ADNAN ERCAN
Köşe Yazarı
ADNAN ERCAN
 

6 şiddetinde deprem

Adana Demirspor 5 Ocak kurtuluş günümüzde, rakibi İstanbulspor’u öyle bir salladı ki, 6 şiddetinde deprem etkisi yarattı. 6 tane attı, fazlasını kaçırdı, bizlere 2 bayramı bir arada yaşattı… Derslik futbol ve goller vardı…Teşekkürler Montella… Adana Demirspor evinde konuk ettiği ligin sonlarında yer alan İstanbulspor karşısında ilk yarı zorlandı. İkinci yarıda gol oldu, yağdı. O kadar güzel ve dikine futbol oynadı ki, futbol okullarında ders niteliğinde okutulabilecek futbola ve gollere imza attı. Adeta, ‘’defans nasıl yapılır’’, ‘’savunmadan oyun nasıl kurulur’’, ‘’geçiş oyunu nasıl uygulanır’’, ‘’son vuruşlarda nelere dikkat etmelidir’’ sorularının yanıtını verdi. Tabii bunda genç ve deneyimsiz rakibin ikinci golden sonra demoralizasyonu da rol oynadı. Bizlere bu keyifli futbolu izlettiren Montellahoca ve ekibine teşekkürler… Cezan iyi ki bitti Belhanda… Geçen hafta Beşiktaş karşısında etkisiz, katkısız, arzusuz, isteksiz adeta uyurgezer futbolundan sonra Belhanda’ya sitem etmiş ve bir taraftarın ‘’cezan keşke bitmeseydi Belhanda’’ sözlerini başlığa taşımıştım. İstanbulspor karşısında çalışkan, kalitesini sahaya yansıtan, arzulu, istekli ve sonuca etkili bir Belhanda vardı. Bir hafta içerisinde bu değişimi ‘’gününde olmaya mı bağlarsınız’’, ‘’maç seçmeye mi bağlarsınız’’, ‘’bioritme mi bağlarsınız’’ bilmiyorum, neye bağlarsanız bağlayın ama bu kadar farklılık olmalı mı? Bence olmamalı? Teknik Direktörler her hafta kendisine ne verebileceğini bildiği oyuncuları severler, siyah- beyaz kadar istikrarsız olanları değil… İkinci penaltıyı Belhanda’nın atması doğru muydu? Bana göre riskti…Kaleci antrenörleri kalecilere, maçta penaltı olursa kimin atacağını, genelde nerelere vuracağı konusunda bilgiler verirler. İstanbulspor kalecisi Jensen istikrarsız, abuk sabuk goller yiyen bir kaleci. İlk penaltı vuruşunda köşeyi doğru tahmin etti ve kurtardı. Bir ayağın çizgide olması kuralının ihlali, bizim adımıza şanstı. Tekrarlanacak penaltıda topun başına yine Belhanda’nın geçmesini ben yadırgadım, benim gibi pek çok kişi de yadırgamıştır ama Jensen’in macera araması sonucu galibiyet golümüz geldi ama 3. penaltının sahanın çalışkanı Ndiaye’ye attırılması doğruydu… Montella hoca neleri doğru yaptı? İlk olarak 4-6-0 taktiğinden vazgeçerek, santrforlu sisteme geçerek doğru yaptı. Guldbrandsen ile yaptığım bir söyleşi de ‘’kendimi forvette rahat hissediyorum, kanatlarda verimim düşüyor’’ cümlesini mutlaka hocasıyla da paylaşmıştır. Montella forvette Guldbrandsen, arkasında Belhanda’ya görev vermekle, Emre Akbaba’yı yanında oturtmakla doğru yapmıştır… Haftalardır üretmeyen Akıntola yerine Yusuf Sarı’ya görev vermekle, Onyekuru’nun yükünü azaltmıştır ki, Onyekuru iki mükemmel gole imza attı.Bir türlü geçen sene ki formuna ulaşamayan Stambouli’nin yerine Gökhan İnler’e görev vermekle ne kadar doğru yaptığını, Gökhan’ın dikine özellikle ilk penaltı pozisyonunda Guldbrandsen’in koşu yoluna attığı ince yaratıcı pası görünce daha iyi anlamıştır…İkinci yarıda yer verdiği Gökhan Töre’nin gol atması, kendi adına şanstı… Tandeme takviye şart… Defansımızın göbeğinden bir senede geçmeyen kalmadı. Simon Deli- Rassoul- Tayyip sezon başı gittiler. Rakitskyi Dünya kupası arasında uçtu. Samet’in transferi söz konusu. Kala kala elde Semih kaldı, o da iyi ki varmış…Ne zaman görev versen, emre