DOĞAN GÜLBASAR
Köşe Yazarı
DOĞAN GÜLBASAR
 

İnsana Cumhuriyet yakışır

  Osmanlı 1. Dünya Savaşı’nı kaybedince teslimiyetçi saray ve şürekası ülkeyi tamamen işgal için emperyalistlere hazır hale getirmişti. Mondros Mütarekesi ile sarayından başka her şeyi batılılara veren Padişahın kendisinden başka bir şeyi düşünmediği ortadaydı. Suriye cephesinden Adana’ya gelen 18 gün kalan Mustafa Kemal Paşa ülkenin içinde bulunduğu durumu görmüş ve İstanbul’u ülkenin işgal edileceği konusunda ısrarla uyarmıştı. Ancak yönetenlerin ülke diye bir kaygıları yoktu. Bu nedenle işgalcilerle işbirliği yapmaktan utanç duymadılar. 19 Mayıs’ta Samsun’da Mustafa Kemal’in yaktığı özgürlük ateşi 9 Eylül 1922’de ülkeyi aydınlattı ve 29 Ekim 1923’e gelindi. Mustafa Kemal Paşa’da Cumhuriyet fikri bir günde oluşmadı. Paşa daha öğrencilik yıllarında, askeri okuldayken ülkenin yönetim yapısı hakkında kafa yoruyordu. Yönetimin millet idaresine verilmesi fikri o zamandan aklında yeşeriyordu. Büyük mücadeleler sonunda 29 Ekim 1923’e gelindi. Böylece kulluktan bireye, ümmetten ulusa geçildi. Askeri başarının ardından sosyal ve ekonomik başarıların da önü böylece açılmış oldu. Cumhuriyetin anlamlı kılınması için demokrasiyle taçlandırılması gerekiyordu. Bunun için çok partili sisteme geçme adına birçok deneme yapılsa da demokrasiyi, cumhuriyeti yıkmak için araç yapmaya heveslenen karşı devrimcilerin girişimleriyle Atatürk’ün sağlığında bu başarılamadı. Bugün hala anlamayanlar olsa da Büyük Önder Atatürk cumhuriyetin insan onuruna en uygun rejim olduğunu çok önceden farketmişti. Çünkü cumhuriyet halk iradesine dayanır. Rejim gücünü halktan alır. Cumhuriyeti demokrasiden ayırmak mümkün değildir. Dünyada adı cumhuriyet olan ancak otoriter sistemle yönetilen ülkelerin olması kimseyi yanıltmasın. Demokrasi varsa cumhuriyetin bir anlamı olur. Türk ulusuna da en çok yakışan sistem cumhuriyettir. Büyük Önder Atatürk bunun bilincinde olarak Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı meclis çatısı altında gerçekleştirdi. Ülkenin en karanlık dönemlerinde, Türk Milletinin en zorlu yıllarında meclisten vazgeçmedi ve tüm yetkileri meclisten alarak kullandı. Halk iradesine bu denli güvenen bir başka büyük lider çıkmış mıdır, bilmiyorum. Tüm karşı devrimci uygulamalara karşın ülkemizde halen Atatürk’e olan sarsılmaz bağlığın devam ediyor olması O’nun ne büyük bir devrimci olduğunun ve ne kadar doğru işler yaptığının en büyük kanıtıdır. Atatürk demek tam bağımsızlık demektir, anti emperyalizmdir. Bunun farkına varmayanlar dış politikadaki yanlış uygulamaları için on yıllarca dünyanın en sancılı bölgesinde olmasına karşın hep çatışmalarında dışında kalmayı başarabilmiş Türkiye’yi ateş çukurunun ucuna getirmişlerdir. Yaşanan sıkıntıların tümü cumhuriyetin değerini bilmemekten kaynaklanmaktadır. Cumhuriyete tekrar sıkı sıkıya sarıldığımızda, Atatürk’ün mirasına sahip çıktığımızda ülkemizin sorunlarının çözümü konusunda önemli bir adım atmış olacağız. Aksi halde hem toplum olarak hem de ülke olarak savrulmaya devam edeceğiz. Büyük Önder’e saygı ve minnetle…  
Ekleme Tarihi: 28 Ekim 2024 - Pazartesi

İnsana Cumhuriyet yakışır

 

Osmanlı 1. Dünya Savaşı’nı kaybedince teslimiyetçi saray ve şürekası ülkeyi tamamen işgal için emperyalistlere hazır hale getirmişti. Mondros Mütarekesi ile sarayından başka her şeyi batılılara veren Padişahın kendisinden başka bir şeyi düşünmediği ortadaydı.

