Baktım herkes bir köşe tutmuş başkanını övüyor, “Benim neyim eksik?” dedim oturdum bilgisayarın başına.
İki yıldır Adana’ya heyecan getiren, özellikle geçtiğimiz sezon keyfimize keyif katan Çukurova Belediyesi’nin kadın voleybol takımıyla ilgili naçizane bir iki cümle kurmaya karar verdim. Voleybol tutkusu herkesçe bilinen Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin’in önceki sezon Adana’ya kazandırdığı kadın voleybol takımı kenti, tarihinde ilk kez Türkiye Kadınlar 1. Voleybol Liginde temsil etmişti. Şanssız bir sezon geçiren takım playoff oynama hakkını kıl payı kaçırınca geçen sezon daha bir güçlü bir kadroyla ligi başladı ve Sultanlar Ligine çıkarak Adana’yı sevince boğdu.
Başkan Soner Çetin’in kadın voleybolu ile ilgili önemli ve herkesin altına imza atacağı tespitleri var;
“Türkiye’nin takım sporlarında en başarılı olduğu branş.”
“Türkiye’yi olimpiyatlarda temsil eden tek takım sporu.”
“Kadın voleybolunda dünyanın en iyi ligi Türkiye’de.”
Ve belki de en önemlisi;
“Kadın voleybolu ülkemizde Atatürkçü duruşun simgesidir.”
Kadınlarımız uluslararası alanda çok başarılı. Vakıfbank defalarca Avrupa ve dünya şampiyonu oldu, Fenerbahçe Opet’in Avrupa ve dünya şampiyonluğu ayrıca dereceleri var, Eczacıbaşı da benzer başarılara imza attı.”
Şimdi Adana da bu dev takımların bulunduğu ligde temsil ediliyor. Yıllarca salon sporlarında geriye düşen Adana Başkan Soner Çetin’in büyük fedakarlıkları ve çabalarıyla devler arasındaki yerini aldı.
Buraya kadar her şey güzel de, küçük bir sorun var!
Salon… Evet salon. Çukurova Belediyesi kadın voleybol takımının maçlarını yapabileceği bir salonu yok.
Adana gibi bir dönem salon sporlarında çok başarılı olan Adana gibi Türkiye’nin en büyük kentlerinden birinde elle tutulur bir spor salonu olmaması kimin ayıbı, bilmiyorum. Kim üzerine alırsa…
Çukurova Belediyesi kadın voleybol takımı Sultanlar Ligine çıkmasaydı belki de daha uzun zaman bu eksiğin, bu ayıbın farkında olmayacaktık. Geçen sezonun büyük bölümünü emektar Menderes Spor Salonunda oynayan takım, Sultanlar Ligi için oranın ölçüleri çağın ihtiyaçlarına (kurallarına) cevap vermeyince Yüreğir’deki Serinevler Spor Salonuna sürülmek istendi! Ne kadar ayıp! Neyse ki sürgün gerçekleşmedi. Takım bu sezonu Atatürk Spor Salonunda tamamlayacak.
Dileğimiz iddialı bir kadro oluşturulan takımın iyi bir sezon geçirip bir sonraki sezonda Çukurova’ya yapılması taahhüt edilen yeni salonda maçlarını oynaması.
Üstelik Çukurova Belediyesi en değerli arazilerini Gençlik Spor Bakanlığına (içinde salon da olmak üzere) tesis yapılması için tahsis etti.
Ama kulağıma çalınan bazı iddialar hiç hoşuma gitmedi. Bazı iktidar temsilcileri “Çukurova’da Cehape’li belediye var. Oraya yatırım yapılmasın. Bu işi Yüreğir’e kaydırın” ucuzluğu içerisindeymiş. Umarım doğru değildir.
Umarım salon politik ayak oyunlarına kurban gitmez.
İnşallah…