Adana Demirspor Konfederasyon Kupası 2. ön eleme turunda evinde ağırladığı Hırvatistan'ın NK Osijek takımını beş golle geçerek bir üst tura adını yazdırdı ve haftaya Hırvatistan seyahatini turistik geziye çevirdi. Her ne kadar böyle diyorsam da, Kluivert hocanın ''futbol ciddi bir oyundur rehaveti affetmez'' felsefesiyle hareket edeceğinden eminim...
Kluivert hoca Vincenzo Mentella'dan sağlam bir miras devraldı ki, bu kadar yeni transfer olmasına karşın, Avrupa yoluna geçen sezondan kalan 11 ile devam ediyor. Yalnız 11 değil, oyun şablonu da bu oyuncuların ezberlediği oyunu geriden başlatma, hızlı geçiş oyunuyla kanatların etkinliğiyle gol arama...Geçen yıldan farkın sadece defans kanatlarının daha az hücuma katılmaları yani defans güvenliği... Yeni transferler takıma katıldıklarında oyun formatında değişiklik yapar mı, onu ilerleyen haftalarda göreceğiz. Ama görünen o ki, geçen seneden kalan miras sağlam...
5 gol attık diye rakibi küçümsemeyelim...
5 golü kime attık? Hırvatistan'ın NK Osijek takımına. Hani her turnuvada boy gösteren, kareli kırmızı beyaz formalarıyla ünlü Modriç, Rakitiç, Perisiç'lerin takımı Hırvatistan'ın 76 yıllık kulübüne...Mütevazi bütçeli olmasına karşın küme düşmeyen, önemli oyuncular yetiştiren köklü takımına...Türkiye'de FB ve GS formaları giyen, takım çalıştıran Stefan Thomas'ın takımına...
Bu 5 attığımız takımdan birkaç kişiyi, önümüzde ki senelerde Avrupa’nın önemli takımlarında görürsem, şaşırmam. Ülke politikaları oyuncu ihracına yatırım yapıyor. Bizim ülke futbol politikamız günü kurtarmak…
Golle başladık...
NK Osijek maçına golle başladık. 3. dakikada Svensson'un ceza sahası dışından vuruşu, kalecinin uzanamayacağı köşeye gidince maça adeta 1-0 önde başladık. Bu gol bizim adımıza şans ve özgüven artması, rakip adına oyun planlarında değişiklik demekti. Zira rakip takım geride fazla adamla kapanan, arkalarında geniş alanlar bırakmayan, hızlı geçiş oyunlarıyla kontrataktan gol arayan bir oyun düzenine sahipti. Erken gol onları defanstan çıkmaya, ileride basmaya yöneltti bu da oyunun boyunun uzamasına, daha fazla enerji harcamalarına neden oldu. Buna bir de Adana'nın sıcağı ve rutubeti eklenince rakip takım oyunun kontrolünü kaybetti. Takımımız bunu fırsat bilip oyunu kaleden başlattı, kontrollü pas yaptılar, 15 dakika içinde ikinci golü de bulunca, rakibi psikolojik olarak da bitirdik. Osijek takımı kalemize ilk organize tehlikeli ataklarını ilk yarının uzatmalarında gerçekleştirdiler. İkinci yarıda bir atımlık barutlarını Cherif Ndiaye'nin golleri bitirdi...
Penaltılar ucuzdu...
Karşılaşmada Gürcü hakem 2 penaltıya hükmetti. Yusuf Sarı'nın ceza alanında düşüşünü rakip müdahalesi sandı oysa temas yoktu dolayısıyla haksız penaltıyı Cherif gole çevirdi. Aynı şekilde Svensson'un rakibe ceza alanında dokunuşunu penaltı olarak nitelendirdi. Maçta VAR olsaydı, bizim ki %100 dönerdi, onların ki dönebilirdi...Gürcü Goga vasat bir yönetim gösterdi...
Emre Akbaba formayı tapuladı...
Sezona başlarken orta üçlümüzün ideali Stambouli- Badou Ndiaye- Belhanda olarak görünüyordu. Badou Ndiaye'nin yokluğunda formayı Emre Akbaba sırtına geçirdi, tapuladı ve Ojisek maçının yıldızıydı. Badou Ndiaye takımımızın vazgeçilmezi, dönünce kim kesilecek soruları şimdiden sorulmaya başlandı. Stambouli oyunumuzun defans çıkışını yönlendiren oyuncu üstelik Badou ile uyumlu ikili teşkil ettiler geçen sezon. Belhanda zaman zaman kayıpları zaman zaman da yıldızları oynuyor. Bu alana bir de formda Dorukhan Toköz geldiğinde forma aslanın ağzında olacak ve bu rekabetten takımımız kazançlı çıkacak...