Suriye cephesinden Adana’ya gelen 18 gün kalan Mustafa Kemal Paşa ülkenin içinde bulunduğu durumu görmüş ve İstanbul’u ülkenin işgal edileceği konusunda ısrarla uyarmıştı. Ancak yönetenlerin ülke diye bir kaygıları yoktu. Bu nedenle işgalcilerle işbirliği yapmaktan utanç duymadılar.

19 Mayıs’ta Samsun’da Mustafa Kemal’in yaktığı özgürlük ateşi 9 Eylül 1922’de ülkeyi aydınlattı ve 29 Ekim 1923’e gelindi.

Mustafa Kemal Paşa’da Cumhuriyet fikri bir günde oluşmadı. Paşa daha öğrencilik yıllarında, askeri okuldayken ülkenin yönetim yapısı hakkında kafa yoruyordu. Yönetimin millet idaresine verilmesi fikri o zamandan aklında yeşeriyordu.

Büyük mücadeleler sonunda 29 Ekim 1923’e gelindi. Böylece kulluktan bireye, ümmetten ulusa geçildi. Askeri başarının ardından sosyal ve ekonomik başarıların da önü böylece açılmış oldu. Cumhuriyetin anlamlı kılınması için demokrasiyle taçlandırılması gerekiyordu. Bunun için çok partili sisteme geçme adına birçok deneme yapılsa da demokrasiyi, cumhuriyeti yıkmak için araç yapmaya heveslenen karşı devrimcilerin girişimleriyle Atatürk’ün sağlığında bu başarılamadı.

Bugün hala anlamayanlar olsa da Büyük Önder Atatürk cumhuriyetin insan onuruna en uygun rejim olduğunu çok önceden farketmişti. Çünkü cumhuriyet halk iradesine dayanır. Rejim gücünü halktan alır. Cumhuriyeti demokrasiden ayırmak mümkün değildir. Dünyada adı cumhuriyet olan ancak otoriter sistemle yönetilen ülkelerin olması kimseyi yanıltmasın. Demokrasi varsa cumhuriyetin bir anlamı olur. Türk ulusuna da en çok yakışan sistem cumhuriyettir.

Büyük Önder Atatürk bunun bilincinde olarak Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı meclis çatısı altında gerçekleştirdi. Ülkenin en karanlık dönemlerinde, Türk Milletinin en zorlu yıllarında meclisten vazgeçmedi ve tüm yetkileri meclisten alarak kullandı.

Halk iradesine bu denli güvenen bir başka büyük lider çıkmış mıdır, bilmiyorum. Tüm karşı devrimci uygulamalara karşın ülkemizde halen Atatürk’e olan sarsılmaz bağlığın devam ediyor olması O’nun ne büyük bir devrimci olduğunun ve ne kadar doğru işler yaptığının en büyük kanıtıdır.

Atatürk demek tam bağımsızlık demektir, anti emperyalizmdir. Bunun farkına varmayanlar dış politikadaki yanlış uygulamaları için on yıllarca dünyanın en sancılı bölgesinde olmasına karşın hep çatışmalarında dışında kalmayı başarabilmiş Türkiye’yi ateş çukurunun ucuna getirmişlerdir.

Yaşanan sıkıntıların tümü cumhuriyetin değerini bilmemekten kaynaklanmaktadır.

Cumhuriyete tekrar sıkı sıkıya sarıldığımızda, Atatürk’ün mirasına sahip çıktığımızda ülkemizin sorunlarının çözümü konusunda önemli bir adım atmış olacağız. Aksi halde hem toplum olarak hem de ülke olarak savrulmaya devam edeceğiz.

Büyük Önder’e saygı ve minnetle…

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve cukurovapress.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.