Adana ile ilgili genel itibari ile olumsuz bir algı var.
Niteliksiz göç ile şehrin güney mahallelerinde ortaya çıkan manzaralar gerçekten rahatsız edici. Kalkınma ve işsizlik konusunda sıkıntılar öteden beri devam ediyor.
Şehirde, kent milliyetçiliği ekseninde birlik sağlanamadığı için güç birliğine bağlı kazanımlar da göremiyoruz…
Moral verici birkaç gelişme de yok değil tabi… Adana Demirspor’un 26 yıl sonra Süper Lig’e çıkması ve ilk sezonunda iyi bir performans ortaya koyarak adından söz ettirmesi, Lezzet Festivali ve Portakal Çiçeği Karnavalı ile Altın Koza Film Festivali’ni sayabiliriz. Kayyuma gitmek üzere olan şehrin efsane takımına sahip çıkarak Süper Lig’e taşıyan başkan Murat Sancak’a teşekkür etmeliyiz. Öte yandan Portakal Çiçeği Festivali’nin fikir babası Ali Haydar Bozkurt ile Kebap diyarı Adana’da Lezzet Festivali düzenleme projesine katkı sağlayanları da ayrı ayrı tebrik etmek lazım. Bunlar şehrin imajı, tanıtımı için güzel gelişmeler…
Bir şehrin ekonomisi, üretimi, istihdamı ne kadar güçlü ise o şehirde yaşayan insanlar da o kadar mutludur. Ekonomik kalkınma, şehirde belediyeler, kamu kurumları, şirketler, kent sakinleri açısından talep ve ihtiyaçlarının karşılanması noktasında kaynak anlamına gelecektir. Fakirlik nasıl bir insan için dünya hayatındaki sıkıntıların başında geliyor ise şehirler için de aynı şey söz konusudur…
Geçtiğimiz günlerde bir grup gazeteci ile Adana Organize Sanayi Bölgesi yönetiminin misafiri olduk. Başkan Bekir Sütcü ve Bölge Müdürü Ersin Akpınar, OSB’nin dünü ve bugün geldiği noktayı bir sunum eşliğinde detayları ile anlattılar. Bu sunumu deyim yerindeyse ağzımız açık izledik. Şahsen duyduklarım karşısında sevinç, şaşkınlık ve hayıflanma/öfke duygusunu bir arada yaşadım.
Şaşırdım ve sevindim. Çünkü,Adana’nın ekonomisi, istihdamı ile ilgili olumsuzlukları dünya alem biliyor, malum. Buna karşılık aralarında Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi tarafından yönlendirilen Singapur merkezli bir firmanın da aralarında bulunduğu 300’ü aşkın yerli ve yabancı yatırımcı Adana OSB’de fabrika yeri almak için sıraya girmiş bekliyor. Adana OSB ise 21 parseli, 15 katı aşkın talipli arasında kura ile tahsis edecek.
Üzüldüm ve hayıflandım. Çünkü, ayaklarının altına kırmızı halı sermemiz, yeter ki yatırım yap diyerek bedava arsa tahsis etmemiz gereken bir konumda iken, yüzlerce yerli ve yabancı yatırımcı OSB kapısında bekliyor. Adana OSB yönetimi de kendisini Türkiye’nin en büyüğü haline getirecek olan ilave OSB alanının bürokrasi, kırtasiye, mahkeme sarmalından çıkarılarak kesinleştirilmesini bekliyor.
Yerli ve yabancı yüzlerce yatırımcı, Adana’da fabrika kurmak, istihdam oluşturmak, üretim ve ihracat yapmak için sırada bekliyor düşünebiliyor musunuz?
Bugüne kadar milletvekilleri, belediye başkanları, parti yöneticileri, STK’lar, kanaat önderleri Adana’da kent milliyetçiliği ekseninde birarada olsalar, sorunların çözümü için planlı ve ortak hareket etseler şehrin kalkınmasını sağlayacak yüzlerce yatırımcı fabrika kurmak için arsa bekliyor olur muydu?
Bütün enerjimizi kendi içimizdeki kavgalara harcamaktan, kimsenin öne çıkmasına müsaade etmemekten, ilerlemek isteyeni paçasından çekmekten ne zaman vazgeçeceğiz?
İşsizlikte Hakkari’nin, kalkınmada Siirt’in gerisinde kalınca mı aklımız başımıza gelecek?
Doğduğumuz, doyduğumuz, çoluk çocuğumuzla hayatımızı sürdürdüğümüzgüzelim şehri bunu mu layık göreceğiz?
Atı alan Üsküdar’ı geçti, uyanın artık!