KOMŞUMUN PENCERESİNDEN - (KONUK YAZAR)
Merhaba kıymetli okurlar
Allah nasip ederse ayda bir bu sütunlar aracılığı ile sizinle dertleşeceğim.
Adana’ya 30 yıl önce ayak bastım. Bu şehirde iş hayatına, gazeteciliğe adım attım, evlendim, çoluk çocuk sahibi oldum. Hayatımın yarısı bu şehirde geçti. Hasılı Adana benim için vatani asli oldu...
Adana’yı diğer pek çok Anadolu şehrinden ayıran temel özellikler var. İnsani açıdan bunun güzelliklerini, avantajlarını yaşarken kent sakini olarak maalesef birtakım dezavantajlarına öteden beri şahit oluyor, üzülüyorum…
Adana insanı sıcakkanlı, dışarıdan gelen birini bünyesine hemen kabul ediyor. Kimseyi giyiminden, kuşamından, inancından, ırkından, dilinden dolayı dışlamıyor. Şehir adeta 24 saat cıvıl cıvıl. Yazın 3-4 aylık aşırı sıcak dönem hariç yaşamak için mükemmel iklime sahip. Yılda 3 ürün hasat edilebilecek bereketli toprakları, 30-40 km mesafede deniz sefası, 50-70 km mesafede dağ turizmi, dört bir yanında gezip piknik yapılabilecek yerleri var. Bu güzellikleri bir avantaj olarak nitelendirebiliriz.
Öte yandan Adana, benim de şahit olduğum son 30 yıllık süreçte ne hikmetse hep yerinde saydı, geride kaldı. Şehirdeki göl, nehir, deniz, liman, karayolu, demiryolu, havayolu, bereketli toprakları ve iklim avantajlarının hiçbiri artı değere dönüştürülemedi. Gaziantep, Kayseri, Konya, Bursa, Diyarbakır, Antalya vs civar iller, farklı alanlarda çok ciddi ataklar yaparak şehircilikte de farklı boyutlara geçti. Adana ise, önce ilçe belediyesi-büyükşehir belediyesi kavgaları, sonra muhalif siyasi partili belediye başkanları ile yönetiliyor olmanın görece dezavantajlarını yaşadı, halen yaşıyor.
Öncelikle şehirde bir kentlilik kültürü ve kent milliyetçiliğinin olmaması en büyük handikap olarak karşımızı çıkıyor. Belediye başkanlarının birbiri ile, milletvekillerinin belediye başkanlarıyla samimi bir işbirliği ortaya koymaması şehrin sorunlarının çözümü ve ilerlemesi noktasında bir momentum oluşmasına engel teşkil ediyor.
Hal böyle olunca da Adana’da işler hiçbir zaman yolunda gitmiyor. Mesela başladığı işi vadettiği tarihte bitirmekle övünen iktidar bile konu Adana’da olunca resmen tekliyor. Mesela yeni Adana Stadı ilan edildiği tarihten 5 sene sonra tamamlanabildi, havalimanı inşaatı kaç müteahhit eskitti halen bitmedi, Adana-Mersin hızlı tren altyapısı, Adana-Karataş yolu, Adana-Kozan yolu çalışmaları desen roman olur…
Adana’nın metro odaklı bir toplu taşım sorunu var. Ulaşım master planı olmadığı, altgeçit, üstgeçit yapılmadığı için trafik problemi var. Kentin yapı estetiği, bina cephe, yükseklik standardı, yeşil alan, sportif alan vs pek çok açmazı var. Bu karmaşık yapı, Adana’da ciddi stres üretiyor. Sonuçları ise hepimizin malumu…
Genel değerlendirme içerikli bu ilk makalemi burada noktalarken ilerleyen süreçte konu/detay odaklı yazılarla devam etmek dileğiyle kalın sağlıcakla…