amade…Oynadıkça kendini buldu, şimdi takımımızın değişmezi. Kim transfer edilirse edilsin, formasını kaptıracağını düşünmüyorum. Tandemde partneri bu maçta Manev’di. Deneyimsiz genç oyuncu pozisyon hataları ve maç eksikliğiyle sırıttı, İstanbulspor’un üzerimize ikinci yarı gelememesi şansıydı, yine de oynadıkça daha iyi olacağının sinyallerini verdi…Murat Başkan mutlaka bu bölgeye transfer çabasına düşmüştür… Kaleci Ertaç takımımıza milli piyango… Geçen sezon başarılı kalecimiz Muriç evine dönünce, kim gelirse gelsin ‘’yeri dolmaz’’ hissine kapılmıştım. Ama Ertaç bir geldi, pir geldi. Sezon başında sırtına geçirdiği kazağı çıkarmamacasına…Günümüzde kalecilik performans kriterleri değişti. Önceden hava topu hakimiyeti ve refleksler ön plandaydı. Şimdi ayağıyla topu oyuna doğru sokma becerisi en öne geçti. Bizim Ertaç’da hepsi var, fazlası var…Kalemiz emin ellerde… Svensson ve Rodrigues kanatları iyi kullanıyor… Montella hocanın oyun şablonunda kanatları kullanmak çok önemli. Svensson ve Rodrigues bu işin üstesinden fazlasıyla geliyorlar. Bir defa standartları var o seviyenin altına düşmüyorlar. Svensson’un Guldbransen’e attığı enfes ara pası, Yusuf’un golüyle sonuçlandı. Defansımızın kanatları oturdu… Fatih hocanın kadro tercihi… Takımımızın bu kadar başarılı olmasında, İstanbulspor’un Süper ligde yeni olmasının, geçen seneki iskeletin üzerine takviyeler yaparak devam etmesinin, mütevazi bütçe ile yerli oyunculara ağırlık vermesinin ve ligin son sıralarında bulunmasının rolü olduğunu belirtmem gerekir. Bu rağmen ligde birçok takımın başını ağrıttığını göz ardı edemem. Birinci yarıdaki dirençli rakip, ikinci ve üçüncü golden sonra çözüldü ve sürklase oldular. Bir de bunlara Fatih hocanın tercihleri eklenince, skor daha da büyüdü. Defansta Mehmet Yeşil dururken, genç gurbetçi Okan’a yer vermesi, onun da acemice arkadan müdahale ile penaltı yaptırması bana göre hataydı. Yine solbekte deneyimli Oğuzhan Berber dururken gen Duhan’ın oynaması, hata göründü. Her ikini de ikinci yarı değiştirdiğinde iş işten geçmişti. Keza Topalli gibi skorer oyuncudan, Cajic gibi tecrübeden maçın sonlarına doğru faydalanması, dışarıdan hata gibi göründü ama içerisini bilemem zira bu futbolcularla 24 saat beraber olan kendisi…Elbet bir bildiği vardır deyip geçiştirelim… Kısa kısa… -Maçın orta hakemi Mete Kalkavan hatasız maç yönetti, penaltı verecekken Yusuf’a avantaj kuralını mükemmel uyguladı,maçın önüne geçmedi… -Şampiyonluk yarışında olan takımımızın dolu tribünlere oynaması gerekir. 26 yıl bu ligi bekledik, 2. senesinde zirve yarışı yapıyoruz ve oyuncularımız şampiyonluğu kovalama iştahından çok memnunuz.Taraftarımız daha neyi bekliyor, takımını kucaklamak için? -3. golümüz hazırlanış itibarıyla, futbol okullarında ders olarak gösterilmelidir… -Bjarnason daha çok çalışmalıdır, takımımıza lazımdır ve kazanılmalıdır… Özetle… İlk yarının son iki maçına kaldık. Bu haftasonu Başakşehir ile zirve yarışında üste çıkma maçı oynayacağız. Aynı karakterde top  oynayan iki takımın mücadelesi olacak. Sabırlı oynarsak, ibrenin bize döneceği maç. Ankaragücü maçı ile noktayı koyacağız ve gözler transfere çevrilecek. Eksik noktalarımız belli…Eminim ki, Murat başkan ve ekibi en iyilerini düşünmüşlerdir ve 12 Ocak transfer başlamasını bekliyorlardır…6 şiddetinde depremler yaratacakkadro takviyeleriyle tarih yazmaya devam…          
Ekleme Tarihi: 06 Ocak 2023 - Cuma

