Adana Demirspor yeni hocası Patrick Kluivertile ilk resmi maçına Romanya’da CFR Cluj karşısında çıktı ve dominant bir oyun sonrası sahadan beraberlikle ayrılıp ilk Avrupa puanını alarak ülke puanına da katkıda bulundu. Kluivert hoca zekice bir davranışla macera aramadı, Montella hocanın geçen sezondan oturmuş, birbirleri ile oynama alışkanlığı olan ilk 11 ile çıktı. Oyun şablonunda tek farklılık, Montella kadar oyunu geriden kurma çabasına girmedi. Belki de Ertaç yerine Goran tercihi de bu yüzdendi zira Ertaç oyunu kaleciden başlatma adına riskli bir kaleciydi, Goran Karaçiç’den bol bol ileriye uzun top izledim. Her iki iyi kalecimizin rekabeti takımımıza yarayacak. Önemli olan böylesi tarihi maçtan kayıpsız çıkmaktı, çıktık turu Adana’ya bıraktık… Rakip Cluj kolay lokma değil… Rakip Cluj Romen futbolunun önemli bir takımı…20 yıldır Romen liginde 8 şampiyonluk kazanmış, her yıl Avrupa kulvarında olan bir takım yani bu konuda deneyimleri çok fazla. Üstelik sadece Romanya’ya bağlı kalmamışlar, 18 tane lejyoner oyuncuları var. Avrupa Kupalarının kolay lokması gibi göründüklerinden, oyun şablonlarını geride çok adamla savunma, hızlı çıkan kontratak takımı üzerine oturtmuşlar. Yıllardır böyle oynuyorlardı, bize karşı da aynı sistemle oynadılar. Geçiş oyununu hızlı ve isabetli oynadılar. Bu konu Adana’da mutlak galibiyet parolası ile oyuna başlayacak takımımız için dezavantaj olabilir ama Kluivert hoca mutlaka önlemini alacaktır… Defansa takviye Andreaw Gravillon… Cluj maçına Svensson- Manev- Semih- Rodriguesdefans kurgusuyla başladık. Defansın göbeğini geçen sezon beraber oynama alışkanlığı olan Manev- Semih ikilisine teslim ettik, yeni transfer Gravillon’u riske etmedik. Semih defansımızın kaptanıydı, emniyetiydi son derece kritik müdahalelerde bulundu. Manev kesicilik anlamında idare etmesine karşın, topu oyuna olumlu sokma konusunda eksik kaldı ve formasını oyunun ikinci yarısında Gravillon’a kaptırdı. Yeni transferimiz için yarım devrelik oyun sonucu yorum yapmak doğru olmaz ama ilk görüntü 1.88 lik boyuyla yüksek toplarda ki başarısı oldu… Kanatlarımızı savunan Svensson ve Rodrigues ligimizin en iyilerinden dersem, yanılmam. Her ikisi de oyunun iki yönünü de oynayabilen başarılı oyuncular. Ancak Rodrigues’in Cluj karşısında fazla pas hatası yaptığını gözlemledim aman dikkat Rodrigues… Orta alan profesörü Stambouli… Badou Ndiaye yokluğunda orta alanımız Stambouli- Emre Akbaba- Belhanda üçlüsünden oluştu. Kaptan Stambouli dümenin başındaydı ve gemisini güvenle limana yanaştırdı. Defansımızın önünde oyunu rahatlatması, yönlendirmesi özelliklerini biliyordum da, sezona sıkıştırdığı birkaç gollük potansiyelinden birisini bu maçta kullanması, adeta futbolun profesörüedasındaydı. Emre Akbaba, Ndiaye yokluğunda bulduğu forma şansını iyi kullandı. Sahanın her noktasına bastığı gibi, rakip kalede gol aradı rakip kalecinin kurtarışları engel oldu. Bu formunu 8 numara pozisyonunda oynamasına da borçlu, golcü olmadığı için 10 numarada olmuyor. Formayı kolay kaptırmayacağa benziyor. Belhanda,Cluj karşısında bekleneni veremedi, fazla top ezdi, pas trafiğinde eksik kaldı. 10 numara pozisyonunda,Cherif’in aşırdığı toplarda yerinde değildi. Umarım, geçen sezon ki formunu erken yakalar yoksa Badou Ndiaye’nin dönmesi, yeni transfer Dorukhan’ın formunu yakalaması sonucu forma aslanın ağzında olacak… Forvete Kluivert’in gençliği lazım… Cluj maçına ileri üçlü de Akintola- Cherif Ndiaye- Yusuf Sarıile başladık. Yusuf Sarı geçen sezon bıraktığı yerden başladı, iyi oyun çıkardı. Rakip dersine iyi çalışmış olacak ki, Yusuf’un hem sol ayağını kapattılar hem de kademesine girdiler. İleri üçlü de sağ kanat Yusuf Sarı’nın… Cherif Ndiaye mücadeleci bir forvet. Rakip stoperi yoruyor, yüksek toplara hakim ancak golcü özelliği zayıf. Geçen sezondan bu yana golcü eksikliği hala giderilmemiş göründü. Bize Kluivert hocanın gençliği gibi bir golcü lazım. Eminim ki, bir golcü santrfor transfer edildiğinde o oyuncunun golcülük özellikleri,Kluivert hocanın ellerinde daha da gelişecektir… Akıntola istikrarsız bir oyuncu. Cluj karşısında yokları oynadı, rakip eksiltmeyi defalarca denedi, başaramadı. Bu maçla ilgili Kluivert hocaya bahane bulmaya kalkarsam, ‘’Akıntola’ya nasıl bu kadar sabrettin?’’ derim. Arkasında Nani, Guldbrandsen ve Yusuf Erdoğan bekliyor. Nani faydalı olur, görüntüsü çizdi… Maçın incisi… Maçta yerini alan bir avuç şimşek pankartlarıyla, tezahüratlarıyla Romanya’da adımızı duyurdu, takımımızı desteklediler. Yeni formamız çok yakıştı.Avrupa'ya gidince Türk Hava Yolları bile göğüs reklamı veriyor, hiç inmeyelim bu seviyelerden… Özetle… Avrupa’da ki ilk sınavımızdan alnımızın akıyla çıktık. Bu tür iki ayaklı maçlarda 2. ayak çok önemli. Avantaj biz de görünüyor. Kapalı gişe taraftarımızla… Yeni Adana stadyumunun zemin alışkanlığımızla…40-45 derece kavurucu sıcaklığımızla (Bu maç 18 derecede oynandı)…Onların hafta sonu lig maçı oynayarak gelecekleri rövanşa, biz dinlenerek, konsantre olarak hazırlanacağız…Bütün bu avantajlara karşın, rakibin deneyimli bir kontratak takımı olduğunu unutmamalıyız.Kluivert ile ilk Avrupa puanımızı aldık, darısı nicelerine…