Mersin-Gaziantep arasında yapımı süren Yüksek Hızlı Tren hattının Adana bölümünde çeşitli çalışmalar yapılıyor. Bunlardan vatandaşı en çok mağdur edenlerden biri Demirköprü’nün yanına yapılacak olan YHT köprüsü çalışmaları.
Köprünün altından geçen yollar çalışmalar nedeniyle kıvrım kıvrım hale getirildi önce. Adanalı bunu pek sorun etmedi. Zaten sorun edilecek bir durum da yoktu. Sonra okulların yarı yıl tatiline girmesiyle köprünün ayaklarının yapılacağı gerekçesiyle yol araç trafiğine kapatıldı.
Aslında böyle bir çalışmanın ara tatile denk getirilmesinden hoşnut olmadık değil. Akıllıca bir davranış olarak değerlendirdik. 30 Ocak’ta da çalışmanın bitirileceği açıklandı.
Ama beklendiği gibi olmadı. Çalışma taahhüt edilen tarihte bitirilemedi. Okulların açılmasıyla birlikte kördüğüm olan trafik artık iyice içinden çıkılmaz hale geldi.
Şimdi 15 günde bitirileceği söylenen çalışmanın 15 gün daha bekleyeceği açıklandı. Bu nasıl bir iştir Allah aşkına! 15 günde biteceğini açıkladığınız çalışma 2-3 gün sonra gecikir bu anlaşılır bir şeydir. Yapım süresi kadar gecikme oluyorsa burada kelimenin tam anlamıyla bir beceriksizlik vardır.
Bir işi de zamanında bitirin Allah aşkına…
Bir kere de sözünüzde durun…
Adana’daki çalışmayı örnek olarak anlattım. Adanalı mağdur oldu bu işi yapanların beceriksizliğinden dolayı. İşi yapan da TCDD… Yani Devlet Demiryolları….
İşe kime yaptırıyorlar bilmiyorum. Ama halkın mağduriyetinin bir yaptırımı olmalı. Olmadığı için yüklenici firmalar sudan bahanelerle işi geciktirebiliyor; ya da doğru düzgün planlama yapmadıkları için evdeki hesap çarşıya uymuyor ve işler beklendiği tarihte bitmiyor.
15 günlük işi 15 gün geciktiren firmalardan devlet hesabını sormazsa vatandaşın mağduriyeti bundan sonraki işlerde de devam edecektir. Aksi halde “Ben şu işi 5 günde bitiririm” diye taahhütle bulunurlar ve sözlerini yerine getiremezler. Yapamadıkları işin cezasını da çekmezler, olan vatandaşa olur.
Ülkemizde her iş böyle. Zamanı kullanma konusunda çok yetersiz bir toplumuz. Hem bireysel olarak hem de kurumsal olarak bu konuda yememiz gereken daha çok fırın ekmek var. Önce devlet duyarlı olacak ve iş yaptığı firmaların gözünün yaşına bakmayacak, sonra vatandaş zaten kendine çeki düzen verir.
Devletin yapması gereken yandaş müteahhit filan demeyecek işi belirtilen tarihte bitirmeyenlere yaptırım uygulayacak. Kes bir ikisine cezayı bak bakalım bir daha yapıyorlar mı? Ama o irade pek kendini göstermiyor. Öyle olunca da en basit bir işin bitmesi bile gecikiyor. Hem kaynak hem zaman israfı. Vatandaşın çektiği eziyet de kendine kar kalıyor.
Gidin bakın bizi kıskanan Almanya’da herhangi bir yüklenici firma herhangi bir işi bir saat geciktirsin başına neler geliyor. Ya da Avrupa’nın değişik ülkelerindeki örneklere bakın. Sadece işi yapan yaptıran kesimlerine değil, iş geciktiği zaman toplumsal tepkiye de dikkat edin.
Sanırım bizdeki keyfilik ve umursamazlık dünyanın hiçbir yerinde yoktur…