Süper ligin birincisi ve üçüncüsünü karşı karşıya getiren maçta Adana Demirspor- Fenerbahçe karşılaştı, dağın fare doğurduğu maçta gol sesi çıkmadı. İlk 45 dakikada takımımız gole gidemedi, Fenerbahçe kalecisi Livakoviç yere yatmadı, kalemizde Ertaç olmasaydı nice olurdu halimiz…
İkinci yarı istediğimiz formatta başladı. Fenerbahçe maçı koparmak için üzerimize geldiğinde bizde pozisyon bulmaya başladık, bir şutumuzda direkten döndü. Baskılı oyunumuz 20 dakika kadar sürdü, sonrasında her iki takım birer puana razı oldu, iki puan kaçırdıklarına üzülmedi…
Beraberliğe bizim açımızdan bakarsak, Süper lig liderinden bir puan aldık. Fenerbahçe açısından bakarsak ligin zorlu deplasmanından puanla döndü ve 2 maçlık yenilgi serisine ‘’dur’’ dedi…
Montella tribündeydi…
Geçen sezon takımımızın başında olan VincenzoMontella, bu defa Adana’yaMilli takım Teknik direktörü olarak geldi. Takımımızdan Kaleci Ertaç- Yusuf Sarı- Emre Akbaba’yı izledi, Fenerbahçe’den Samet Akaydın- Ferdi Kadıoğlu- Cengiz Ünder- İrfancan Kahveci radarındaydı. Eminim ki, takımımızı geçen sene bıraktığı yerden daha geride bulmuştur…
Kalede Ertaç önemli kurtarışlara imza attı…
Fenerbahçe’nin etkili başladığı maçta kalecimiz Ertaç 6 şutu engelleyerek, kalesine duvar ördü. Bu sezon birkaç defa ‘’Kalemizde Ertaç olmasaydı, nice olurdu halimiz’’ ibaresini kullandım. Bu kadar formda Ertaç’ı izleyen Montella’nın da kafası karışmıştır, Almanya ile karşılaşacağımız milli maçta kalemizde Ertaç’ı görürsem, şaşırmam…
Gravillon çok iyi başladığı maçı tamamlayamadı…
Fenerbahçe’nin oyunu sahamıza yığdığı ilk yarıda tandemde oynayan Gravillon, takımımızı ayakta tuttu. Kesiciliğinin yanı sıra oyunu defanstan başlatırken, kanatlara attığı uzun paslar isabetliydi. İkinci yarı başında defanstan çıktığı topla gönderdiği füzenin direkte patlaması, takımımız adına şanssızlıktı. Güzel başladığı maçı, aynı güzellikte bitiremedi, sakatlanarak oyunu terketti…
Partneri Semih risksiz oynadı, hatasızdı…
Daha önceki maçlarda sık sık ofansa çıkmalarıyla tanıdığımızSvensson ve Rodrigues, Fenerbahçe karşısında son derece temkinliydiler,defans ağırlıklı oynadılar, İrfancan ve Tadiç’i etkisiz kıldılar.Rodrigues’in, Belhanda- Oostervolde didişmesine katılarak rakibin boğazını sıkması, kırmızı kartlıktı. Orta hakem ve VAR pozisyonun üzerine gitmediler…
Emre Akbaba çalışkandı…
Genelde orta alanımız 6 numara Ndiaye, 8 numara Emre, 10 numara Belhanda olarak dizilirdi. Bu maçta diziliş kağıt üzerinde kaldı, rakip baskısı Emre Akbaba’yı da ön libero da kalmaya mahkum etti. Emre ceza alanına yaklaşamamasına karşın, çok çalışkandı…
Ndiaye uzun bir sakatlık döneminden sonra ilk 11 de görev yapmaya başladı. Henüz geçen sezon formunu yakalayamadı. Ayağında fazla top tutunca, fazla top kaybıyla oynadı. Kulübede Stambouli, Dorukhan gibi oyuncuların beklediğini unutmayıp, bir an önce formunu yakalamalı, gollerine kavuşmalı…
Belhanda bu maçta da dikiş tutturamadı. 10 numara olmasına karşın rakip ceza alanında görünmedi. Hangi maçta iyi oynayacak, gol atacak ben de merak ediyorum…
Yusuf’lar etkili olamadılar…
Takımımızı kanatlardan ileriye taşıyan Yusuf Sarı ve Yusuf Erdoğan Fenerbahçe karşısında beklenen ataklarını geliştiremediler, geliştirdikleri de sınırlı kaldı. Bunda karşılarında oynayan Ferdi ve OsayiSamuel’in çabukluğu rol oynadı. Kanatlar yeterince uçamayınca, ortada Niang’da topla buluşamadı. Niang öncelikle ayakta kalabilmeyi öğrenmeli, forvetin ayakta kalabileni makbuldür. Balotelli son yarım saatte dahil olduğu oyuna katkı koyamadı. Mert’in ayağına bastığı pozisyon kırmızı kartlıktı, hakeme dua etmeli…
