Yargı ve İş dünyası Adana’da buluştu

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 14.04.2025 - 12:58, Güncelleme: 14.04.2025 - 12:58 3276 kez okundu.
 

Yargı ve İş dünyası Adana’da buluştu

İş dünyasının iş hukuku alanında karşılaştığı güncel sorunları ve bu sorunlara yönelik Yargıtay içtihatları ışığında geliştirilen çözüm önerilerini tartışmak amacıyla Adana Sanayi Odası (ADASO), İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku Derneği (Türk Milli Komitesi) ve Adana Barosu iş birliğinde "Yeni Gelişmeler Işığında İş Hukuku Uygulama Sorunları ve Çözüm Önerileri Semineri" gerçekleştirildi.
Adana Ticaret Odası Konferans Salonu’ndaki seminerin açılışında konuşan 29. Dönem TBMM Başkanı, 58. Ve 59. Dönem Adalet Bakanı, TOBBUYUM Uyuşmazlık Çözüm Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Cemil Çiçek, hukuki istikrar olmadan hiçbir girişimin başarıya ulaşamayacağını belirterek, “Türkiye’de 9 bin 300’den fazla yürürlükte yasa var. Meclis, bir kanun fabrikası gibi çalışıyor ama sorunlarımız bitmiyor. Demek ki kanun çıkarmak tek başına yeterli değil” dedi.   Küreselleşen bir dünyada ciddi teknolojik gelişmeler yaşandığını, bir ülkedeki seçimin dünyanın her yerini etkilediğini aktaran Çiçek, bir açıklamanın borsayı sarstığını, iş dünyasının uykusuz kaldığını, doların ve euronun ne olacak hesabıyla herkesin tedirgin olabildiğini anımsattı. Bu hızlı gelişmeler karşısında “istikrar” kavramının öne çıktığına dikkat çeken Çiçek, “Biz, Türkiye siyasetinde genellikle siyasi istikrara odaklanırız, çünkü olumsuz koalisyon tecrübelerimiz var. Ama istikrar dediğimiz şey beş ayaktan oluşur. Bunlardan birine odaklanıp diğerlerini unutursak, istikrardan fayda bekleyemeyiz .Birincisi siyasi istikrar, evet, önemlidir. Ama yeterli değildir. İkincisi bürokratik istikrar gerekir. 3 günde bir bürokrat değiştirirseniz, o kişi daha işi öğrenmeden başka yere geçer. Özellikle temel kurumlarda sık değişiklikler sorun yaratır.Üçüncüsü ekonomik istikrar. Dördüncüsü ise lafını çok ettiğimiz ama içini dolduramadığımız hukuki istikrar. Hukuki istikrar olmadan hiçbir girişim başarıya ulaşamaz. Beşincisi de ahlaki istikrardır. Ahlaki çürüme, beraberinde hukuki ve toplumsal çöküşü getirir.Yani istikrardan bahsedeceksek bu beşi bir arada olmalıdır. Ama merkezi hukuki istikrardır. Yeni gelişmeler, yeni hukuki sorunlar doğurur ve bunun birinci derecede muhatabı iş dünyasıdır.İş barışı sağlanmazsa üretim olmaz. İşveren ve işçi arasındaki güveni hukuk tesis etmelidir. Bu olmazsa kalkınma olmaz, dış dünyayla rekabet imkânı da doğmaz” diye konuştu.   Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Muhsin Şentürk, çalışma hakkının; herkesin arzu ettiği bir işte, insan onuruna yaraşır şartlarda çalışma ve yaşamını sürdürebilme güvencesini sağlayan temel bir insan hakkı olduğunu, bu hakkın Anayasa’da açık şekilde düzenlendiğini bildirdi. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 48. maddesine göre herkesin dilediği alanda  çalışma ve sözleşme hürriyetine sahip olduğunu,  49. maddeye göre ise çalışmanın herkesin hakkı ve ödevi olduğunu anımsatan Şentürk,   “Anayasamızın  yanı sıra, taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeler; özellikle Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) sözleşmeleri,  4857 sayılı İş Kanunu ve diğer ilgili mevzuatlar, çalışma hayatımıza ilişkin temel ilkeleri ortaya koymaktadır”  dedi. Bu ilkeler arasında insan haklarına saygı, ayrımcılık ve zorla çalıştırma yasağı, çocuk işçiliğinin önlenmesi, çalışma hakkının güvenli biçimde kullanılabilmesi için iç politika geliştirilmesi, toplu sözleşme ve örgütlenme özgürlüğü, iş sağlığı ve güvenliği gibi hususlar yer aldığını aktaran Yargıtay Birinci Başkanvekili, Hukuk Genel Kurulu Başkanı Adem Albayrak, iş hukukunun, işçi ile işveren arasındaki dengeyi, sosyal devlet ilkesi çerçevesinde korumaya çalışan, dinamik ve değişken yapısıyla çok önemli bir alan olduğunu söyledi.   