Özellikle hemen hemen herkes tarafından bilinen ancak uygulamaya alınması konusunda nedense zorlanılan, yönetim bilimci Dr.Edwards Deming tarafından üne kavuşturulan PUKÖ (Planla-Uygula-Kontrol et–Önlem al) döngüsünü hatırlayalım. Bu sürekli iyileştirme döngüsünü hayatımızın her alanında uygulayabileceğimize artık inanıyoruz. Fakat kullanabiliyor muyuz? Gerçekleşmesini istediğimiz her şeyin o kadar çabuk olmasını istiyoruz ki unutmayalım “planlamaya ayrılan on dakika uygulamada bir saat kazandırır” . Çoğu zaman uzun vadeli düşünemiyor, anı yaşıyoruz. Hedefleri belli olan insanlar, toplumlar ve bilhassa şirketler bu döngüyü bilinçli bir şekilde kullanabildiklerinde istedikleri yere istedikleri zamanda ulaşabiliyorlar.
Hedef koymak sabır gerektirir. Hedefi gerçekleştirmek için de iyi planlama ve sistem kurmak gerekir. Amaç, ulaşılması istenen hedefe nasıl varılacağını bulmak onu görmek, hissetmek ve bunun içinde planlama yapmaktır. Dolayısıyla hedefler doğrultusunda ve mevcut veriler ışığında geleceğe sistemli bir şekilde yön vermektir.
Yeni seçilen yönetimlerin behemehâl ihtiyaç analizi yapması ve buna göre strateji belirlemesi şarttır.
Bunun için, Şehrin ihtiyaçları, Toplumun beklentileri, Teknik yeterlilik ve gereksinimler, Hedefler, İzleme ve raporlama modelleri, çağdaş metotlarla ortaya konmalıdır. Kadro kurulumunun daha fazla vakit geçirmeden tamamlanarak iş bu düzene geçilmesi büyük önem arz etmektedir. Yeni düzene geçilirken, mevcut durum ve olması gerekenler geniş bir analizle ortaya konmalı, Demokratik yaklaşım, Analitik yaklaşım, Hiçbir şekilde göz ardı edilmemelidir.
Ölçülebilir ve hesap verebilirlik ise tüm safhalarda önemsenmelidir.
Dünya, bu tip organizasyonların nasıl kurulup idare edileceğini, gerek şartlarını ve adımlarının nasıl atılacağını belirlemiş durumdadır. Yeniden keşfetmeye çalışmak gibi büyük bir zaman ve kaynak israfına gerek yoktur.
Öncelikle, böyle bir analiz ve sürdürülebilir gelişim sistemine girilmelidir. Aksi taktirde zaman akar, kadrolarda bulunan bir iki parlak fikirli kişinin kişisel maharetine bel bağlanır ve takım oyunu ortaya konmadan süreç nihayete erer.
Aslolan sistem olmalıdır.
Mevcut kaynak, o sisteme uymalıdır. Şayet böyle olmazsa, kaynaklar sisteme göre olmak yerine, sistem kaynaklara göre oturtulmaya çalışılır. Bu da amatör bir yapı meydana getirir ki, kurumu; sonucu kestirilemeyecek bir yola sokar.
Her konuda mükemmel elemanı bulamayabilirsiniz. Ancak, mükemmel bir sistem kurarsanız, elemanın gelişimini de sağlamış olarak kurumunuzu ve dahi şehrinizi geliştirirsiniz.
İdarecilik,
—Mevcut kaynaklarla en iyi korelasyonu sağlamaktır. Tabi ki, iyi bir sistem oluşturursanız.
Şehirlerimizin, sistemli bir yapı eliyle ve profesyonel bir sistem eşliğinde gelişeceğini unutmamak dileğiyle,