ADNAN ERCAN
Köşe Yazarı
ADNAN ERCAN
 

Deplasman kabusu sona ermeli

Adana Demirspor Sivas deplasmanından bir puan aldı diye, deplasman kabusu sona erdi mi, zannediyorsunuz? Kalemizde Ertaç olmasaydı, elimiz boş dönmüştük. İç sahada ki istikrarımızı, galibiyet serimizi, deplasmanlara da taşımalıyız. Kasımpaşa, Karagümrük yenilgilerinin psikolojik şokundan kurtulmamız lazım. Süper lig 3.lük koltuğunda oturuyoruz, bu seviye daha fazla deplasman puanı gerektirir. Artık bu kabus sona ermeli… Kulübede oturanlar aynaya bakmalı… Sezon başında övgüler yağdırdığım Gravillon’a bir haller oldu ve kendini bu maçta biraz da sarı kart sınırında olduğu için yedek kulübesinde buldu. Maçın sonlarına doğru dahil olduğu oyunda, öylesine sorumsuz oynadı ki, neden kulübede başladığına adeta cevap verdi… Dorukhan’ın Beşiktaş’ta ve Trabzonspor’da parlak bir geçmişi var ancak mavi lacivert formayı giydiğinden bu yana, eski günlerine dönemedi. Sivas karşısında ikinci yarıda defansın sağında görev aldı ama hakkını veremedi. Demirspor forması ağırdır, giymiş olmak için giyilmez, bir an önce toparlanması lazım… Verilen şanslar iyi kullanılmalı… Svensson’un yokluğunda forma şansı bulan İsmail Çokçalış, 2 senedir takımla birlikte çalışıyor ama gelişiminde en ufak bir ilerleme göremiyorum hatta 3-4 sene önce Bursaspor’da daha iyi maçlarını izlemiştim, diyebilirim. Halbuki önünde Svensson gibi bir idol var. Oyunun her iki yönünü oynama adına çok çalışması lazım… Abdülsamet Burak, Gravillon’un formsuzluğunda sırtına geçirdiği formanın hakkını veremedi. Yeni oynuyor, idare etti diyebilirsiniz ama 27 yaşına gelmiş bir oyuncunun gelişimini tamamlamış olması, şans verildiğinde formayı çıkarmamacasına oynaması gerekir. Yüksek toplarda eksik kaldı… Geri dönmeyen çok… Sivas karşısında maçın sonlarına doğru forvette Niang- Balotelli- Belhanda olarak dizildik. Bu üçlü takım savunmasına katılmayıp geri dönmeyince, kalemizde birçok pozisyon verdik. Günümüzün futbolu Balotelli gibi,’’ top ayağına gelirse kaleye şut çeksin’’ türünden oyuncuları kaldırmaz…Belhanda gibi, sene de birkaç maç seçip, geri kalanlarında katkı koymayan oyuncuları kabul etmez…Kollektif takım, 11 oyuncusuyla topun arkasına geçen takımdır… Özlüyorum… Sivasspor karşısında Stambouli, gemisini kurtaran kaptan oldu. Geçen sezon oynadığı futbolla ‘’Profesör’’ lakabı taktığım Stambouli, bu maçta attığı güzel golle bir puanı kurtarmasına rağmen, geçen sezon ki formunu özlüyorum. Fizik gücünü ve isabetli paslarını… Bir diğer özlediğim ise Rodrigues…Geçen sezon ‘’bir solbekten fazlası’’ olarak nitelendirdiğim Rodrigues, bu sezon bir solbek bile olamadı. Sivasspor o kanadı çok zorladı. Bunda Rodrigues’in formsuzluğu kadar, önünde oynayan Zeneli’nin yardım etmemesi de rol oynadı… Ertaç sahanın yıldızıydı… Kaleci Ertaç abartmasız 10 kurtarışa imza attı. Yediği gol de bile Koita’nın şutunu çeldi ancak Semih dalıp yardımına gelmeyince gol kaçınılmaz oldu. Sadece kurtarışlarıyla değil, geriden oyun kurmasıyla da ön plandaydı… BadouNdiaye eski günlerine dönüyor… Uzun bir sakatlık dönemi sonrasında BadouNdiaye eski formuna yaklaştı. Orta alanın lokomotifi olarak nitelendirdiğim çalışkan oyuncu, Sivasspor karşısında takımımızın yükünü omuzlayan oldu. Fizik gücüne kavuşunca verimi daha da artacak… Orta alanda Emre Akbaba’nın yokluğu hissedildi… Kanatlar çalışmadı… Sivasspor karşısında kanatlarımızı Yusuf Erdoğan- Zeneli ikilisi kullandı. Yusuf Sarı’nın yokluğunda forma şansı bulan Zeneli enteresan bir futbolcu. Topla yumuşak, adam eksiltebilen özellikleri var ancak top arkadaşlarıyla buluşturmada ve pas tercihlerinde sıkıntı yaşıyor…Yusuf Erdoğan ise istikrarsız bir oyuncu. Estetik goller atıp maça katkı koyduğu gibi, etkisiz olduğu maçlarda var…Akıntola’yı uzun süre sonra kulübede görmek, alternatiflik adına önemliydi. Nani ve Fenerbahçe maçına saklanan Yusuf Sarı’nın katılımıyla kanatlar daha iyi işleyecektir… Oyunun kontrolü bizdeydi… Topun bizde daha fazla kalması ve pas sayımızın rakipten fazlalığı oyunu domine ettiğimizin göstergesi ama aynı oranda rakip kalede etkili olamadık. Sivasspor’da ligde bulunduğumuz seviyeden çekinerek temkinli oynadı ve üzerimize gelmedi. Deplasmanda alınan bir puanı kazanç sayabiliriz ama deplasman kabusunu bir an önce kırmamız lazım… Özetle… Takımımız iç sahada istediği sonuçları almasına karşın, deplasmanlarda adeta kabus yaşıyor. Sivas deplasmanından bir puan çıkarılmasına karşın, oynanan oyun beni tatmin etmedi. Haftaya Fenerbahçe ile iç sahada karşılaşacağız ve ardından milli ara…Süper ligde ilk üçteyiz eğer bu seviyeyi kaybetmek istemiyorsak, Avrupa kapılarını açmak istiyorsak, iç saha başarılarımızı deplasmanlara da taşımalıyız. Milli maç arası yaralarımızı sarmak için ilaç olacaktır…  
Ekleme Tarihi: 06 Kasım 2023 - Pazartesi

