Geçtiğimiz günlerde semt pazarına gittim. Küçük, mütevazı bir pazar. Her şeyi bulursunuz ama…
Fiyat etiketlerini gördüğümde “Sebze-meyve biraz ucuzlamış sanırım” diye düşünürken, yanıldığımı anladım. Etiketlerin neredeyse tümünde “Yarım kilo” yazıyordu. Yani fiyatların yüksekliğinden pazarcı esnafı da mahcup olmalı ki tam fiyat yazamıyorlar etiketlere…
Enflasyonun patladığı yılbaşından sonra bazı ürünlerin yarım kilo olarak etiketlenmesine tanık olmuştuk ama neredeyse tüm ürünlerin yarım kiloluk fiyatlarının etiketlere yansımasına ben ilk kez tanık oluyorum.
Pazarcı esnafının duyduğu mahcubiyeti ülke ekonomisini yönetenlerin de duymasını diliyorum.
Eş zamanlı olarak sosyal medyadaki utanmazlıklara da tanık olunca şekerim biraz daha yükseldi.
Ülkedeki hayat pahalılığını olağan göstermek için özellikle batı ülkelerinden abuk sabuk örnek verenleri görünce insanın siniri zıplıyor.
“İngiltere’de yokluktan insanlar öğün atlıyor.”
“Hollanda’da marketlerde ürün yok, raflar boş.”
“Almanya bizi kıskanıyor.”
Euro ile maaş alan gurbetçiler “Türkiye’nin kıymetini bilin” diyor. Sanki orada onları zorla tutuyorlar.
Falan filan, bir sürü palavra. Bir de bu tür saçmalıkları yaymak için çaba harcayanlar, kendine görev edinmiş yarım akıllılar var.
Varsayalım ki söyledikleri tüm her şey doğru. Bizden başka dünyanın her tarafındaki insanlar açlıktan kırılıyor, çocuklarını besleyemiyor, bebeler açlıkla terbiye oluyor… Bu bizim mutlu olmamızı mı gerektiriyor? Hiç mi insanlığınız kalmadı?
Allah aşkına böyle bir durumdan övünme payı çıkarır mı insan? Hem de üç oy uğruna, kendi anlayışı ne olursa olsun iktidarda kalsın diye! İşin ilginç yanı ülkedeki çalışanların yarısından fazlası açlık sınırının altında kazanırken.
Savaşan ülkelerde enflasyon yüzde 17 ve 22 iken sende sihirli değnek dokunmuş hali yüzde 80’i bulmuşken.
Gerçek enflasyon iki katından fazla zaten.
Komik olmayın. Komik oluyorsanız bile insanlığından çıkmayın.
Tarım ülkesi olan, ekildiğinde her şeyin yetişebileceği topraklara sahipken fasulye, patlıcan fiyatlarını yarım kilo ile satışa sunan esnafın mahcubiyetinin yarısını taşıyın.
Eğer bir şeye dikkat çekecekseniz İngiliz’in öğün atlama zorunluluğuna değil, fasulyenin gramla satılmasına dikkat çekin. Başkalarının mutsuzluğundan mutluluk devşirmeye kalkmayın!
İnsan olun…