektubumu uzattım, özür dilerim ama gördüklerimi yazmadan geçemezdim. Öyle bir lig yaşıyoruz ki, iki maç kazanırsanız kendinizi ilk 5 e yakın buluyorsunuz, ik maç kaybederseniz küme düşme hattına yaklaşıyorsunuz. Sivas maçı olmazsa olmaz 6 puanlık maç. Kazanırsak ardından milli maç arası size ilaç olacak, takım olma adına gerekli süreyi de verecek. Yolunuz açık olsun…