NE DEDİM NE ANLADI
Başta İstanbul olmak üzere büyükşehirlerin pekçoğunda trafik problemi var. Belediyeler, bu problemin çözümü için yeni altgeçit, üstgeçit, çevre yolu, cep bağlantıları,ilave otoban bağlantıları ya da yeni yollar açmak için çalışıyor. Toplu taşımanın cazibesini arttırmak için de metro-tramvay gibi yatırımlara da ağırlık veriyor.
Adana’da ise bahse konu alternatif çözümlerin çoğu için borç yükü altındaki Büyükşehir Belediyesi’nin çalışma yapacak ekonomik gücü olmadığını görüyor, biliyoruz. Karayollarının D-400 üzerinde yaptığı altgeçitleri saymazsak, bugüne kadar koca Adana’da belediye eliyle yapılan altgeçit sayısı ikiyi üçü geçmez…Çevre yolu ve metroya işlerlik ve anlam kazandıracak ikinci etabın yapımı için hükümet gereken desteği sağlamadığı için çalışma bile yapılamıyor. Belediye, geçmiş dönemde başlayan Girne Köprüsü genişletme çalışması ile otoyol Türkmenbaşı bağlantılarını bile bin bir güçlükle tamamlayabildi. Hal böyle olunca Adana’da her geçen gün artan araç sayısı trafik sorunlarını da beraberinde getiriyor. Hele en ufak bir yağmurda şehrin pek çok noktasında trafik adeta kilitleniyor.
Yakın zamanda Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, hizmetlerini ve genel bütçe payında Adana’ya adaletsizlik yapıldığını anlattığı geniş katılımlı bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda başkana aslında içinde çözüm önerileri de olan 2 sorundan bahsettim. Birincisi, yollarda bazen çukurlar oluşuyor, bu çukurlara düşen araçlar zarar görüyor, ölümlü kazalara, maddi hasarlara yol açıyor. Bu çukurlar bazen aylarca kapatılmıyor. Bunun çözümü için belediyenin cep telefonları için hizmete sunduğu mobil uygulamasına bir eklenti önerdim. Vatandaş, oluşan çukurun veya gördüğü sıkıntılı yerin fotoğrafını çekip konum bilgisi ile uygulama üzerinden sorunu aktarma imkanı bulsa, mobil ekipler de bu bildirim üzerinden hızla harekete geçerek çözüm üretir dedim. Ancak başkan “Çukur aylarca kapanmıyor” ifademe takıldığı için devamında dile getirdiğim önerimi tam dinlemedi, duymadı…
Yine şehrin artan trafik problemine bir nebze de olsa çözüm için Samsun örneğini vererek teknolojik bir adım atılabileceğini ifade ettim. Madem belediye altgeçit, üstgeçit, çevre yolu yapımı için bütçe sıkıntısı çekiyor, 1 tane altgeçit maliyeti bile tutmayacak olan şehrin trafiğinin sıkıştığı ana arterlerdeki sinyalizasyonun akıllı sisteme dönüştürülmesini önerdim.
Samsun Büyükşehir Belediyesi Huawei firması ile işbirliği yaparak 20 kilometrelik güzergahta trafik ışıklarını akıllı sisteme dönüştürerek tıkanıklığı aşmış. Bu sistem Amerika’da da yıllardır uygulanıyor. Bunu pekala biz de hayata geçirebiliriz. Bir kırmızı ışıkta gereksiz yere 80 saniye niye bekleyelim. Başkan ilk sorumdaki cümleyi eleştiri gibi algılayıp takıldığı için bu önerimi de dinlemedi tam algılayamadı diye düşünüyorum. Çünkü ulaşım master planı ile ilgili çalışma yapıldığı yönünde yuvarlak bir cevapla geçiştirdi.
Özetle şunu söylemeye çalışıyorum; Adana olarak çok fazla dezavantajımız var. Ancak bütün bu sıkıntılara rağmen büyük bütçeler gerektirmeyen, herkesin hayatını kolaylaştıracak akıllı dokunuşlar yapabileceğimiz noktalar/hususlar var. Yeter ki şehrimize, insanımıza, aklımıza, potansiyelimize inanarak ortak akıl ile hareket edelim. Başarılı olacak her adım, yeni ve daha başarılı başka hamleler, hizmet için bir momentum oluşturacaktır.