Öğrenilmiş çaresizlik sendromu, organizmanın göstermiş olduğu tepkilerin sonuca ulaşmaması durumunda, sonucu değiştiremeyeceğine karşı oluşan inanç ile gelen bir ruh hâli durumudur. İnsanlarda zamanla oluşan başarısızlıklar karşısında kişinin bir şeyleri başarma isteğini günden güne kaybetmesi sonucunda, belli bir konuda veya genel olarak başarısız olacağına dair bir inanç geliştirmesi ile kendini gösterir. Kavramın bilim dünyasına kazandırılmasından sonraki süreçte, yine Martin Seligman' ın yaptığı deney ve incelemeler sonucunda, kendisi deneyip başarısız olan bireylerin (iyi niyetle deneyim aktarımı düşüncesiyle de olsa) çevrelerindeki diğer bireylerin benzer denemeyi yapmalarını engellemeye başladıkları bulgusuna ulaşıldı. Bu da kavramın "öğretilmiş çaresizlik" olarak tanımlanabilecek sosyal boyutunu ortaya koymaktaydı.
Öğretilmiş çaresizlik ve kaybetmişlik kültüründe, çevre tarafından bireylere neleri yapamayacakları o kadar güçlü bir biçimde aktarılır ki, bireyler içindeki başarma güçlerine, önlerindeki fırsatlara ve karşılaştıkları koşullara bakmaksızın, hiçbir denemede bulunmadan peşinen kaybetmeyi kabullenirler.
Belirtileri; Kişi bu durumda genelde depresyona yakın bir ruh hâli içine girebilmektedir.
Ne kadar çalışırsa çalışsın başarılı olamayan yönetici, "Nasıl olsa başaramayacağım." düşüncesiyle çalışmaktan vazgeçmesi öğrenilmiş çaresizlik belirtisidir.
Öğrenilmiş çaresizlikte pasiflik söz konusudur. Ayrıca öğrenilmiş çaresizlik içerisinde olan birinde, pekiştireç ve cezadan kaçmaya isteksizlik vardır. Aslında bir nevi depresyon olarak algılanan öğrenilmiş çaresizlik, bunalımdaki insanların çaresizliği öğrenmesi sonucu meydana gelmektedir. Bu tip insanlar depresif durumda oldukları için hedeflerine "Ne olursa olsun yapamayacağım." mantığıyla yaklaşmaktadır.
Çözüm yolları; Kişinin öncelikle tarafsız ve fazla duygusal olmayan bir bakış açısı için de olayları objektif değerlendirmeyi öğrenmesi, mesleki açıdan telafi edebileceği eksiklerinin farkına varması ve bunları tamamlama aşamasında duygularından ziyade mantığı ile davranması önemli bir kaldıraç noktasıdır.