Defansımızda kadro derinliği...
Yeni sezondan geri dörtlümüz Svensson- Gravillon- Semih- Rodrigues'den oluşacağa benzer. Kanatların alternatifleri İsmail Çokçalış ve Abdurrahim Dursun gibi görünüyor. Svensson mükemmel golle maçın kilidini açan isim oldu. Rodrigues defansta önemli kademelere girdi ve bu sezon pek ileri çıkmayacağa benzer. Kestiği topları arkadaşlarına kazandırma da eksikliği var, uzun topları rakibe gidiyor, bu konu da çalışması lazım...Defansın göbeğinde Gravillon yokluğunda Manev hatasız oynadı ve Semih ile geçen sezon yakaladıkları uyumu devam ettirdi. Maçın sonlarına doğru oyuna giren Abdülsamet Burak bile kendini kiralık gittiği yerlede geliştirmiş, ''2. Samet olurum'' mesajını verdi. Amir Feratoviç kapalı kutu, ne vereceği belirsiz. Kluivert hoca 5 isimden en yararlı olacak ikiliyi yakalayacaktır ve bulduğunda da ısrar etmesi gerekir...
Kalemiz emin ellerde...
Kalede Kluivert hocanın tercihi Goran Karaçiç yönünde ve Goran bu tercihi haklı çıkaracak bir başlangıç yaptı. Geçen sezon Ertaç'ın arkasında beklemişti bu sezon da Ertaç bekleyeceğe benzer. Bu işin cezalısı, sakatlığı var. Yeter ki, Ertaç ve Vedat kendilerine sıra geldiğinde hazır olsunlar. Goran hava toplarını topluyor bir de zaman zaman uzun oynamak zorunda kalıyor. Uzun toplarda isabet oranını arttırmalı. BJK kalecisi Mert Günok bu işi iyi yapıyor, izlemeli...İsabetli atabilirse, asist bile yapabilir...
Forvette bolluk var...
Forvetimizin ideal üçlüsü Akıntola- Cherif Ndiaye- Yusuf Sarı olarak başladı. Yusuf Sarı geçen sezon bıraktığı yerden devam ediyor, formayı çıkarmaz. Akıntola'nın ''git-gel''leri devam ediyor. Hiç beklenmeyen aksiyonları yapabildiği gibi, beklenenleri yapamadıkları oluyor. Sol kanatta Akıntola- Nani rekabeti izleyeceğiz, Nani'nin kalitesi tartışılmaz ama 38 yaş ağırlığını atabilecek mi, yeterli fizik gücüne ulaşabilecek mi, zaman gösterecek...Yeni transfer M'baye Niang son 5 dakikada çizdiği görüntüyle Cherif'i zorlayacağa benzer. Aslında kariyerine bakıldığında önemli kulüp formaları giymiş ama kalıcı olamamış. Birçok kulüpte kiralıktan dönmüş ve son 6 ayı boş geçirmiş. Umarım, bir Balotelli etkisi yaratır...Yusuf Erdoğan öyle bir gol attı ki, bana Kasımpaşa'da oynarken Galatasaray'a attığı golü hatırlattı. İki Yusuf arasında tatlı bir rekabet olacağa benzer...
Maçın kare ası...
Semih- Emre Akbaba- Yusuf Sarı- Cherif....
Tribünler...
Ağustos ayında Adana sıcağında tribünleri dolduran, 90 dakika takımımızı destekleyen 20.000 şimşeği alınlarından öpüyorum ve biletlerin pahalılığı konusunda ki serzenişlerini Murat Başkan’a iletiyorum…
Özetle...
Avrupa kupalarında ilk senemizde birinci turu Cluj ile geçtik, ikinci turu Osijek ile geçiyoruz. Aslında yeni katılan bir takım için büyük başarı, ''Teşekkürler ADS'' demem gerekiyor ama ortaya konan oyun beni bir sonra ki Olimpiyakos-Genk kaybedeni ile oynanacak maç için umutlandırıyor. İlk maçta Olimpiyakos 1-0 lık bir avantaj elde etti, deplasmanda ne yapar, rakibimiz kim olur, göreceğiz. Bir yandan da transfer devam ediyor, Murat Başkan fırsat transferi yapar da, kaliteyi arttırırsa tadından yenmez olur...Ben umutluyum...