Adana Demirspor- Kayserispor karşılaşmasının yıldızı, kalecimiz Muriç'ti. Nasıl bir maç oynandığını hayal edersiniz? Misafir takım kalemize o kadar çok ve etkili geldi ki, kalecimiz Muriç yaptığı kurtarışlarla yıldız oldu...Aynen öyle oldu... Son dakikalara kadar önde götürdüğümüz maçı kazansaydık, adımıza çok iyi olurdu ama Kayserispor'a da haksızlık olurdu. Açıkçası, 2 puan kaybetmedik, 1 puan kazandık...
Dersem ki,
Maça 6 eksikle çıktık. Hemen ekleyeyim, hiçbir takım sahaya eksik çıkmaz, 11 kişi çıkar, biz de öyle yaptık. Ancak takımımızda sezon başından bu yana uzun süre alan Balotelli- Simon Deli- Rassoul- Stambouli- Svesson- Vargas'dan yoksun çıktık sahaya...Olur mu dersiniz? Hastalık, cezalar ve Afrika kupası devreye girince oldu. Daha az süre alan oyunculara şans verdik. Tatmin ettiler mi, derseniz? Hayır...Dedim ya, bir puan kazandık...
Dersem ki,
Sahaya 6 Türk oyuncuyla çıktık. Defansımız komple Türk'tü... Hadi canım sen de, dediğinizi duyar gibi oluyorum. Evet...Defansımız Semih- Samet- Tayyip- Tarık'tan oluşmuştu. Samet'in haricindekilerin maç eksiklikleri sırıttı. Semih savunma da kaldı, sağdan atak geliştiremedik. Yunus, Semih'in önünü kapatacağım diye, hücumu unuttu. Tayyip lüzumsuz top kayıpları yaptı, topu oyuna sokma da zorlandı. Tarık forvete destek vereceğim derken, defansta açık verdi. Akintola'dan yardım görmeyince, sol kanadımız koridor oldu. Samet hava üstünlüğünü ve özgüvenini sahaya yansıtarak defansı ayakta tutmaya çalıştı...
Dersem ki,
Ön libero da Bjarnason, Sinan ile dönüşümlü oynadı... Haydaa...Bjarnason ön libero oynar mı? Defansta Samet- Tayyip ikilisinin topu oyuna olumlu sokma eksikliğini gidermek adına, Montella Bjarnason'u burada görevlendirdi, iyi de yaptı. Ön libero da başladığı maçta, sonra forvet arkasına yani eski görevine geçti, maçı solbekte bitirdi. Nerede bulunması gerekiyorsa, oradaydı. Önemli kademelere girdi. Sanki içine ejderha kaçmıştı. Bu arada gereksiz pas hataları da yaptı...Sinan, Stambouli'nin yokluğunda oyun kuruculuğa soyundu. Çalışkanlığına, uzun toplarla oyunun yönünü değiştirmeyi ekleyince, başarılı oldu. Ama ne derseniz deyin, bu bölgenin patronu, olmazsa olmazı Stambouli...Yokluğu belli oldu. Gökhan'ın girip, Bjarnason'un ileri yollanması bile, etkili olmadı...
Orta üçlünün son adamı, forvet arkası Belhanda idi. En son Fenerbahçe maçında gol atarken hatırlatmıştı kendisini. Hala oralarda kalmış olacak ki, Kayseri karşısında etkisizdi. Sadece etkisiz miydi? Fazla top kaybıyla oynadı, ceza alanına yaklaşmakta güçlük çekti. Bu kadar kariyerli bir oyuncunun, bu etkisiz futbolu hiç çekilmiyor, doğrusu...Nitekim, Montella ancak bir saat sabredebildi...
Dersem ki,
Rakip takımlar Demirspor'u çözmüşler...Ya bu kadar kolay mı, bu iş? dersiniz...Evet, rakipler takımımızın Yunus ve Vargas ile kanat etkinliğine önlem alarak çıkıyorlar maça...Kayserispor'da öyle yaptı. Yunus'u durdurmak adına, çabuk oyuncuları Carole'yi yapıştırdılar, İbrahim'i kademesine soktular. Akintola'yı, Onur- Attamah ikilisiyle karşıladılar...Yunus defans arkasına sarkamadı, Akintola bireysel yetenekleriyle girdiği pozisyonları değerlendiremeyince, bir puana razı olduk...Üretme de sorunlar yaşadık...
Dersem ki,
Balotelli'nin eksikliğini htik...Evet, htik dersiniz...Yerine Assombalonga oynadı, golünü de attı ancak o bölge de hala boşluk var. Ocak transferinde dolar mı, göreceğiz...
Kulübeden gelenler katkı koyamadı. Gökhan- Castro- Metehan- Vargas oyuna sonradan dahil oldular ama ''kulübeden gelen güç'' olamadılar...
Dersem ki,
Montella hocanın eli kolu bağlandı...O nasıl oluyor öyle. Bu kadar as oyuncusunun olmadığı maçta, rakip bir de kanatları tıkayınca, Montella hocanın eli kolu bağlanıyor. Özellikle ikinci 45 dakikada Kayserispor bizi sahamızdan çıkartmayınca, gol adeta geliyorum dedi ve geldi. Oysa, Kayseri bizi sahamıza hapsederken defansını da öne çıkartmış, arka da geniş boşluklar bırakmış, anlayacağınız maç tam bizim istediğimiz tarza dönmüştü. Ancak maçta ustalar olmayınca, sakin kalamadık, geçiş oyunlarını sağlayıp hızlı kontratağa çıkamadık... Montella hoca maç sonu beyanatında ''ikinci yarının böyle olacağını bekliyordum'' dedi. Böyle olacağını bilen hocalar, çözümünü de bilirler ama hocanın hamleleri kaderimizi değiştirmedi...
Özetle...
Puan puandır...Üretemediğimiz maçtan bir puan kazançla ayrılıyoruz. Dinlenme yok, çalışmaya devam...Hafta arası mesaisinde yaralı Konyaspor ile karşılaşacağız. Her ölüm acıdır ama genç Ahmet Çalık'ın ölümü bütün Türkiye'yi sarstı ve maçların 6. dakikasında alkışlarla uğurlandı. Stadı dolduran Şimşeklerimiz de sahaya karanfil yağdırdılar. Işıklar da uyusun deyip, bu maçın kaybını, Konya deplasmanında telafi etmeye çalışalım...
Ocak transferinde transferlerimiz devam ediyor ama henüz pastanın üzerine çileği konduramadık...