CHP Lideri Özgür Özel’in konuşmasından öğreniyoruz; Cumhurbaşkanı Erdoğan Yüreğir’in CHP’li Belediye Başkanı Ali Demirçalı’yı Saray’a davet ediyor ve Şubat ayında yapılacak AK Parti Kurultayında rozet takmayı teklif ediyor. Cumhurbaşkanı her türlü desteğe hazır olduğunu, belediye başkanı olarak önünü açabileceğini de ekliyor. Aba altından sopa göstermeyi de ihmal etmiyor; “Yarın bir pislik bulaştırmaya çalışırlar” diyor.
Yüreğir Belediye Başkanı Ali Demirçalı ANKA Haber Ajansına açıklamasında, “CHP benim baba ocağım ayrılmaya niyetim yok” diye partiye olan bağlılığını vurguluyor. Zaten Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da aynı şeyi söylemiş.
CHP Yüreğir’i 30 yıl sonra kazandı. Aslında CHP’lilerin inancına göre 2019 seçimleri de alınmıştı. Kamuran Karaca’nın ipi önde göğüslediği ancak seçim gecesi AK Parti’nin çeşitli oyunlarıyla seçimin ellerinden alındığını 5 yıl boyunca dillendirdiler.
CHP adayı Ali Demirçalı başarılı bir seçim süreci geçirdikten sonra bence büyük bir sürpriz yaparak seçimi kazandı. Seçimi kazanacağını hep söylüyordu ama ben bunu siyasetçinin iddialı olmak adına kurduğu cümleler olarak değerlendiriyordum.
Ali Demirçalı seçimden sonra ikinci büyük sınavını Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın davetinde verdi bana göre…
Önüne serilen imkanlara karşın partisinden vazgeçmedi. Hem de belediyelerin tepesinde Demokles’in kılıcı gibi sallanan kayyum tehdidine rağmen. Üstelik çeşitli operasyon ve kumpaslarla muhalif belediyelere el konulduğu bir dönemde bunu yapan Ali Demirçalı’yı kutlamak gerekiyor.
Bu arada çeşitli tartışmalar da yapılıyor; Neden Yüreğir diye. Belki başka belediye başkanlarına da aynı teklif götürülmüştür. AK Parti açısından Yüreğir’in önemini de unutmamak gerekiyor. Elindeki tek merkez ilçeyi kaybettiği gibi Adana’da yerel yönetimlerden silindi iktidarın büyük ortağı. Seçmen yapısına baktığınızda Seyhan ya da Çukurova belediye başkanlarına böyle bir teklif anlamsız kalır. Ama AK Parti yapısına çok uzak olmayan Yüreğir’in seçmen kitlesi Ali Demirçalı’yı teklif yapılabilecekler sıralamasında üste taşıyor.
Sadece duruşu dolayısıyla değil, Cumhurbaşkanı ile görüşmesinin ardından hemen mensup olduğu partinin genel başkanına bilgi vermesi de Ali Demirçalı’nın ne kadar yüksek siyasi ahlak sahibi olduğunu gösteriyor.
Olayın bir başka boyutu da AK Parti’nin Adana il ve Yüreğir ilçe örgütlerini ilgilendiriyor. Bundan sonra yaptığı uygulamalarla ilgili AK Parti temsilcileri Ali Demirçalı’yı nasıl eleştirecekler. Adama sormazlar mı “maden beğenmiyordunuz o zaman en yüksek mevkiden niye partinize davet ettiniz?” diye. Bence bu olay Yüreğir konusunda AK Parti yöneticilerinin hareket alanını da daraltmıştır.
Adana özelinden konuyu ele almaya çalıştım ama sanki bu olay Yüreğir ile sınırlı gibi görünmüyor. CHP’nin erken seçim diye bastırdığı bu dönemde AK Parti’nin belediyelerde kaybettiği çoğunluğu yeniden kazanma çabasının geniş çaplı olduğunu düşünüyorum. Muhalif belediyelere yapılan operasyonlar da bu görüşümü destekliyor.
Bakalım daha neler göreceğiz!