Hukukun üstünlüğünün ve adaletin tesisi için tüm kurumların iş birliği içinde çalışmasının önemine vurgu yapan Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, Adana’nın son dönemde ev sahipliği yaptığı kültürel ve sanatsal etkinliklerle birlikte, böylesi nitelikli toplantılarla da öne çıktığını belirtti. Vali Köşger, "Şehrimizde sadece festivallerin değil, aynı zamanda düşünce ve fikir üretiminin de merkezde olması bizleri memnun ediyor.Benden önce söz alan değerli konuşmacıların da ifade ettiği üzere, bu toplantı son derece yerinde, isabetli ve faydalı bir içerikle hazırlanmış. Bu anlamlı etkinliği düzenleyen tüm paydaşlara teşekkür ediyor, emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum"dedi. Adana’nın tarihi, kültürel ve ekonomik zenginliklerini anlatarak konuşmasına başlayan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, bugünlere özgü portakal çiçeği kokusu için “Keşke teknolojik imkânlar elverse de bu kokuyu tüm dünyaya ulaştırabilsek” diye konuştu. Mahkemelerde bilirkişi raporlarının zaman zaman gerçek dışı ve yüksek değerlerde çıktığını, bunun da belediye kaynaklarının gereksiz yere tüketilmesine neden olduğunu vurgulayan Karalar, "Devletin ve milletin parasını haksız bir şekilde birilerine vermek zorunda kalıyoruz" diyerek bu konuda daha dikkatli ve hakkaniyetli kararlar alınmasını istedi. Karalar, Adana’da yaşanan bazı olayları örnek vererek, disipline aykırı davranışlar sergileyen bazı personelin mahkeme kararıyla işe iade edildiğini, bunun hem kurum içi otoriteyi hem de kamu hizmet kalitesini zedelediğini söyledi.   Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç seminerin yargı, akademi ve iş dünyasını bir araya getirerek sürdürülebilir bir iş birliği platformu oluşturmayı amaçladığını söyledi. Kalkınmanın yolunun üretim, sanayi ve ihracattan geçtiğini ifade eden Başkan Kıvanç, “Ekonomimizi büyütecek olan özel sektördür. Ancak bunun için sürdürülebilir bir iş ve yatırım ortamı şarttır. Hukuk, güven ve istikrar demektir; güven ve istikrar ise üretim ve yatırım demektir. İş dünyası olarak bizler bu tür toplantılarla, çözüm odaklı yaklaşımlar geliştirmek ve iş dünyası ile yargı camiası arasında sürdürülebilir bir iş birliği platformu oluşturmak istiyoruz” dedi.   İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku Derneği (Türk Milli Komitesi Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Gülsevil Alpagut, 1974 yılında rahmetli Kemal Oğuzman tarafından kurulan deneğin temel amacının, objektif ve bilimsel esaslarla Türk iş hukuku alanına katkı sağlamak olduğunu, bugüne kadar düzenli ve nitelikli faaliyetlerle bu hedefi sürdürdüklerini belirtti. Ekonomik, teknolojik ve sosyal gelişmelerin iş hukukunu doğrudan etkilediğini söyleyen Alpagut, bu kapsamda güncel konuların sürekli değiştiğini ve dernek olarak bu değişime hızla yanıt vermeye çalıştıklarını ifade etti.   Adana Baro Başkanı Volkan Böke, toplantı konularını belirlerken, hem çalışma hayatının hem de özellikle Adana'nın yargı dünyasında karşı karşıya kaldığı kronikleşmiş sorunları tespit edebilmek ve bu sorunlara akademik ve yargısal düzeyde çözüm üretebilmek adına özel bir çaba gösterdiklerini söyledi. Çalışan ile işveren ilişkileri, dijitalleşme, fazla mesai uygulamaları gibi başlıkların büyük önem arz ettiğini kaydeden Böke, “İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku Derneği’nin çok değerli akademisyenlerini, yani adeta bu alanın “Şampiyonlar Ligi”ni görmekten ayrıca büyük bir heyecan ve gurur duyuyorum. Bu akademik katılım, toplantımızın bilimsel derinliğini artırmış, bizler için daha da anlamlı bir hale getirmiştir.” dedi. Temel görevlerinin hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak, yurttaşın adalete erişimini kolaylaştırmak ve bu uğurda mücadele etmek olduğuna değinen Böke, “Kuruluş ve kurtuluşun mimarı  Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Bu vakayı teşebbüs, bu güzel Adana’da vücut bulmuştur” dediği bu topraklarda, Cumhuriyetin aydınlık yüzü olarak, bizler de bu alanda birer nefer olmanın onurunu taşıyoruz” dedi.  
İş dünyasının iş hukuku alanında karşılaştığı güncel sorunları ve bu sorunlara yönelik Yargıtay içtihatları ışığında geliştirilen çözüm önerilerini tartışmak amacıyla Adana Sanayi Odası (ADASO), İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku Derneği (Türk Milli Komitesi) ve Adana Barosu iş birliğinde "Yeni Gelişmeler Işığında İş Hukuku Uygulama Sorunları ve Çözüm Önerileri Semineri" gerçekleştirildi.

