Katar Dünya kupası birçok ilki ve sonu bünyesinde barındırarak bütün güzellikleriyle ve hızıyla devam ediyor. -Katar 1930 dan bu yana Dünya Kupası organizasyonlarına ev sahipliği yapan ilk Müslüman ülke. Açılış törenlerinde Kuran okunarak, yine bir ilke imza atıldı… -Katar’ın hava koşulları nedeniyle ilk defa bir Dünya kupası kasım ve aralık aylarında oynanıyor. Lig sonunda genelde Haziran ayında oynanmasına alıştığımız Dünya kupaları, futbolcuların yorgun ve doygun oldukları dönem olarak nitelendiriliyordu. Katar’da sezon ortasında oynanması, futbolcuların en formda ve verimli oldukları dönem olduğu için, daha zinde ve diri maçlar izliyoruz. Seyirci ortalamasının 51.000 olduğu, maç başına gol ortalamasının 2.5 olduğu turnuva, eleme maçlarında daha renkli görüntülere sahne olacak… -Katar’ın 300 Milyar Dolar harcayarak tesis ettiği modern stadyumlar, turnuvaya ayrı bir renk kattı. Futbolcular hava sıcaklıkları ne olursa olsun, 26 dereceye ayarlanmış atmosferde maçlarını yapıyorlar. Ayrıca Katar’ın yüzölçümü küçük olması, stadyumların birbirine yakınlığı, taraftarların bütün maçların atmosferlerini beraberce yaşamalarına ve haberdar olmalarına sebep oluyor… -Katar’da 10 yıl boyunca stadyum inşaatlarında, Katar’lı olmayan 15.021 işçinin kaza sonucu öldüğü bildirildi. Danimarka bu olayı, maçlarda giydikleri formalara yerleştirdikleri sembollerle protesto ettiler… -Katar Dünya kupası 32 takımla oynanan turnuva formatı ile bir son olacak ve bundan sonraki turnuvalara 48 takımla devam edilecek… -Müslüman ülke Katar’da içki yasakları hafifletildi ve gelen taraftarların belirli alanlarda içki içmesine müsaade edildi. Yüksek sesle müzik ve küfür yasaklandı. Amigo kadınların kapalı mütevazi kıyafetler giymesi istendi. Toplum içinde flörtleşme yasaklandı… -Turnuva sonucu şampiyon olan ülke 42M Dolar kazanacak. İkinci 30M, üçüncü 27M, dördüncü 25M Dolar ülkelerine götürecekler. Sıralamada 5.,6.,7.,8. Olan takımlar 17M Dolar hak edecek, 9-16 arasında sıralananlar 13M Doların sahibi olacak, elenenler ise 9M Dolar teselli ödülü alacaklar… -Katar Dünya kupası gösterdi ki, ülkeler arası futbol farkı kapanmış durumda. Japonya’nın Almanya ve İspanya galibiyetleri bunun en güzel örneği. 18 topa sahip olma oranı ile oynadıkları maçı kazanarak ezber bozdular… ‘’Zor oyunu bozar’’ diye bir özdeyiş vardır. Futbola uyarlarsak, zinde ve atletik oyuncular topluluğu takımlar ön plana çıktılar. ‘’Teknik Direktör takımı’’ tabiri, bu Dünya kupasında pekişti… -Bu Dünya kupasında Türk hakemlerine görev vermediler. Sebebini dışarıda aramamak lazım. MHK nın hatalı tutumlarıyla, baskıyla el birliğiyle hakemlerimizi yok ettik… - İki maçını kazanarak son maça rehavet ve rotasyon içinde giren Brezilya- Portekiz- Fransa gibi ülkeler ‘’etik olmamakla’’ suçlandılar. Sanırım FİFA komitesi önümüzde ki turnuvalarda bu hususa parmak basacaktır. -Yarı otomatik VAR sistemi şu ana kadar hakem skandalı yaşatmadı. -Vakit geçirmek amacıyla sakatlanma numarası yapan, yerde yatıp maçtan 3-5 dakika çalan oyuncular görmedim. Hakemler maç sonlarına uzun süreler ekleyerek futbolculara mesaj verdiler. Hakemleri etkilemek adına, verdiği kararlara sürekli itiraz eden, hakem etrafında kümeleşen futbolcular görmedim. Türkiye’de ki meslektaşlarına güzel örnek oldular… Katar Dünya