Adana Demirspor- Beşiktaş karşılaşmasında görsel şölen yaşandı. 30.000 mavi şimşeğin heyecanla izlediği maçta, goller vardı, tartışılacak hakem kararları vardı ama en önemlisi öyle bir kareografi vardı ki, Adana Demirspor'un ''dünden bugüne''sini canlandırdı, Murat Başkan ile hedefinin Avrupa olduğu simgelendi. Bu tarihsel görsel şölene canlı şahitlik edenler şanslıydılar ve yaratıcılarına takımlarını coşkuyla destekleyerek şükranlarını sundular...
Macera dolu 90 dakika...
Skor olarak olmasa da, nefes kesen bu müsabakada futbola doydum. Beşiktaş gibi büyük bir takım karşısında, bu sene kurulan takımımızın gösterdiği performans takdire değerdi. Macera dolu 90 dakikada sayılan ve sayılmayan goller, üst düzey mücadele, verdiği ve vermediği kararlarla maçın önüne geçen şanlı hakem(!) Ali Şansalan vardı. Oyunun birinci yarısında Beşiktaş oyunu dengeledi ama ikinci yarısı özellikle son yarım saati ''korku tüneli'' gibiydi. Beşiktaş gibi büyük takım oyuncuları yerlerde yatarak maçı kurtarmaya çalıştılar ama yetmedi...
''Bir puan aldık''...
Maç sonrası basın toplantısında Önder Karaveli hocaya ''Bir puan mı kazandınız, iki puan mı kaybettiniz?'' sorusunu yönelttim. ''Maçın sonlarına baktığımızda, bir puan aldığımızı söyleyebilirim'' cevabı bile, takımımızın sahaya ne denli bir futbol yansıttığının göstergesiydi. ''Hücum da Bathsuayi ve Larin ile, neden bu kadar etkisiz kaldınız'' soruma da, ''Larin'in etkisizliğinde haklısınız ama Bathsuayi verdiğim görevi yaptı'' şeklinde yanıtladı...
Şanlı hakem Ali Şansalan...
Trabzonspor- Fenerbahçe karşılaşması sonrası verdiği kararlardan dolayı uzun süre dinlendirilen şanlı hakem, hafta içinde Ziraat Türkiye kupası Karagümrük- Konyaspor maçında bariz hataya imza atmasına karşın, bizim maça atanmıştı. Maç boyunca takımımız lehine ve aleyhine verdiği kararlarla maçın önüne geçen Ali Şansalan'ın sadece 2 pozisyonunu öne çıkaracağım. Birincisi, Balotelli'ye kırmızı kart gösterememesini...İkincisi, Samet'in son dakika golünde Balotelli'nin pasif ofsayt pozisyonunun yaptığı eğilmeyle aktife döndüğünü düşünmesi ve golü VAR'a gitmeden iptal etmesi...Oysa ki, o pozisyonda Balotelli, kaleci Ersin'in görüş açısını kapatmıyordu... Maçtan sonra Samet ve Yunus hakem ile ilgili, saha içinde lüzumsuz diyaloga girdiğini ve üslubunun doğru olmadığı yönünde açıklamalarda bulundular...
Sol kanadımız aksıyor...
Takımımız Beşiktaş karşısında sağ kanattan Yunus ve Svensson vasıtasıyla akınlar geliştirdi ama aynı etkinliği sol kanatta göremedim. Vargas'ın içeri katetmesiyle oluşan boşluğu ilk yarı Kaan Kanak'ın, ikinci yarı Alper Ulusoy'un doldurduğunu söyleyemem. Ocak transferinde bu bölgeye istenen transfer gerçekleşmediğine göre, Montella hoca Rassoul'u forma sokmak zorunda...Kaan- Alper- Rassoul üçlüsünden en formda olana forma vermek zorunda...
Belhanda ve Dokoviç değişikliği...
Takımımızın orta alanı Stambouli- Gökhan İnler- Bjarnason'dan oluşuyor. Montella hoca maçın sonlarına doğru orta alana Belhanda ve Dokoviç takviyeleri yaptı. Belhanda formsuzluğu ve risk almayan oyunu ile sezon başından bu yana formayı kapamadı. Montella hoca onu oynatarak kazanmak istiyor ama bir türlü verimliliğini arttıramıyor...Dokoviç, Rizespor'dan hazır geldi ama henüz takımımıza adaptasyon sürecinde olduğundan top kayıpları yaptı, zamana ihtiyacı var...
Aslında orta alanda zenginliğimiz var. Stambouli- Gökhan- Bjarnason- Belhanda- Dokoviç isimlerine Sinan- Erhun- Castro'yu ekleyebilirim. Montella hocayı tercihte zorlayacak kalitede isimler...
Özetle...
Takımımız oynadığı oyunla yalnız Adana'nın değil, Türkiye'nin sempatisini kazandı. Umarım, bu sezon sonu ligi arzuladığımız yerde bitiririz ama beni beklentim seneye...Takımımıza Montella hocanın elinin değdiğini ama daha çok değecek elinin olduğunu düşünüyorum...Şöyle ki, Türkiye'ye ve Adana'ya uyumu yakaladı ancak bunu eldeki mevcut oyuncularla yaptı. Temmuz transferinde aksayan mevkilere, portföyünden oyuncular takviye ederse ve sezon başı kondüsyon yüklemesini kendisi yaparsa, gelecek sezon bambaşka bir Adana Demirspor bizi bekliyor...