Adana Demirspor 5 haftadır tatilde...Kasımpaşa- Trabzon- Giresun- Alanya tatillerine son hafta da Galatasaray'ı ekledi, bu hafta sonu Göztepe ile tatili ve ligi sonlandıracak...Son 5 haftaya bakarsak üzücü bir tablo var ama lig geneline bakarsak, Süper ligde ilk senesinde heyecan veren, taraflı tarafsız izleyenlerin sempatisini kazanan, renkli bir Demirspor vardı. Başkanıyla, hocasıyla, futbolcularıyla ve en önemlisi taraftarlarıyla Süper lige damga vurdular...Teşekkürler Adana demirspor...
Kalemizde iyi ki Muriç var...
1.98 lik dev kalecimiz Muriç sezon boyu başarılarıyla, Türkiye Süper liginin en iyi 3 kalecisi arasına girdi. Manchester City'den kiralık olan kaleciyi bir sezon daha tutmak önemli bir transfer başarısı olur. Galatasaray karşısında harika bir oyun oynadı sadece Kerem'in kafa golünde hata yaptı...
Defans kurgusu...
Bu sezon defans kurgusunu bir türlü oturtturamadık. Defansın sağında Svensson ile bir istikrar yakaladık ama onun olmadığı maçlarda problem yaşadık. İsmail Çokçalış'ı hazırlayıp, Svensson ile rekabete sokamadık. Galatasaray karşısında Semih'e şans verdik ama sezon boyunca ilk 11 görmeyen oyuncudan ne beklersiniz? Semih'de verilen şansı iyi kullanamadı. Sahada adeta uyurgezer gibiydi, Kerem'in attığı golde rakibini unuttu. Pozisyon hataları yaparak, bu seviyelerin oyuncusu olmadığını gösterdi...
Ne çektiysek bu sene defansın solundan çektik. Bu bölgeye istenen transfer gerçekleşmeyince Kaan ve Rassoul ile başladık. Her ikisi de bir türlü istikrar sağlayamayınca, Ocak transferinde Alper'i dahil ettik. Bu üçlüden bir tane solbek çıkaramayınca, sol kanadımız yol geçen hanı oldu. Seneye transferde ilk dokunulacak bölge solbek olacaktır...
Galatasaray karşısında defansın kanatlarını savunan Semih ve Alper, takımımızı bir kere olsun atağa kaldırmadılar. Bırakın atağa kaldırmayı, defansif görevlerini bile savunamadılar. Her ikisi de sınıfta kaldılar...
Defansın göbeğinde bu sezon bir türlü uygun tandemi yakalayamadık. Sezonda Deli- Rassoul ile başladık, dikiş tutmadı. Montella'nın gelişiyle Samet'in yıldızı parladı, önemli gelişim göstererek formayı sırtından çıkarmadı. Yüksek formu, transfer dedikoduları kafasını karıştırıncaya kadar devam etti. Genç Tayyip ile yakaladıkları uyum, takım adına başarıların geldiği süreçti. Umarım gelecek sezonun yükünü kaldıracak ikiliye kavuşuruz...
Sen neymişsin be Stambouli?
Takımımızın sezon başından itibaren orta alan yükünü çeken, oyun kurgusunu ayarlayan Stambouli, son maçlarda sakatlandı ve yeri doldurulamadı. Sezon boyunca Stambouli- Bjarnason ikilisine zaman zaman Gökhan veya Sinan eşlik etti ve başarı geldi. Ancak Stambouli çıkınca taşlar yerinden oynadı, Bjarnason forvet arkasından oyun kuruculuğa soyununca verimliliği azaldı. Gökhan 38 yaşın hakkını verdi, çok iyi oynadığı, yaratıcı paslar attığı maçlarda oldu. Fizik gücünün yetmediği, pas hatalarının arttığı maçlar da...
Orta alanın bankosu olarak transfer edilen Belhanda sezonu hayal kırıklığı ile kapatıyor. Sezon boyu sakatlık ve formsuzluk yakasını bırakmadı. Takımımıza katkı koyamadığı sezonda, kontenjandan yer aldığı ve lütfen oynadığı maçlar oldu. Bu sezon iki maçta eski takımı Galatasaray taraftarlarını mutlu etti. Birincisi, Fenerbahçe maçında ezeli rakibe gol atarak...İkincisi, Galatasaray karşısında sıfır çekerek...
Forvet sezonun yükünü çekti...
Bu sezon forvette genellikle Yunus- Assombalonga- Balotelli- Vargas dörtlüsünü kullandık ve başarılıydılar. Yunus, Montella hocanın gelmesiyle büyük gelişim gösterdi ve formayı Akintola'dan bir daha çıkarmamacasına kaptı. Galatasaray karşısında da klasikleşen gollerinden birini atarak yuvasına dönüyor. Yolu açık olsun...
Balotelli dünya yıldızı...Yönetilmesi zor oyuncu...Montella ile yıldızı barıştı ve futbola döndü, takımımıza saha içinde ve dışında çok şey kazandırdı, İtalya milli takımına tekrar çağırıldı. Transfer dedikodularının kafasını karıştırdığı dönemlerde verimliliği düşse de, Galatasaray karşısında nefis bir frikik golü ve direkten dönen topu vardı. Bu sezona attığı gollerle ve asistleriyle adını yazdırdı...
Takımımıza transferin son günlerinde sessiz sedasız transfer edilen Vargas, golleriyle ve asistleriyle kendini kabul ettirdi. Topla oynamayı ve dripling yapmayı seven oyun yapısı, onu zaman zaman maçların yıldızı yaptıysa da, ''topu ayağından zamanında çıkarmıyor'' eleştirilerine maruz kaldı. Çabukluğuna, hız ekleyemeyince sol kanatta ''ikinci bir Yunus''tan mahrum kaldık...
Nöbetçi golcü Assombalonga görev verildiği maçlarda gol atarak, gol sayısını 10 üzerine çıkararak verimli oldu.
Sezon boyu Metehan- Castro- Akintola'dan yeterli verimi alamadık. Ocak transferinde takımımıza katılan Remy- Erhun- Mustafa Kapı o kadar az şans buldular ki, fikir sahibi olamadık...
Özetle...
Son haftalarda düşüş yaşasak ta, Avrupa şansımızı elimizin tersi ile itsek te, süper ligde ki ilk sezonumuzu başarı ile kapatıyoruz. Önemli olan bundan sonrası...Sıralayayım...
-Murat başkanımızı takımımızın başında ve şeref tribününde görmek istiyorum...
-Montella hocayı mümkünse tutalım, seneye başarısını katlar...
-Kadro mimarisini Montella hocanın görüşleri doğrultusunda dizayn edelim. Gönderecekleri gönderelim, gelecekleri hocanın portföyünden temin edelim. Bu sezon erken başlıyor. Paçaları sıvayıp transferleri erken bitirip, hazırlık kampına katılmalarını sağlayalım...
-İlk sezonunda tüm Türkiye'nin beğenisini kazanan taraftarımıza, bu sene yarım kalan Avrupa sevincini yaşatalım...