Takımımız Adana Demirspor, Ankaragücü'nün sahasının bakımı nedeniyle rakibiyle İstanbul Olimpiyat stadında karşılaştı ve maç 1-1 sonuçlanınca puanlar paylaşıldı. Futbolcularımızın ve Kluivert hocamızın bedenleri sahadaydı ama beyinleri perşembe günü oynanacak Avrupa maçı Belçika'nın Genk takımındaydı. Futbolcular sahada bekleneni veremezken, Kluivert hoca da Belhanda- Cherif- Yusuf Sarı gibi 3 asını dinlendirerek (Her ne kadar kulüp resmi açıklamasında sakatlık nedeniyle diyorsa da) aklının Genk'te olduğunu göstermişti. Her iki takımda sahadan memnun ayrıldı. Ankaragücü yabancı sahada güçlü rakibine yenilmemenin keyfini yaşarken, biz ''deplasman puanı iyidir'' felsefesiyle Genk maçı öncesi moral depoladık... Essahlı golcü... Adana tabiri ile yazdım, essahlı bir golcüye ihtiyacımız var. Murat Başkan kulübü devraldığı günden bu yana emek harcadı, servet harcadı. Geçen sezondan bu yana essahlı golcü eksikliğimize bir türlü parmak basamadı. Geçen sezonun ilk yarısını santrforsuz geçirdik. İkinci yarısında Cherif Ndiaye ile idare ettik. Bu sezon başında essahlı golcü ihtiyacımız bar bar bağırıyordu tuttuk Niang'ı aldık. Sevgili Başkan...Takımımızın çok fazla eksiği yok, bir essahlı golcü takımımızı uçurur. ''Ya tutarsa'' diye milli piyango bileti almaktan vazgeçip, parayı bastırıp essahlı golcü alırsan karşılığını fazlasıyla alırsın... Hazırlık kampını kaçıranlar... Bu sezon liglerin 20 takımla oynanması, hazırlık dönemi ile transfer döneminin iç içe geçmesine neden oldu. Buna bir de Avrupa kupası ön eleme maçları eklenince, takımlar sezonu çok erken açmak zorunda kaldılar bu da birçok transfer edilen futbolcunun hazırlık kampına yetişmemesine neden oldu. Ben hazırlık kampının futbolcuya fiziksel ve mental olarak ne kadar yararlı olduğunu bilenlerden ve önemseyenlerdenim. Bizim yeni transferlerden Niang ve Nani, hazırlık kampına yetişemedikleri için, Ankaragücü karşısında sahada fiziksel olarak eksik kaldılar. Keza Dorukhan Toköz de geçirdiği önemli sakatlık sonrası eski haline dönemedi. Bu isimlerin takımımıza katkı sağlamak için bir an önce bireysel olarak kendilerini hazırlamaları gerekir... Kulübeden gelen güç yok... Takımımız bu sezon 3 kulvarda koşacak, iki kulvarda koşmaya başladı bile. Kadro kalitemiz ve derinliğimiz, bu kulvarlara yetecek nitelikte değil. İlk 11 fena olmasa bile, kulübeden gelecek güç yok. Daha transfer sezonu bitmedi, üstelik 3 büyükler yaptıkları önemli transferlerle kadrolarını öylesine şişirdiler ki, bir takım önemli isimlerle vedalaşmak durumunda kalacaklar. Murat Başkan bu fırsat transferlerini kaçırmayıp, kadromuzu nitelik ve nicelik olarak zenginleştirmeli... Aynı fırsat transferleri, Avrupa transfer sezonunun kapanmasıyla da ortaya çıkıyor, kaçırmamalıyız... Bireysel analiz... Kalede Ertaç neden oynamıyor diyenlere cevabı, Ertaç Ankaragücü karşısında verdi. Çekilen bir şutu bloke edeceği yerde, yanlış yere tokatladı ve yediğimiz golle bir puanın kaçmasına neden oldu. Hemen buraya aldığımız bir puanda da Ertaç'ın çok emeğinin olduğunu ilave etmeliyim. Takımımızın 3 iyi kalecisi var, önemli olan kim şans buluyorsa, iyi kullanmalı... Svensson Ankaragücü karşısında harika hücum organizasyonlarına katıldı ancak aynı beceriyi defans organizasyonlarında gösteremedi, gösteremezdi zira karşısında Renaldo Cephas adlı bir genç oynuyordu, yazın bu ismi bir kenara, ilerleyen haftalarda birçok takımın başını ağrıtacak... Gravillon- Semih ikilisi her geçen maç uyumlarını arttırıyorlar, Ankaragücü karşısında da başarılı idiler ancak yine de bu bölgeye kaliteli bir stoper transferi gerekiyor... Rodrigues'e bu sezon bir şeyler oldu. Hoca talimatı mıdır bilmiyorum, hücuma çıkmıyor, savunmada hatalar yapıyor. Geçen sezon sol kanadı uçuran Rodrigues'e özgürlük verilmeli... Kaptan Stambouli takımımızın organizatörü... Geçen sezon partneri Badou Ndiaye'nin yokluğunu hissediyor. Sakatlık geçiren Badou'nun tekrar esame listesinde ismini görmem beni memnun etti... Emre Akbaba orta üçlüye çalışkanlığıyla her zaman destek olacak bir oyuncu... Yusuf Erdoğan her maç üstüne koyarak geliyor... Akıntola saç baş yoldurmaya devam ediyor... Kluivert hocanın eli, henüz takıma değmedi. Montella'nın mirasını yiyor... Kısa kısa... -Atatürk Olimpiyat stadını oldu olası sevmem. Şehre uzaklığı nedeniyle ulaşım her zaman sorun...Bir de tribünlerin sahaya uzaklığı, maç keyfini azaltıyor... -Cihan Aydın gelecek vadeden bir hakem. Penaltı kararını VAR'a bıraktı, genel olarak maçın önüne geçmedi... -Gözlerim tribünlerde mavi şimşekleri aradı. Her platformda takımlarını destekleyen taraftarımız, bu maçta yoktu... -Kulübe hiyerarşisi diye kural vardır, hocanın yardımcılarının nereye kadar çıkacakları belirlidir. Ankaragücü hocası Tolunay Kafkas'ın maçın belli bölümlerinde kulübede oturmasını, yardımcılarının ön plana çıkmasını yadırgadım... Özetle... Ankaragücü deplasmanını yenilmeden geçmek önemliydi, geçtik. Umarım, perşembe gecesi Belçika'dan mutlu döneriz. Haftasonu BJK maçının ertelenmesi, yoğun maç trafiğinde takımımıza nefes aldıracaktır. Transfer dönemi bitene kadar takviye adına yönetimimize önemli görev düşmektedir. 3 kulvar daha zengin kadro ister, Murat Başkan da bu işin üstesinden gelecektir...