Adana Ticaret Odası Konferans Salonu’ndaki seminerin açılışında konuşan 29. Dönem TBMM Başkanı, 58. Ve 59. Dönem Adalet Bakanı, TOBBUYUM Uyuşmazlık Çözüm Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Cemil Çiçek, hukuki istikrar olmadan hiçbir girişimin başarıya ulaşamayacağını belirterek, “Türkiye’de 9 bin 300’den fazla yürürlükte yasa var. Meclis, bir kanun fabrikası gibi çalışıyor ama sorunlarımız bitmiyor. Demek ki kanun çıkarmak tek başına yeterli değil” dedi.

 

Küreselleşen bir dünyada ciddi teknolojik gelişmeler yaşandığını, bir ülkedeki seçimin dünyanın her yerini etkilediğini aktaran Çiçek, bir açıklamanın borsayı sarstığını, iş dünyasının uykusuz kaldığını, doların ve euronun ne olacak hesabıyla herkesin tedirgin olabildiğini anımsattı. Bu hızlı gelişmeler karşısında “istikrar” kavramının öne çıktığına dikkat çeken Çiçek, “Biz, Türkiye siyasetinde genellikle siyasi istikrara odaklanırız, çünkü olumsuz koalisyon tecrübelerimiz var. Ama istikrar dediğimiz şey beş ayaktan oluşur. Bunlardan birine odaklanıp diğerlerini unutursak, istikrardan fayda bekleyemeyiz .Birincisi siyasi istikrar, evet, önemlidir. Ama yeterli değildir. İkincisi bürokratik istikrar gerekir. 3 günde bir bürokrat değiştirirseniz, o kişi daha işi öğrenmeden başka yere geçer. Özellikle temel kurumlarda sık değişiklikler sorun yaratır.Üçüncüsü ekonomik istikrar. Dördüncüsü ise lafını çok ettiğimiz ama içini dolduramadığımız hukuki istikrar. Hukuki istikrar olmadan hiçbir girişim başarıya ulaşamaz. Beşincisi de ahlaki istikrardır. Ahlaki çürüme, beraberinde hukuki ve toplumsal çöküşü getirir.Yani istikrardan bahsedeceksek bu beşi bir arada olmalıdır. Ama merkezi hukuki istikrardır. Yeni gelişmeler, yeni hukuki sorunlar doğurur ve bunun birinci derecede muhatabı iş dünyasıdır.İş barışı sağlanmazsa üretim olmaz. İşveren ve işçi arasındaki güveni hukuk tesis etmelidir. Bu olmazsa kalkınma olmaz, dış dünyayla rekabet imkânı da doğmaz” diye konuştu.

 

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Muhsin Şentürk, çalışma hakkının; herkesin arzu ettiği bir işte, insan onuruna yaraşır şartlarda çalışma ve yaşamını sürdürebilme güvencesini sağlayan temel bir insan hakkı olduğunu, bu hakkın Anayasa’da açık şekilde düzenlendiğini bildirdi. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 48. maddesine göre herkesin dilediği alanda  çalışma ve sözleşme hürriyetine sahip olduğunu,  49. maddeye göre ise çalışmanın herkesin hakkı ve ödevi olduğunu anımsatan Şentürk,   “Anayasamızın  yanı sıra, taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeler; özellikle Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) sözleşmeleri,  4857 sayılı İş Kanunu ve diğer ilgili mevzuatlar, çalışma hayatımıza ilişkin temel ilkeleri ortaya koymaktadır”  dedi. Bu ilkeler arasında insan haklarına saygı, ayrımcılık ve zorla çalıştırma yasağı, çocuk işçiliğinin önlenmesi, çalışma hakkının güvenli biçimde kullanılabilmesi için iç politika geliştirilmesi, toplu sözleşme ve örgütlenme özgürlüğü, iş sağlığı ve güvenliği gibi hususlar yer aldığını aktaran Yargıtay Birinci Başkanvekili, Hukuk Genel Kurulu Başkanı Adem Albayrak, iş hukukunun, işçi ile işveren arasındaki dengeyi, sosyal devlet ilkesi çerçevesinde korumaya çalışan, dinamik ve değişken yapısıyla çok önemli bir alan olduğunu söyledi.

