13.5 milyon vatandaşı etkileyen deprem felaketinde can kayıpları yüreğimizi dağladı. Enkazdan çıkarılan mucizelere tanık olduk.Yakınlarını kaybeden afetzedeler ise yaşadığı büyük acılarla hayatta kalmaya çalışırken sosyal medyada yaptıkları paylaşımları ise yüreklerimizi acıtıyor. Allah herkesin yardımcısı olsun.
Dün gece uyumadım
Gözlerimi beş dakika yummadım
Utandım uzanmaya,
Uyumaya utandım.
Gözlerimi terbiyeli olmaya davet ettim.
Nefsime kızdım
Uyusam güneşli bir sabaha uyanacaktım belki Kuzey Ege'de
Puf yastık, yumuşak yorgan, sıcak ev...
Sen uyusan uyanamazdın belki
Pazarcık'ta, Bağlar'da
Sonra aklımın yüzüne nasıl bakardım...
En ince giysilerimi giyindim bugün
Başımda kırmızı şapka, ellerimde mavi eldiven yoktu
Boynumda beyaz kaşkol...
Çorap da giyinmedim ayağıma
Kendimi kendimin dışına vurdum
Çıktım sokağa ayazda durdum!
Üşüdüğün kadar üşümek istedim
Donduğun kadar donmak!
Canım yansın istedim, canın yandığı kadar...
Zaman geçtikçe,
Gitgide buzlaşan bir avuç kar'dım
Tanrıya, senin yanında olması için yakardım...
Acıktım, susadım
Yemedim, içmedim de
Boğazımdan geçmezdi sen orda aç, susuzken
Kalbimin yüzüne nasıl bakardım!
Senin ıstırabına büründüm bugün
Hüznünle beslendim
Sana senin acınla uzaklardan seslendim
Tüm kalbimle sarıldım sonra sana
Aklımla sarıldım,
Ruhumla...
Sarılmak iyileştirmez belki yaralarını,
Yıkılan evini geri getirmez, gidenlerini de
Açlığını bitirmez,
Isıtmaz ellerini...
Yüreğin ısınabilir mesela
Bugün,
İçimde kırılmış hain bir fay var
Yerle bir olmuş kederli Hatay var
Yarısı yitik bir Kahramanmaraş,
Malatya, Gaziantep,Diyarbakır...
Ağlayan çocuklar, gözleri çakır
Bir boşluğa dalıp giden anneler,
Çaresiz bekleyişler...
Neler neler...
Tadı zehirdir şimdi Adana'nın,
Urfa'nın. Közde patlıcanı Adıyaman'ın!
Bugün Anadolu'da, on ilde de enkazım
Feryadım, figânım
Çığlığım, avazım...
"anne mi de kurtarın" diye çırpınan
O koca yürekli küçük Beyza'yım...
Kimseye hiç bir dilde geçmez nazım...
(Serkan Uçar-Destina-Alıntı)