Deplasman kabusu sona ermeli

Adana Demirspor Sivas deplasmanından bir puan aldı diye, deplasman kabusu sona erdi mi, zannediyorsunuz? Kalemizde Ertaç olmasaydı, elimiz boş dönmüştük. İç sahada ki istikrarımızı, galibiyet serimizi, deplasmanlara da taşımalıyız. Kasımpaşa, Karagümrük yenilgilerinin psikolojik şokundan kurtulmamız lazım. Süper lig 3.lük koltuğunda oturuyoruz, bu seviye daha fazla deplasman puanı gerektirir. Artık bu kabus sona ermeli

Kulübede oturanlar aynaya bakmalı…

Sezon başında övgüler yağdırdığım Gravillon’a bir haller oldu ve kendini bu maçta biraz da sarı kart sınırında olduğu için yedek kulübesinde buldu. Maçın sonlarına doğru dahil olduğu oyunda, öylesine sorumsuz oynadı ki, neden kulübede başladığına adeta cevap verdi…

Dorukhan’ın Beşiktaş’ta ve Trabzonspor’da parlak bir geçmişi var ancak mavi lacivert formayı giydiğinden bu yana, eski günlerine dönemedi. Sivas karşısında ikinci yarıda defansın sağında görev aldı ama hakkını veremedi. Demirspor forması ağırdır, giymiş olmak için giyilmez, bir an önce toparlanması lazım…

Verilen şanslar iyi kullanılmalı…

Svensson’un yokluğunda forma şansı bulan İsmail Çokçalış, 2 senedir takımla birlikte çalışıyor ama gelişiminde en ufak bir ilerleme göremiyorum hatta 3-4 sene önce Bursaspor’da daha iyi maçlarını izlemiştim, diyebilirim. Halbuki önünde Svensson gibi bir idol var. Oyunun her iki yönünü oynama adına çok çalışması lazım…

Abdülsamet Burak, Gravillon’un formsuzluğunda sırtına geçirdiği formanın hakkını veremedi. Yeni oynuyor, idare etti diyebilirsiniz ama 27 yaşına gelmiş bir oyuncunun gelişimini tamamlamış olması, şans verildiğinde formayı çıkarmamacasına oynaması gerekir. Yüksek toplarda eksik kaldı…

