Adana Demirspor- Hangikredi Ümraniyespor maçının devre arası, Montella hoca Balotelli'yi oyuna alıyor. Adam kırgın, küskün, suratından düşen bin parça...Santra çizgisine kadar yürüyüşü, bakkala ekmek almaya gider gibi...45 dakikada vereceği performans, vücut dilinden okunuyor. Nitekim, Montella ''beklentilerimin altında kaldı'' yorumuyla, maç bitiminde sahaya giriyor ve Balotelli ile diyaloga giriyor. Gerginlik sonucu Balotelli soyunma odasına götürülürken, Montella taraftarlara ''üçlü'' çektirmeye gidiyor. Montella'yı çıldırtan olay, Balotelli'nin vurdumduymazlığı...
Balotelli'nin futbolculuğuna kimse laf söyleyebilir mi? Ama ya sporculuğu...Zaten o da olsaydı, bugün buralarda olmazdı. Geçen sezon takımımıza katkıları ile ''balon'' etkisi yaptı ama bu sezon balon patladı. Adamın kafası burada olmadığı için fayda sağlamaz. O halde, gönderin gitsin BALONtelli'yi, yoksa takımımızda huzursuzluk devam eder...
3 puana can gurban...
Ümraniyespor, Süper ligin yeni, mütevazi ve gelir- gider dengesinin eşitliği ile yönetilen bir takımı ama organize ve kompakt oynayan, özellikle savunmayı iyi yapan ve hızlı hücuma çıkabilen bir takım yaratmışlar. Yani, kolay bir maç olmayacağı belli ama maça öyle bir başlıyoruz ki, ben de şaşkına dönüyorum, rakip te...İleride baskılı, coşkulu başlıyoruz, rakibe nefes aldırmıyoruz. Bulduğumuz gol fırsatlarının birini değerlendirerek öne de geçiyoruz ama sadece ilk 15-20 dakika... Sonrasında Ümraniye oyuna ortak oluyor hatta ikinci yarı ipleri de eline geçiriyor ve bize zor anlar yaşatıyorlar. Böylesine bir maçı 3 puanla kapatanlara can gurban...
Oyun formatı istediğimize dönmüştü ama...
Geçen sezon takımımızı başarıya ulaştıran format, oyunu sahamızda kabullenmemiz, rakibi üzerimize çekmemiz, geçiş oyunuyla hızlı forvetlerimizle defans arkasında pozisyonlar ve goller bulmamız...''Üzerimize gelen yanar'' sloganımız...Ümraniyespor karşısında oyun formatı istediğimize dönüşmüştü derken, bunu kastettim. Yani, oyunun ilerleyen dakikalarında rakip üzerimize geldi, defansını orta çizgiye kadar çıkardı. Tam istediğimiz oyun şekli zira ileride Onyekuru ve Akintola gibi iki tane uçağımız var. Peki, neden farkı arttıramadık? Orta alanda oynayan Stambouli ve Bjarnason, hazırlık kampı geçirmedikleri için fizik olarak yeterli seviyede değillerdi ve isabetli paslar atamadılar, pas tercihlerinde ve pasın şiddetini ayarlama da hatalar vardı... Attıklarında da Onyekuru ve Akintola beceriksizdiler, top ezdiler ve skora çeviremediler. Bu maç böyle oldu ama Montella bu işin üstesinden gelecektir...
Dzyuba oynuyorsa, farklı format gerek...
Dzyuba Rus milli takımının santrforu ve çok önemli bir oyuncu. Ancak yukarıda anlatmaya çalıştığım kontratak sistemi, Dzyuba için uygun değil. Oyun sete dönüştüğünde ve kenarlardan yüksek toplar geldiğinde etkili olacak bir futbolcu. Dzyuba da sezon başı hazırlık kampı geçirmediği için yeterli fizik seviyesinde değil. Zaten sezon başı hazırlık kampı geçirmeyen ve fizik olarak yetersiz olan Stambouli- Bjarnason- Dzyuba'nın 90 dakikayı tamamlayamamaları sürpriz olmadı benim için...Eminim ki, Montella rakibe göre sistem seçeceği için, bu soruna da parmak basacaktır...
İyi ki varsınız diyeceğim iki oyuncu...
Ndiaye ve Rodrigues...Ndiaye orta alanda ayakta kalan tek futbolcumuzdu. Öyle ki, 6 numara oynamasına karşın, 8 ve 10 numaraların da görevlerini yaptı. Hem defansta hem ofansta vardı. İyi ki varsın Ndiaye, diyorum...