Kupası getirdikleri Katar Dünya kupası birçok ilki ve sonu bünyesinde barındırarak bütün güzellikleriyle ve hızıyla devam ediyor. -Katar 1930 dan bu yana Dünya Kupası organizasyonlarına ev sahipliği yapan ilk Müslüman ülke. Açılış törenlerinde Kuran okunarak, yine bir ilke imza atıldı… -Katar’ın hava koşulları nedeniyle ilk defa bir Dünya kupası kasım ve aralık aylarında oynanıyor. Lig sonunda genelde Haziran ayında oynanmasına alıştığımız Dünya kupaları, futbolcuların yorgun ve doygun oldukları dönem olarak nitelendiriliyordu. Katar’da sezon ortasında oynanması, futbolcuların en formda ve verimli oldukları dönem olduğu için, daha zinde ve diri maçlar izliyoruz. Seyirci ortalamasının 51.000 olduğu, maç başına gol ortalamasının 2.5 olduğu turnuva, eleme maçlarında daha renkli görüntülere sahne olacak… -Katar’ın 300 Milyar Dolar harcayarak tesis ettiği modern stadyumlar, turnuvaya ayrı bir renk kattı. Futbolcular hava sıcaklıkları ne olursa olsun, 26 dereceye ayarlanmış atmosferde maçlarını yapıyorlar. Ayrıca Katar’ın yüzölçümü küçük olması, stadyumların birbirine yakınlığı, taraftarların bütün maçların atmosferlerini beraberce yaşamalarına ve haberdar olmalarına sebep oluyor… -Katar’da 10 yıl boyunca stadyum inşaatlarında, Katar’lı olmayan 15.021 işçinin kaza sonucu öldüğü bildirildi. Danimarka bu olayı, maçlarda giydikleri formalara yerleştirdikleri sembollerle protesto ettiler… -Katar Dünya kupası 32 takımla oynanan turnuva formatı ile bir son olacak ve bundan sonraki turnuvalara 48 takımla devam edilecek… -Müslüman ülke Katar’da içki yasakları hafifletildi ve gelen taraftarların belirli alanlarda içki içmesine müsaade edildi. Yüksek sesle müzik ve küfür yasaklandı. Amigo kadınların kapalı mütevazi kıyafetler giymesi istendi. Toplum içinde flörtleşme yasaklandı… -Turnuva sonucu şampiyon olan ülke 42M Dolar kazanacak. İkinci 30M, üçüncü 27M, dördüncü 25M Dolar ülkelerine götürecekler. Sıralamada 5.,6.,7.,8. Olan takımlar 17M Dolar hak edecek, 9-16 arasında sıralananlar 13M Doların sahibi olacak, elenenler ise 9M Dolar teselli ödülü alacaklar… -Katar Dünya kupası gösterdi ki, ülkeler arası futbol farkı kapanmış durumda. Japonya’nın Almanya ve İspanya galibiyetleri bunun en güzel örneği. 18 topa sahip olma oranı ile oynadıkları maçı kazanarak ezber bozdular… ‘’Zor oyunu bozar’’ diye bir özdeyiş vardır. Futbola uyarlarsak, zinde ve atletik oyuncular topluluğu takımlar ön plana çıktılar. ‘’Teknik Direktör takımı’’ tabiri, bu Dünya kupasında pekişti… -Bu Dünya kupasında Türk hakemlerine görev vermediler. Sebebini dışarıda aramamak lazım. MHK nın hatalı tutumlarıyla, baskıyla el birliğiyle hakemlerimizi yok ettik… - İki maçını kazanarak son maça rehavet ve rotasyon içinde giren Brezilya- Portekiz- Fransa gibi ülkeler ‘’etik olmamakla’’ suçlandılar. Sanırım FİFA komitesi önümüzde ki turnuvalarda bu hususa parmak basacaktır. -Yarı otomatik VAR sistemi şu ana kadar hakem skandalı yaşatmadı. -Vakit geçirmek amacıyla sakatlanma numarası yapan, yerde yatıp maçtan 3-5 dakika çalan oyuncular görmedim. Hakemler maç sonlarına uzun süreler ekleyerek futbolculara mesaj verdiler. Hakemleri etkilemek adına, verdiği kararlara sürekli itiraz eden, hakem etrafında kümeleşen futbolcular görmedim. Türkiye’de ki meslektaşlarına güzel örnek oldular…