Nani ne zaman formu yakalayacak, katkı koyacak hala bekliyorum…
Kadro mimarisinde hata…
Takımımız bu sezon defansın göbeğinde Gravillon- Semih ikilisinin uyumunu yakaladı ve hala devam ediyor. Bu ikiliyi yedekleyen Manev gönderildi, Feratoviç hiç oynamadan ayrıldı. Gravillon sakatlanınca yerine orta alandan Stambouli monte edilmeye çalışıldı. Umarım,Gravillon sakatlığı ciddi değildir zira kulübede orijini stoper olan oyuncu yok…
Orta hakem Halil Umut Meler…
Halil Umut Meler oyunu akışına bıraktı, avantaj kurallarını uyguladı, maçın önüne geçmedi. Eleştiriler kartların rengi üzerineydi. Yusuf Sarı- Balotelli- Rodrigue soyundan atılmamalarını hakeme ve VAR’a borçlular…
Yeni Adana Stadyumu ful çekti…
Maçın bütün biletlerinin satılmış olması nedeniyle Adana Demirspor- Fenerbahçe karşılaşması ful seyirci önünde oynandı. Tribünde görülen bazı boşluklar, seyircilerin yerlerini terk ederek ön sıralara yığılmalarından kaynaklanıyor. Bu defa ön sıradan bilet veya kombine alanlar yerlerine oturamıyorlar veya rahat maç izleyemiyorlar. Murat Başkan’ın mutlaka bu olayı çözüme kavuşturması lazım. Ben hafta arası gazetemde bu konuyu haber de yaptım. Kombineye yüklü para ödeyip yerine oturamadığı için maça gelemeyenlere tercüman oluyorum…
Bir de trafik, park ve zemin sorunu var… Stadın ulaşımında ki sıkıntı herkesin malumu. Maça 2 saat önce gelmek, bittikten sonra 1 saatte terk edebilmek herkesin derdi ve mutlaka çözüm bekleyen bir konu. Yetkililere sesleniyorum…
Basın tribününün önünde park yeri var ama ben parkedemiyorum. Zira protokol arabaları Basın tribünü önündeki parkı işgal ediyorlar. Yetkililerden bu konuyu çözümlemelerini bekliyorum…
En önemlisi zemin sorunu ve tüm futbolcular ‘’bu güzel stada bu zemin yakışmıyor’’ diyorlar. Gençlik Spor İl Müdürü Muzaffer Çintimar’a zemini sordum, Adana’nın iki takımı olduğunu, her hafta maç oynandığını, bu aralar fikstür nedeniyle erteleme maçları dolayısıyla daha fazla maç oynanınca, zeminin bunu kaldıramadığını ifade etti. Bu ara 3. takımımız Adana FK koşar adımlarla bir üst lige geliyor dolayısıyla yeni bir stada ihtiyaç doğuyor. Bu konuda butik bir stadın projesinin hazırlandığını ancak henüz inşasına başlanmadığıkonuşuluyor. Yetkililer konuyu hızlandırmalı…
Teşekkür etmeli…
Bu maçta yenilmediysek Fenerbahçe’de Dzeko’ya teşekkür etmek gerek, 6 net pozisyonu cılız vuruşlarla değerlendiremedi…
İsmail hocaya teşekkür gerek, Dzeko- Bathsuayi değişikliğini çok geç yaptığı için…
Zajc’ın etkisizliğine, Cengiz Ünder’in bitkinliğine, Becao- Dziku- Fred- İsmail gibi 4 önemli oyuncusunun yokluğuna şükretmek gerek.
Bizim olanımız, ideal onbirimiz bu…Ocak transferinde takviye şart…
Özetle…
Yazıma ‘’Yenemiyorsan yenilme’’ deyişiyle başlamıştım, öyle yaptık. İyi oynamadığımız maçtan puanla ayrıldık. Şimdi Milli maç arası ve iyi değerlendirmemiz lazım. Zorlu Kayseri ve Galatasaray deplasmanlarının arasına iç sahada Samsunspor’u sıkıştıracağız. Devre arasına koltuğu bırakmadan girebilmemiz için, futbolumuzun üstüne koymamız lazım, bu futbol yetmez…Milli maç arası bizim için fırsat, her takım Fenerbahçe gibi cömert olmayabilir. Eksiğimiz, formsuz oyuncularımız çok. Daha çok çalışmamız lazım…