“Vatandaş ödeyemeyeceği borç batağında”

CHP Adana Milletvekili ve TBMM Kit Komisyonu Üyesi Orhan Sümer, “Vatandaşların giderek fakirleşmesi, yoksulluk sınırnın 20 bin liraya yükselmesi ve Ek Bütçe ile ilgili eleştirilerini Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taşıdı.

Orhan Sümer, “Bireylerin bankalara ve finansman şirketlerine olan (konut, taşıt, ihtiyaç ve kredi kartı) borcu (takiptekiler de dahil) 17 Haziran itibariyle 1 trilyon 206 milyar liraya yükseldi. • Vatandaşların bu borcunun 930 milyar lirası bireysel (konut, otomobil, ihtiyaç) kredilerinden, 275 milyar lirası da kredi kartlarından kaynaklanıyor. Son hafta tüketici kredilerinde 5,9 milyar liralık artış yaşandı, Millet yaşamak için borçlanıyor ve borç batağından çıkamıyor” dedi “AYLIK 20 BİN LİRA GELİRİ OLMAYAN HERKES YOKSUL” Orhan Sümer, “Birleşik Kamu-İş Konfederasyonunun açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasına göre Haziran’da açlık sınırı önceki aya göre 314 lira artarak 6 bin 779 liraya, yoksulluk sınırı da 736 lira artarak 20 bin 140 liraya yükseldi. 20 bin lira geliri olmayan herkes yoksul demektir. 84 Milyon vatandaşımızın büyük bir çoğunluğunun yoksul olduğunu söylemek yanlış olmaz. Bu rakamlar bir sene iki sene önce bir nebze de olsa kabul edilebilir seviyelerdeydi. Saray iktidarı yandaşları hariç herkesi fakirleştirdi” diye konuştu. “EK BÜTÇENİN 89 MİLYAR LİRASI FAİZE GİDECEK” Orhan Sümer, “Ek bütçeyle 2022 yılı bütçesinin başlangıçtaki harcama tahmini yüzde 61,7, gelir tahmini ise yüzde 73,4 oranında artırılıyor. 24 Haziran 2022 tarihli döviz kuruyla baktığımızda (1 dolar = 17,33 TL) Yüzde 61 oranında artırılmış olmasına rağmen, hala hem ilk açıklandığı günkü (5 Eylül 2021) 211 milyar doların, hem de TBMM’ye sunulduğu (17 Ekim 2021) 190 milyar doların altında kalıyor. Ek bütçeyle istenen 1 trilyon 80,5 milyar liranın; 89 milyar lirası da faiz giderleri için ayrıldı. Bu daha çok zam daha ağır şartlar, daha fazla kemer sıkma anlamına geliyor. Memleketi bir avuç tefeciye faiz yiyiciye teslim ettiniz dediğimizde kızıyorlardı. Tablo ortada” dedi.