Demirspor, oyun kültürünü öylesine geliştirdi ki, İstanbul’da Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray veya Trabzon’da birisiyle oynarken de rakip hiç fark etmiyor. Demirspor’u bugünkü bulunduğu noktaya taşıyan en temel kavramın; saha içi disiplini, görev tanımlarına sadık kalan oyuncu grubu ve onlarda oluşan yüksek özgüveni sayabilirim. Tüm bu saydıklarımı sürdürülebilir kılmaları da bugünkü başarının temel nededir. Bunu yaratan da, sahaya yansıtma başarısını gösteren de Montella’dır. Gelelim maça; Maç kadrosunda Belhanda’yı görünce, hocanın neden Bjarnason ile başlamadığını anlamaya çalışmıştım. Belhanda’nın oyun performansına bakınca, hocanın onu bu maça iyi hazırladığını ve doğru tercih olduğunu anladım. Maçın başlarında Vargas ile Demirspor, İrfan Can Kahveci ile Fenerbahçe gole yakın olsa da, Fenerbahçe penaltıdan golü bulana kadar biraz daha üstündü. Bunun nedeni de Fenerbahçe’nin özellikle Demirspor’un sol kanadından İrfan Can Kahveci ile topla içeri yaptığı driplingler ve gerilerden gelerek katkı koyan Osayi Samuel’in bindirmeleriydi. Fenerbahçe, maçı almak adına koyduğu oyun kurgusu buydu. Özellikle Osayi Samuel’in bindirmelerinde Vargas’ın defansif görevini unutması, buna Kaan Kanak’ın buna tek başına karşı koyması çoğu zaman başarılıydı. Demirspor’un golü yedikten sonra çözüleceği sanılırken, tersine Fenerbahçe golü bulduktan sonra maçın bittiğini sandı. Yedi dakika sonra bulunan muhteşem gol, Fenerbahçe’de şok etkisi yarattı. Ta ki ilk yarının sonuna kadar. İkinci yarının başlamasıyla birlikte 37.inci saniyesinde Demirspor’un bulduğu ikinci gol, Fenerbahçe’de diğer bir şokun yaşanmasına neden oldu. Karşılık vermek için çok oyuncuyla hücum denemeleri, hızlı hücum gerçekleştirilmesinde ligin en iyi takımlarından birisi olan Demirspor’un ekmeğine yağ sürdü. Demirspor, bunu sonuca dönüştüremese de bol pozisyon buldu. Aslında, Demirspor’un ekmeğine yağ süren bir kararda, Fenerbahçe teknik ekibinin İrfan Can Kahveci’nin yerine Mesut özil’i almakla devam etti. Oysa Kahveci, sağ tarafta takımının en etkili performansı sergileyen oyuncusuydu. Montella, dakika 66’da oyuncu değişikliklerini doğru zamanda gerçekleştirdi. Akintola-Vargas, Bjarnason-Belhanda değişiklikleri doğru oyuncu grubuydu. Bunun nedeni, Belhanda’nın kart görme riski, çok çalışan Vargas’ın yerine Akintola ile hızlı hücumu düşünmesi, Bjarnason’la önde baskıyı kurma arzusuydu. Hepsinin toplamı, oyunu domine emek ve maçı kazanma istemiydi.  Her iki takımın koşu mesafelerine baktığımızda, Fenerbahçe toplam 114,35 km koşarken, Demirspor ise 116,43 km koşu mesafesiyle, maçı kazanmak adına daha çok koştuğunu görüyoruz. Oyuncu performansları; Oyuncu performanslarına baktığımda, takım halinde hepsini başarının sahibi yapmak gerekir. Bazı oyuncuları ön plana çıkarmak gerektiğinde ise, Kaleci Muric’in yükselen formu devam ediyor. Samet ve Tayyib Talha hatasız oynadılar. Kaan Kanak bu maçta başarılıydı. Gökhan İnler çok çalıştı, çok koştu ve çok iyi bir gol attı. Belhanda’nın bu maçlık performansı etkiliydi. Yunus, maçın ikinci yarısında etkisini gösterdi. Vargas, Osayi Samuel’i takip etmese de hücumlarda çalıştı ve pozisyon buldu. Assombalonga, rakip defansı çok yordu ama gol alanlarında etkisizdi. Hakem Halil Umut Meler, maçın geneline ilişkin yönetimde başarılıydı. Verdiği (FB) ve bir dakika sonra vermediği (ADS) pozisyonunun ikisinde de İTME tanısı vardı. Hakemler, böylesi takdir haklarını maalesef büyük takımlardan yana koymayı tercih ediyorlar. Son söz; Demirspor takımının bugünkü bulunduğu sıralama, oynadığı oyun ve sonuçtaki başarının yaratıcısı tabii ki Murat Sancak başkanın ta kendisidir. Sezonun başında yeni arayışlar, yenilikler ve bunlar için aldığı risk, doğru yaptığının göstergesidir. Başarının da büyük pay sahibidir.