6 şiddetinde deprem

Adana Demirspor 5 Ocak kurtuluş günümüzde, rakibi İstanbulspor’u öyle bir salladı ki, 6 şiddetinde deprem etkisi yarattı. 6 tane attı, fazlasını kaçırdı, bizlere 2 bayramı bir arada yaşattı…

Derslik futbol ve goller vardı…Teşekkürler Montella…

Adana Demirspor evinde konuk ettiği ligin sonlarında yer alan İstanbulspor karşısında ilk yarı zorlandı. İkinci yarıda gol oldu, yağdı. O kadar güzel ve dikine futbol oynadı ki, futbol okullarında ders niteliğinde okutulabilecek futbola ve gollere imza attı. Adeta, ‘’defans nasıl yapılır’’, ‘’savunmadan oyun nasıl kurulur’’, ‘’geçiş oyunu nasıl uygulanır’’, ‘’son vuruşlarda nelere dikkat etmelidir’’ sorularının yanıtını verdi. Tabii bunda genç ve deneyimsiz rakibin ikinci golden sonra demoralizasyonu da rol oynadı. Bizlere bu keyifli futbolu izlettiren Montellahoca ve ekibine teşekkürler…

Cezan iyi ki bitti Belhanda…

Geçen hafta Beşiktaş karşısında etkisiz, katkısız, arzusuz, isteksiz adeta uyurgezer futbolundan sonra Belhanda’ya sitem etmiş ve bir taraftarın ‘’cezan keşke bitmeseydi Belhanda’’ sözlerini başlığa taşımıştım. İstanbulspor karşısında çalışkan, kalitesini sahaya yansıtan, arzulu, istekli ve sonuca etkili bir Belhanda vardı. Bir hafta içerisinde bu değişimi ‘’gününde olmaya mı bağlarsınız’’, ‘’maç seçmeye mi bağlarsınız’’, ‘’bioritme mi bağlarsınız’’ bilmiyorum, neye bağlarsanız bağlayın ama bu kadar farklılık olmalı mı? Bence olmamalı? Teknik Direktörler her hafta kendisine ne verebileceğini bildiği oyuncuları severler, siyah- beyaz kadar istikrarsız olanları değil…

İkinci penaltıyı Belhanda’nın atması doğru muydu?

Bana göre riskti…Kaleci antrenörleri kalecilere, maçta penaltı olursa kimin atacağını, genelde nerelere vuracağı konusunda bilgiler verirler. İstanbulspor kalecisi Jensen istikrarsız, abuk sabuk goller yiyen bir kaleci. İlk penaltı vuruşunda köşeyi doğru tahmin etti ve kurtardı. Bir ayağın çizgide olması kuralının ihlali, bizim adımıza şanstı. Tekrarlanacak penaltıda topun başına yine Belhanda’nın geçmesini ben yadırgadım, benim gibi pek çok kişi de yadırgamıştır ama Jensen’in macera araması sonucu galibiyet golümüz geldi ama 3. penaltının sahanın çalışkanı Ndiaye’ye attırılması doğruydu…

Montella hoca neleri doğru yaptı?

İlk olarak 4-6-0 taktiğinden vazgeçerek, santrforlu sisteme geçerek doğru yaptı. Guldbrandsen ile yaptığım bir söyleşi de ‘’kendimi forvette rahat hissediyorum, kanatlarda verimim düşüyor’’ cümlesini mutlaka hocasıyla da paylaşmıştır. Montella forvette Guldbrandsen, arkasında Belhanda’ya görev vermekle, Emre Akbaba’yı yanında oturtmakla doğru yapmıştır… Haftalardır üretmeyen Akıntola yerine Yusuf Sarı’ya görev vermekle, Onyekuru’nun yükünü azaltmıştır ki, Onyekuru iki mükemmel gole imza attı.Bir türlü geçen sene ki formuna ulaşamayan Stambouli’nin yerine Gökhan İnler’e görev vermekle ne kadar doğru yaptığını, Gökhan’ın dikine özellikle ilk penaltı pozisyonunda Guldbrandsen’in koşu yoluna attığı ince yaratıcı pası görünce daha iyi anlamıştır…İkinci yarıda yer verdiği Gökhan Töre’nin gol atması, kendi adına şanstı…

