Muhterem okurlarımız, Rabbimizin kurmuş olduğu dünya düzeni sürekli akan pınar gibidir Rabbimizin kurduğu düzende günler haftaları, haftalar ayları, aylar da yılı tamamlar. Bir yıl veya sene Rabbimizin kurmuş olduğu düzene göre 12 aydan oluşur. Bu aylardan 3’ü faziletli ve mübarek aylardır. Peygamber Efendimiz (S.A.V) bu üç ayların ilki olan Recep ayını Allah’ın ayı olarak, Şaban ayını kendi ayı olarak, Ramazan ayını da ümmet ayı olarak bilmemizi istemişti. Bu mübarek 3 aylarda biz Müslümanların da neler yapmamız gerektiğini bizzat kendisi yol göstererek, bizlere anlatmıştır.   Hz. Peygamber Efendimizin (S.A.V) anlatımlarına göre Recep ayında bizi yaratan Allah’tan mağfiret dilemek, tövbe etmek, sabah-akşam Rabbimizden bizi bağışla diye yalvarmamızı ve, yakarmamızı istemiştir.   Hz. Peygamber Efendimizin (S.A.V) kendisine ait olan Şaban ayında da niyetlerimizin güzel olmasını, nefislerimizin temizlenmesini, dinimiz Yüce İslam’a göre yaşamamızı bizden istemektedir. Hz. Peygamber Efendimiz (S.A.V) biz Müslümanlara mübarek Ramazan ayına bedenen, ruhen ve kalben temizlenmiş olarak girmemizi de bizlerden, kendi sünnetine bağlı kalarak istemiştir.   Mübarek Ramazan ayında cehennem kapılarının tamamen kapatıldığı, cennet kapılarının sonuna kadar açıldığı, bu ay içerisinde bulunan Kadir Gecesinde de içerisinde Kadir Gecesi bulunmayan Bin aydan hayırlı olduğu bu geceyi ibadetlerle geçirmemizi bizden istemiştir. Müslümanların işlemiş oldukları günahlardan, arınmak, manevi huzura kavuşmak ve Rabbimize şükretmek içir Recep, Şaban ve Ramazan aylarını çok iyi değerlendirmememizi Hz. Peygamber Efendimiz (S.A.V) biz Müslümanlardan istemiş ve de istemektedir.   Her fırsatta bizi yaratan Rabbine “Ümmetim ümmetim” diye yalvaran, gözyaşı döken mübarek insan Hz. Peygamber Efendimiz (S.A.V) EHL-İ BEYT’nin cennetle müjdelendiğini bilmesine rağmen, kızı Fatıma’ya “Kızım Fatıma babanın peygamberliğine güvenme. Kendi azığını ahiret için bu dünyada hazırla” demiş. Bizler de ahiret için Peygamber Efendimiz in (S.A.V) emrini esas alarak ahiret hazırlığını 3 ayları fırsat bilerek bu mübarek ayları iyi değerlendirerek hazırlanmaya çalışmalıyız.   Öte yandan Rabbimizin her zaman her Müslümanı denetleyeceği gerçeğini aklımızdan çıkarmayalım. Bu konuda da bir akşam aksakallı bir derviş Hz. Ali Efendimizin kapısını çalar. “Ya Ali açım” der. Hz. Ali Efendimiz O mübarek insan için, “Ya Fatıma misafirimiz var” der. Hz. Fatıma, “Bir tas çorbamız var ya Ali” der. Hz. Ali Efendimiz, “O bir tas çorbayı misafirimize ikram edelim. Sen bize su ısıt ya Fatıma” der. Hz. Ali Efendimizin bu cömertliği, bu davranışı Rabbimizi çok mutlu eder. Muhterem din kardeşlerim, unutmayalım ki her gün ömür takvimimizden bir yaprak koparak bizleri kaçınılmaz son olan ölüme yaklaştırıyor. O gün gelmeden yapabileceğimiz ne kadar güzellik var ise bunlar; ibadet etmek, yardımda bulunmak, fakiri, fukarayı, öksüzü, yetimi doyurmak ve hastayı sevindirmek, aç kaldım diyenleri doyurma noktasında mübarek insan Hz. Peygamber Efendimizin (S.A.V) sünnetinden ayrılmadan, o sünnete bağlı kalarak ve mübarek insan Hz. Ali Efendimizin yaptığı cömertliği yapabilme noktasında kendimizle yarışmamız lazım. Bu güzellikleri yaparak ve takdiri Rabbimize bırakarak, büyük bir manevi hazzı yaşama şansını yakalayabiliriz. Bu anlayışla mübarek 3 aylarımız hepimize kutlu olsun. Rabbimiz feyz ve bereketinden bol bol faydalanmayı bizlere nasip etsin.