Matematik bütün bilimlerin temelidir, matematik her şeydir. Matematik yalan söylemez, sonuçları kesindir.
Ama yanılgıya düşmeyin matematik rakamlardan ibaret değildir. Rakamlar matematik için kullanılan araçlardan biridir. Sayılarla yalan söyleyebilirsiniz; hatta en büyük yalanları sayıları kullanarak üretebilirsiniz ama matematik asla söylemez.
İki kere iki dört eder. Evrenin her yerinde bu böyledir. Kütle çekiminin çok güçlü olduğu dev bir gezegende de böyledir, küçük basit bir göktaşında da!Fizik kurallarının evrenin hiçbir yerinde değişmediği gibi.
Türkiye hariç!
Türkiye’de 7 bin 500’ün yüzde yirmi beşi,bin 875 değil sıfırdır. Yani 7 bin 500’e yüzde yirmi beş artış yaparsanız dünyanın her yerinde 9 bin 375 toplamını elde edersiniz ama Türkiye’de yine 7 bin 500 ile bin 875’i toplarsanız elde edeceğiniz rakam yine 7 bin 500’dür.
Hala kafası karışık olanlar var sanıyorum, hala anlattıklarımı saçmalık olarak görenler var. O zaman daha somut örneklerle açıklayım: Siz bir emekli yurttaş olun uçan kaçan bir ülkede, herkesin kıskandığı bir ülkede. Aylık kazancınız da harcaya harcaya bitiremediğiniz 7 bin 500 TL olsun. Gün olsun devran dönsün küçük ekonomik dalgalanmalar ücretlerinizde bir iyileştirme yapılmasını gerekli kılsın. Daha iyi koşullarda yaşayın diye sizin maaşınıza yüzde 25 oranında zam yapılsın.
Ne güzel!
Ama maaşınız bu zamma rağmen 7 bin 500 TL olarak kalmaya devam etsin. İşte bu sadece Türkiye’de olur.
İşte bu yüzden iki kere iki Türkiye’de dört etmiyor.
Ekonomistler ortalığı karıştırıyor, matematikçiler bile işin içinden çıkamıyor. Hükümet emekliye zam veriyor ama emekli bu zammı alamıyor. Ülkede güya enflasyon düşüyor ama vergi dahil her şeyin fiyatı kat kat artıyor. Rakamlara göre işsizlik azalıyor ama çalışan sayısı yükselmiyor. Hem de nüfus artışına rağmen…
Garip bir döneme denk geldik rakamlar hiç kendinden bu kadar utanmamıştı. Rakamlar bile utanıyor da insanoğlu utanmıyor. Geçen gün bir geri zekalıya denk geldim, motorlu taşıtlar vergisinin duble tahsil edilmesini savunmaya çalışırken, “Ama arabası olmayandan almıyorlar” manasında bir cümle kurmuştu.
Vallahi de billahi de aynen böyle dedi. Arabası olmayandan motorlu taşıtlar vergisi alınmamasını lütufmuş gibi anlattı.
Devrelerim yandı, kilitlendim kaldım, bir şey diyemedim.
Bu zekayla bu kadar yaşamamız mucize…