Tandeme takviye şart…

Defansımızın göbeğinden bir senede geçmeyen kalmadı. Simon Deli- Rassoul- Tayyip sezon başı gittiler. Rakitskyi Dünya kupası arasında uçtu. Samet’in transferi söz konusu. Kala kala elde Semih kaldı, o da iyi ki varmış…Ne zaman görev versen, emre amade…Oynadıkça kendini buldu, şimdi takımımızın değişmezi. Kim transfer edilirse edilsin, formasını kaptıracağını düşünmüyorum. Tandemde partneri bu maçta Manev’di. Deneyimsiz genç oyuncu pozisyon hataları ve maç eksikliğiyle sırıttı, İstanbulspor’un üzerimize ikinci yarı gelememesi şansıydı, yine de oynadıkça daha iyi olacağının sinyallerini verdi…Murat Başkan mutlaka bu bölgeye transfer çabasına düşmüştür…

Kaleci Ertaç takımımıza milli piyango…

Geçen sezon başarılı kalecimiz Muriç evine dönünce, kim gelirse gelsin ‘’yeri dolmaz’’ hissine kapılmıştım. Ama Ertaç bir geldi, pir geldi. Sezon başında sırtına geçirdiği kazağı çıkarmamacasına…Günümüzde kalecilik performans kriterleri değişti. Önceden hava topu hakimiyeti ve refleksler ön plandaydı. Şimdi ayağıyla topu oyuna doğru sokma becerisi en öne geçti. Bizim Ertaç’da hepsi var, fazlası var…Kalemiz emin ellerde

Svensson ve Rodrigues kanatları iyi kullanıyor…

Montella hocanın oyun şablonunda kanatları kullanmak çok önemli. Svensson ve Rodrigues bu işin üstesinden fazlasıyla geliyorlar. Bir defa standartları var o seviyenin altına düşmüyorlar. Svensson’un Guldbransen’e attığı enfes ara pası, Yusuf’un golüyle sonuçlandı. Defansımızın kanatları oturdu…

Fatih hocanın kadro tercihi…

Takımımızın bu kadar başarılı olmasında, İstanbulspor’un Süper ligde yeni olmasının, geçen seneki iskeletin üzerine takviyeler yaparak devam etmesinin, mütevazi bütçe ile yerli oyunculara ağırlık vermesinin ve ligin son sıralarında bulunmasının rolü olduğunu belirtmem gerekir. Bu rağmen ligde birçok takımın başını ağrıttığını göz ardı edemem. Birinci yarıdaki dirençli rakip, ikinci ve üçüncü golden sonra çözüldü ve sürklase oldular. Bir de bunlara Fatih hocanın tercihleri eklenince, skor daha da büyüdü. Defansta Mehmet Yeşil dururken, genç gurbetçi Okan’a yer vermesi, onun da acemice arkadan müdahale ile penaltı yaptırması bana göre hataydı. Yine solbekte deneyimli Oğuzhan Berber dururken gen Duhan’ın oynaması, hata göründü. Her ikini de ikinci yarı değiştirdiğinde iş işten geçmişti. Keza Topalli gibi skorer oyuncudan, Cajic gibi tecrübeden maçın sonlarına doğru faydalanması, dışarıdan hata gibi göründü ama içerisini bilemem zira bu futbolcularla 24 saat beraber olan kendisiElbet bir bildiği vardır deyip geçiştirelim…

Kısa kısa…

-Maçın orta hakemi Mete Kalkavan hatasız maç yönetti, penaltı verecekken Yusuf’a avantaj kuralını mükemmel uyguladı,maçın önüne geçmedi…

-Şampiyonluk yarışında olan takımımızın dolu tribünlere oynaması gerekir. 26 yıl bu ligi bekledik, 2. senesinde zirve yarışı yapıyoruz ve oyuncularımız şampiyonluğu kovalama iştahından çok memnunuz.Taraftarımız daha neyi bekliyor, takımını kucaklamak için?

-3. golümüz hazırlanış itibarıyla, futbol okullarında ders olarak gösterilmelidir…

-Bjarnason daha çok çalışmalıdır, takımımıza lazımdır ve kazanılmalıdır

Özetle…

İlk yarının son iki maçına kaldık. Bu haftasonu Başakşehir ile zirve yarışında üste çıkma maçı oynayacağız. Aynı karakterde top  oynayan iki takımın mücadelesi olacak. Sabırlı oynarsak, ibrenin bize döneceği maç. Ankaragücü maçı ile noktayı koyacağız ve gözler transfere çevrilecek. Eksik noktalarımız belli…Eminim ki, Murat başkan ve ekibi en iyilerini düşünmüşlerdir ve 12 Ocak transfer başlamasını bekliyorlardır…6 şiddetinde depremler yaratacakkadro takviyeleriyle tarih yazmaya devam…

 

 

 

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve cukurovapress.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.