 

Hukukun üstünlüğünün ve adaletin tesisi için tüm kurumların iş birliği içinde çalışmasının önemine vurgu yapan Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, Adana’nın son dönemde ev sahipliği yaptığı kültürel ve sanatsal etkinliklerle birlikte, böylesi nitelikli toplantılarla da öne çıktığını belirtti. Vali Köşger, "Şehrimizde sadece festivallerin değil, aynı zamanda düşünce ve fikir üretiminin de merkezde olması bizleri memnun ediyor.Benden önce söz alan değerli konuşmacıların da ifade ettiği üzere, bu toplantı son derece yerinde, isabetli ve faydalı bir içerikle hazırlanmış. Bu anlamlı etkinliği düzenleyen tüm paydaşlara teşekkür ediyor, emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum"dedi. Adana’nın tarihi, kültürel ve ekonomik zenginliklerini anlatarak konuşmasına başlayan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, bugünlere özgü portakal çiçeği kokusu için “Keşke teknolojik imkânlar elverse de bu kokuyu tüm dünyaya ulaştırabilsek” diye konuştu. Mahkemelerde bilirkişi raporlarının zaman zaman gerçek dışı ve yüksek değerlerde çıktığını, bunun da belediye kaynaklarının gereksiz yere tüketilmesine neden olduğunu vurgulayan Karalar, "Devletin ve milletin parasını haksız bir şekilde birilerine vermek zorunda kalıyoruz" diyerek bu konuda daha dikkatli ve hakkaniyetli kararlar alınmasını istedi. Karalar, Adana’da yaşanan bazı olayları örnek vererek, disipline aykırı davranışlar sergileyen bazı personelin mahkeme kararıyla işe iade edildiğini, bunun hem kurum içi otoriteyi hem de kamu hizmet kalitesini zedelediğini söyledi.

 

Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç seminerin yargı, akademi ve iş dünyasını bir araya getirerek sürdürülebilir bir iş birliği platformu oluşturmayı amaçladığını söyledi. Kalkınmanın yolunun üretim, sanayi ve ihracattan geçtiğini ifade eden Başkan Kıvanç, “Ekonomimizi büyütecek olan özel sektördür. Ancak bunun için sürdürülebilir bir iş ve yatırım ortamı şarttır. Hukuk, güven ve istikrar demektir; güven ve istikrar ise üretim ve yatırım demektir. İş dünyası olarak bizler bu tür toplantılarla, çözüm odaklı yaklaşımlar geliştirmek ve iş dünyası ile yargı camiası arasında sürdürülebilir bir iş birliği platformu oluşturmak istiyoruz” dedi.

 

İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku Derneği (Türk Milli Komitesi Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Gülsevil Alpagut, 1974 yılında rahmetli Kemal Oğuzman tarafından kurulan deneğin temel amacının, objektif ve bilimsel esaslarla Türk iş hukuku alanına katkı sağlamak olduğunu, bugüne kadar düzenli ve nitelikli faaliyetlerle bu hedefi sürdürdüklerini belirtti. Ekonomik, teknolojik ve sosyal gelişmelerin iş hukukunu doğrudan etkilediğini söyleyen Alpagut, bu kapsamda güncel konuların sürekli değiştiğini ve dernek olarak bu değişime hızla yanıt vermeye çalıştıklarını ifade etti.

 

Adana Baro Başkanı Volkan Böke, toplantı konularını belirlerken, hem çalışma hayatının hem de özellikle Adana'nın yargı dünyasında karşı karşıya kaldığı kronikleşmiş sorunları tespit edebilmek ve bu sorunlara akademik ve yargısal düzeyde çözüm üretebilmek adına özel bir çaba gösterdiklerini söyledi. Çalışan ile işveren ilişkileri, dijitalleşme, fazla mesai uygulamaları gibi başlıkların büyük önem arz ettiğini kaydeden Böke, “İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku Derneği’nin çok değerli akademisyenlerini, yani adeta bu alanın “Şampiyonlar Ligi”ni görmekten ayrıca büyük bir heyecan ve gurur duyuyorum. Bu akademik katılım, toplantımızın bilimsel derinliğini artırmış, bizler için daha da anlamlı bir hale getirmiştir.” dedi. Temel görevlerinin hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak, yurttaşın adalete erişimini kolaylaştırmak ve bu uğurda mücadele etmek olduğuna değinen Böke, “Kuruluş ve kurtuluşun mimarı  Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Bu vakayı teşebbüs, bu güzel Adana’da vücut bulmuştur” dediği bu topraklarda, Cumhuriyetin aydınlık yüzü olarak, bizler de bu alanda birer nefer olmanın onurunu taşıyoruz” dedi.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve cukurovapress.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.