Adana Demirspor’un oynadığı Ziraat Türkiye kupası maçları gösterdi ki, oyuncular arasında aslar,yedekler ayırımı var. Aslar dediğim sürekli ilk 16 da kendine yer bulan oyuncular ‘’as’’lığı kabullenmişler. Yedekler dediğim kendilerini esame listesinde göremeyen grup yedekliği benimsemiş, kendilerini koyuvermişler. Aslında bir takım için önemli tehlike sinyalleridir ve Montella hoca bir an önce önlem almazsa, aslar ve yedekler arasında rekabet yaratamazsa, takımımızın başı ağrır…
Montella hoca Ziraat Türkiye kupasında Nazillispor karşısında lig maçlarında süre alamayan oyunculara görev verdi eminim ki verdiği şansı iyi kullanan oyuncu olmadı. Şöyle ki…
Kalede Goran Karaçiç’e görev verdi Karaçiç’in maç eksikliği sırıttı, acemice hareketlerde bulundu. Oysa aynı Karaçiç sezon başı rezerv lig maçlarında ‘’kim bu kaleci?’’ dedirtmişti.
Defansın sağında İsmail Çokçalış görev aldı. Lig maçlarında bu mevkide oynayan Svensson formayı öylesine kapmış ki, ilk 11 de yer alamama düşüncesi İsmail’i, Bursaspor’da ki oynadığı günlerden bile daha geriye götürmüş…
Defansta görev alan Manev, henüz Samet’in formasını kapacak kadar form sergileyemedi…
Semih nöbetçi stoper…Ne zaman nerede görev verilirse, hazır ve nazır. Elinden geleni yapıyor…
Defansın solunda Abdurrahim Dursun, oynayamayanlar içinde en hazır görünmesine karşın, henüz Rodrigues’den forma kapacak düzeyde değil…
Keza orta alanda sürekli forma bulamayan Gökhan İnler bu maçta silik göründü…
Orta alanda görev alan Erhun Öztümer bir önce ki Adıyaman FK karşısında hot-trick yapmış ama bir sonra ki lig maçında ilk 11 de kendine yer bulamamıştı. Ağzıyla kuş tutsa bu formayı giyemeyeceğini anlayan bu futbolcu Nazilli maçında ipe un sermiş bir görüntü sergiledi.
Son dakikalarda oyuna alınan Mustafa Kapı için geleceğin futbolcusu tabiri kullanılmıştı ancak lig maçlarında süre alamayan gençler bu maçta oynamazsa, ne zaman oynayacaktı.
Nazilli karşısında orta alanda görev alan Berk Yıldız, eski günlerinden çok geride bir görüntü sergiledi. Rezerv lig varken izlediğim Berk ‘’ben burdayım’’ sinyallari verirken, şimdilerde yedekliği benimsemiş, hocasının verdiği şansı kullanamadı…
Gelelim takımımız adına en önemli kayıp Bjarnason’a…Geçen sezon iki kişilik oynayan, Balotelli’nin koşmadığı alanları dolduran İzlanda’lı bu sezon kayıpları oynuyor. Nazilli maçı gösterdi ki, o da yedekliği benimseyenlerden, ipe un serenlerden. Oysa takımımızın orta alanda ona çok ihtiyacı var…
Orta alanda Erhun çıkınca görev yapan Salih Kavrazlı vasat bir oyun sergiledi…
Forvette 4 gol atan Assombalonga genelde ilk 16 içerisinde kendine yer buluyor. Belki Nazilli karşısında gösterdiği form düzeyi, Montella’yı 4-6-0 düzeninden vazgeçirebilir…
İkinci yarıda görev alan Nongoh, alt yapıda çalışkanlığının karşılığını aldı ve gelecek vadeden bir oyun segiledi…
Rakitskyi ve Dzyuba gibi değerlerin, mavi lacivertli forma altında kendilerini bir türlü bulamamaları düşündürücü…Rakitskyi’nin formsuzluğu sürüyor, umarım Dünya kupası arasını iyi değerlendirerek eski günlerine döner. Dzyuba için de aynı temennilerim vardı ama o beklemeden takımımızdan ayrıldı…
Özetle…
Bir takımı bekleyen en büyük tehlike, yedeklerin yedekliği benimsediği, asların aslığı kabullendiği, Teknik kadronun da buna müsaade ettiği durumlardır. Montella hocanın önünde Dünya Kupası dolayısıyla uzun bir hazırlık dönemi var ve bu konuya parmak basmalıdır. Futbolcuların arasında yaratacağı tatlı rekabetten takımımız kazançlı çıkacaktır…