Geri dönmeyen çok…

Sivas karşısında maçın sonlarına doğru forvette Niang- Balotelli- Belhanda olarak dizildik. Bu üçlü takım savunmasına katılmayıp geri dönmeyince, kalemizde birçok pozisyon verdik. Günümüzün futbolu Balotelli gibi,’’ top ayağına gelirse kaleye şut çeksin’’ türünden oyuncuları kaldırmaz…Belhanda gibi, sene de birkaç maç seçip, geri kalanlarında katkı koymayan oyuncuları kabul etmez…Kollektif takım, 11 oyuncusuyla topun arkasına geçen takımdır

Özlüyorum…

Sivasspor karşısında Stambouli, gemisini kurtaran kaptan oldu. Geçen sezon oynadığı futbolla ‘’Profesör’’ lakabı taktığım Stambouli, bu maçta attığı güzel golle bir puanı kurtarmasına rağmen, geçen sezon ki formunu özlüyorum. Fizik gücünü ve isabetli paslarını

Bir diğer özlediğim ise Rodrigues…Geçen sezon ‘’bir solbekten fazlası’’ olarak nitelendirdiğim Rodrigues, bu sezon bir solbek bile olamadı. Sivasspor o kanadı çok zorladı. Bunda Rodrigues’in formsuzluğu kadar, önünde oynayan Zeneli’nin yardım etmemesi de rol oynadı…

Ertaç sahanın yıldızıydı…

Kaleci Ertaç abartmasız 10 kurtarışa imza attı. Yediği gol de bile Koita’nın şutunu çeldi ancak Semih dalıp yardımına gelmeyince gol kaçınılmaz oldu. Sadece kurtarışlarıyla değil, geriden oyun kurmasıyla da ön plandaydı…

BadouNdiaye eski günlerine dönüyor…

Uzun bir sakatlık dönemi sonrasında BadouNdiaye eski formuna yaklaştı. Orta alanın lokomotifi olarak nitelendirdiğim çalışkan oyuncu, Sivasspor karşısında takımımızın yükünü omuzlayan oldu. Fizik gücüne kavuşunca verimi daha da artacak…

Orta alanda Emre Akbaba’nın yokluğu hissedildi…

Kanatlar çalışmadı…

Sivasspor karşısında kanatlarımızı Yusuf Erdoğan- Zeneli ikilisi kullandı. Yusuf Sarı’nın yokluğunda forma şansı bulan Zeneli enteresan bir futbolcu. Topla yumuşak, adam eksiltebilen özellikleri var ancak top arkadaşlarıyla buluşturmada ve pas tercihlerinde sıkıntı yaşıyor…Yusuf Erdoğan ise istikrarsız bir oyuncu. Estetik goller atıp maça katkı koyduğu gibi, etkisiz olduğu maçlarda var…Akıntola’yı uzun süre sonra kulübede görmek, alternatiflik adına önemliydi. Nani ve Fenerbahçe maçına saklanan Yusuf Sarı’nın katılımıyla kanatlar daha iyi işleyecektir…

Oyunun kontrolü bizdeydi…

Topun bizde daha fazla kalması ve pas sayımızın rakipten fazlalığı oyunu domine ettiğimizin göstergesi ama aynı oranda rakip kalede etkili olamadık. Sivasspor’da ligde bulunduğumuz seviyeden çekinerek temkinli oynadı ve üzerimize gelmedi. Deplasmanda alınan bir puanı kazanç sayabiliriz ama deplasman kabusunu bir an önce kırmamız lazım…

Özetle…

Takımımız iç sahada istediği sonuçları almasına karşın, deplasmanlarda adeta kabus yaşıyor. Sivas deplasmanından bir puan çıkarılmasına karşın, oynanan oyun beni tatmin etmedi. Haftaya Fenerbahçe ile iç sahada karşılaşacağız ve ardından milli ara…Süper ligde ilk üçteyiz eğer bu seviyeyi kaybetmek istemiyorsak, Avrupa kapılarını açmak istiyorsak, iç saha başarılarımızı deplasmanlara da taşımalıyız. Milli maç arası yaralarımızı sarmak için ilaç olacaktır…

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve cukurovapress.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.