Bu yıl 6.sı düzenlenen Adana Lezzet Festivali, Adana’ya ayrı bir değer kattı. Ekonomik zorluklar, insanların geçim derdi, fakir-fukara, garip-gurebanın etkinlik alanında istediği gibi gezip dolaşamaması, istediğini yiyip-içememesini elbette göz önüne alarak ilk cümleyi kurdum.
Gönül isterdi ki; şehir dışından kentimize gelen tüm insanlar gibi Adanalı hemşehrilerimiz de gönüllerince eğlenebilse, çocukları için diledikleri gibi harcama yapabilseydi!
Ama gelin görün ki; bir kentin ekonomik ve sosyal hareketliliğe ihtiyacı olunca ve elinde bu hareketliliği sağlayacak argümanları da olunca bu tür etkinlikleri yapmak gerekiyor.
Adana’dan, Türkiye’nin farklı illerinden ve hatta ulus ötesinden insanların Adana’da ağırlandığı dikkat çekici bir festivale ev sahipliği yapıldı. Adana Valiliği ve Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı başta olmak üzere diğer tüm ilçe belediye başkanları, odalar, borsa, sivil toplum örgütleri, kent aidiyetini ön planda tuttu. Tamamı olmasa da milletvekillerinin büyük bölümü festivali sahiplendi. 15 milletvekilinden 10’u festival tanıtım toplantılarındaki yerini aldı. Eskisi yenisiyle bakanlar da Adana’daydı. Komşu kent Hatay’dan da milletvekili gelmişti.
Bu etkileşimleri göz önüne aldığımızda Adana için ayrı bir değer taşıdığını söylemeden geçmememiz gerekiyor. Valiliğin ve Büyükşehir’in tanıtım ve medya ilişkileri personelini, basın danışmanlarını da kutlamak gerekiyor. Canhıraş bir şekilde çalışan festival tanıtım komitesinin de elinden gelen çabayı gösterdiğini belirtmekte fayda var. Diğer tartışmaları bu sütunlara taşımanın çok da fayda getireceğine inanmadığım için yazmıyorum. Varsa; ikircikli davranış, ayrımcı tutum ya da haksızlık, festivali yönetenlerin farkında olduğuna inanarak sonraki yıllarda düzelteceklerini umuyorum.
Göç yolda düzelir…
Adana’nın hareketliliği söz konusu olunca diğer konuları biraz geride tutuyorum. İşin genel boyutuna bakıyorum. Adana bu festivalle Türkiye genelinde bir hareketliliğe imza atmıştır. Festival alanında da görüldüğü gibi insan seliyle, renkli görüntülerle rüştünü ispat etmiştir. Evlerinde naçizane yemekler yapanlar, el emeği göz nuru işlerini sergileyen kadınları da dahil edersek, çocukların okul harçlıklarını çıkarmak için oradan oraya koşuşturmalarına da tanıklık edince festivali daha çok önemsiyorum.
Sonda söyleyeceğim başta söyledim zaten…
Daha güzel, daha lezzetli, daha hakkaniyetli festivallerde buluşmak üzere…
Kalın sağlıcakla…
omeruney01@gmail.com