Bankaların her üç yılda bir verdiği promosyon var. Bugünlerde her bir banka yarışa girdi. Sürekli mesajlar geliyor, maaşını taşıyan emekliye 2000'den başlayan 'fiyatlarla' hizmetinizde, der gibiler.
Bankaların, en çok emekli maaşından kar ettiklerini biliyoruz. Özel bankalar, hafta sonuna rastlayan maaşları yatırmıyor. Cuma akşamından yatırılan paralar, pazartesiye kadar bankada kalıyor. O kadar emekli insanın parasının 2,5 günlük faizi ne kadar tutar. Hesaplayın.
Verdikleri promosyonlardan daha çok kazandırıyoruz. Ama aldığınız kredileri de, iki gün geciktirseniz ardı ardına mesaj geliyor. Ne bulaş ne de kok derim ama, çoğumuz mecburen alıyor. Allah yardımcımız olsun. 5000 bine, 9000 bin ödemek, akıl karı değil amma, ne yaparsın, ayakta kalma savaşı.
İşte tam sırası: 'Tatlı tatlı yemenin' diye başlayan bir atasözümüz var. 'Borç yiyen kesesinden yer' de derler. Amma 'amma'sı var.
Bir arkadaşım var, borçtan hiiiç korkmaz.
Verdikleri, verebildikleri ne kadarsa alır, sıra ödemeye gelince, asla ulaşamazsın. Ulaşsan da ya telefonu arızalıdır, ya da başka şehirdedir. Öyle ustalaşmıştır ki bu konuda, eline kimse su dökemez. Binbir türlü yalan söyler. Bol bol hayal kurar.
Kurduğu hayallerin içinde seni tekrar kandırır ki, aklın başına geldiğinde feleğin çoktaaan şaşmıstır. Küsemessin de, masum bir çocuk gibi bakar.
En güzel oyunlarından biridir.
Tam 11 yıl aynı hayalle yaşayan arkadaşıma, anlatamıyorum 'yeter' diyemiyorum. 'Kızım yaşlandın gittin' demek gelir içimden, ama kırmak istemiyorum. Hala başka bir şehirde güzel bir işe başlamaktan söz eder, durur. Hayal kurmak güzeldir mutlaka, ama olabilecek şeyleri düşünmek gerekir, hele ki yaş kemale erince.
Mutlu, umutlu gerçekleşebilir hayallerinizin olması dileğiyle.