Bir diğeri Rodrigues...Yıllardır çektiğimiz solbek boşluğunu gelir gelmez doldurdu. Savunma da kademeye girdiği gibi, soldan ataklar da geliştirdi. Onyekuru'nun defansif anlamda yardıma yeterince gelememesi nedeniyle, zaman zaman zorlandı ama zorluğun altından kalkmasını bildi. Uzaktan füze denemelerinin birinde golü de buldu, bundan sonra ki maçlarda deneyeceğinin sinyallerini verdi. İyi ki transfer etmişiz, emeği geçenlerin ellerine sağlık...
Defans kurgumuz...
Rakitskyi'nin yokluğunda tandemimiz Samet- Tayyip ikilisine dönmüştü. Samet yüksek topların hakimiydi ancak kafayla uzaklaştırdığı topları rastgele değil, arkadaşlarına kazandırmayı yeğlerse, daha başarılı olur. Tayyip maç eksikliğini üzerinde fazlasıyla hissetti ve önemli pas hataları yaptı. Anı cümleler Svensson içinde geçerli. Sağdan geliştirdiği ataklar da başarılıydı ama defanstan uzaklaştırdığı toplarda isabet oranını yükseltmeli...
Kaleci Ertaç tam...
Kalecimiz Ertaç'a maç boyunca doğru dürüst top gelmedi, iş düşmedi derken, maçın son dakikalarında öyle iş düştü ki, adeta takımımızı ipten aldı. Fedakarca kurtardığı son dakika pozisyonları ile maça damga vurdu...Kendisine tavsiyem, rahatlıkla laubalilik arasında ki ince çizginin farkında olması...
Kulübenin getirdikleri...
Montella Ümraniye karşısında 5 değişiklik hakkını da kullandı. Gökhan İnler, Stambouli'nin yerine girerek takımımızın orta alanını toparladı... Belhanda, Bjarnason ile yer değişerek hücuma destek verdi ama her maç gol serisine fırsat yakalamasına karşın devam edemedi...Yusuf Sarı, Akintola'nın yerine dahil oldu ve Akintola'nın 70 dakikada yapamadıklarını, 20 dakikaya sığdırmaya çalıştı. Aslında Akintola ne yapacağı belli olmayan bir oyuncu. Maç içinde öyle bir hareket yapar ki, 10 numara dersiniz. Aynı maçta öyle goller kaçırır, öyle toplar ezer ki, saç baş yolarsınız. Dikkatli olması lazım, ya olumlu yönde istikrar yakalar ya da formayı Yusuf Sarı'ya kaptırır. Yusuf Sarı geçen sezonun Yunus'unun yerini dolduracağı sinyallerini verdi ancak sürekli oynaması lazım...Semih, son dakikalarda defansı kalabalık tutmak adına oyuna girdi ve önemli bir pozisyon kurtardı...
Hakem Kadir Sağlam...
Soyadı gibi sağlamcı. Maçın hızını kesmeden yönetmeye çalıştı. Maçı çıplak gözle seyrederken pek hatasını görmedim ve maçın önüne geçmediğini düşündüm ancak evde TVde maçın tekrarını izlediğimde, Onyekuru'ya ceza alanı içinde arkadan ince bir darbe gördüm. Hakem yakalayamasa bile VAR yakalamalıydı. Bir de Balotelli'nin defans arkası koşusunu yan hakem ofsayt ile kesti oysa rakiple aynı çizgideydiler...İki hataya karşın, futbolcularla diyalogu ve vücut dili iyiydi...
Montella'nın basın toplantıları...
Montella hoca maç sonu basın toplantılarında ser verir, sır vermez. Cevapları yuvarlaktır, ''orta''yadır, tatminkar değildir. Yani ne sorarsanız sorun, bildiğini söyler. Ümraniye maçı sonrası basın toplantısında, Balotelli konusuna açıklık getirmesini istedim ve bu maçta aksayan yönlerimizin nedenlerini sordum. Her ikisini de etliye sütlüye dokunmayan cümlelerle geçiştirdi, verilen cevaplardan tatmin olmadım...
Özetle...
Takımımızın tam hazır olmadığı dönemde 4 maçta alınan 9 puan büyük başarı. 7-8. haftalarda oyun formatının yerine oturacağını, fizik gücü eksik görünenlerin güçleneceğini, Montella'nın ideal 11 i yakalayacağını tahmin ediyorum. Haftaya komşu Hatay'a künefe yemeye gideceğiz ve künefe tadında 3 puanla dönmek hedefimiz...Yeter ki, Sevgili Murat Başkan Balotelli meselesini uzatmadan çözsün...