CHP; Muharrem İnce’yi defalarca milletvekili yaptı, partide üst düzey görevlere getirdi yetmedi Cumhurbaşkanı adayı gösterdi. Aynı Muharrem İnce öncesinde Kemal Kılıçdaroğlu’na kurultayda rakip olduğu halde yine Yalova’dan milletvekili listesine koydu ve meclise soktu. Muharrem İnce’nin 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi de Kılıçdaroğlu ile ilgili söyledikleri ise asla unutulmayacak: "Sayın Kılıçdaroğlu’na haksızlık yapamam. Ola ki kazanamadım. Sayın Genel Başkan ‘gel bana danışman ol’ derse danışman olurum, ‘yardımcı ol’ derse yardımcı olurum. Asla karşısına aday olmam. Karşısına aday olmam. Çünkü karşısına aday olduğu bir kişiyi genel cumhurbaşkanı adayı yapmışsa, ben vefalı bir insanımdır. Yanlışlarını söylerim ama. Şunlar, şunlar, şunlar yanlış derim ama kendisiyle böyle bir yarışa bir daha asla girmem. Yani şimdi ben yarın kendimi değil, kendimden başka birisini de destekleyebilirim. Benden daha iyi bir cumhurbaşkanı adayı buluruz, onu desteklerim. O başka bir şey. Ama karşı karşıya gelmem kendisiyle. Çünkü bir insanın, bir faninin kolay kolay yapamayacağı bir şeyi yaptı. Ben vefasız bir insan değilim. Bana bunu yapan birinin karşısına geçmem." Sonra ne yaptığı herkesin malumu! Sinan Oğan, söylemediği laf kalmadı, yemediği hakaret de kaldı. Kıyas yapmak için de şunları söylemişti: "Ben MHP milletvekiliyken annemi kaybettiğimde MHP liderinden (Devlet Bahçeli) telefonla dahi bir başsağlığı mesajı alamadım. İnsani bir durum yani. 300-500 tane vekil olur, aradan kaçar ama zaten 40 vekildik. Herkes başsağlığı diledi. Kılıçdaroğlu, Iğdır'da taziye evimize geldi. Ahmet Davutoğlu aynı şekilde, o zaman başbakandı. Ama benim genel başkanım bir taziyede dahi bulunmadı. Sinan Ateş'te de aynı şekilde taziye mesajında bulunmadı. Canları sağ olsun konu o değil. Kılıçdaroğlu'nun nezaketi bu anlamda siyasetini yanlış bulsam da, hep takdir etmişimdir kibarlığını." Ya Meral Akşener! Gerçi geri geldi ama masayı dağıtırken söyledikleri unutulmayacak. Oysa ki öncesinde ne laflar etmişti: “Ben aileme Kılıçdaroğlu’nu vasiyet ettim” sözleri Türk siyasi tarihinde hep hatırlanacak ve kendisine hatırlatılacaktır. Şimdi bunları alt alta koyduğumuzda ve mevcut duruma baktığımızda insan “Kılıçdaroğlu’nun ekmeğinin tuzu yokmuş” demekten kendini alamıyor. “Siyaset böyle bir şey” diyeceksiniz… Eğer siyaset buysa… Siyasetiniz batsın…