Künefenin adresi HASAN MASAT

Tam 58 yıldır yani yarım asrı aşkın süredir künefe üreterek bugünlere gelen Hasan Masat, Adana’da 8 ve Ankara’da da 2 olmak üzere toplam 10 şubesiyle müşterilerine en kaliteli ve en iyi hizmeti sunmaya çalışıyor…

  << SABİT ÖZKESER     “KALİTEDEN ASLA TAVİZ VERMİYORUZ” Hatay’da 1965 yılında babası Hasan Masat’ın tablada künefe satışına başladığını ve kendisinin de küçük yaşlarda bu işe girdiğini belirten 41 yaşındaki Mehmet Ali Masat,  uzun yıllar sektörde kalmanın en büyük nedeninin kaliteden  ödün vermemelerini gösterirken, “Kalite ve temizlik  kırmızı çizgimizdir” diyor.  Hasan Masat Künefe  Sahibi Mehmet Ali Masat, künefenin dışında baklava çeşitleri ve diğer ürünlerin de bulunduğuna dikkat çekerken, Ramazan’da gece 01.30’a kadar açık kaldıklarını söyledi. ÇUKUROVA PRESS’İN SORULARINI YANITLADI Çukurova Press’in sorularını yanıtlayan başarılı genç iş insanı Mehmet Ali Masat, ailenin tek oğlu olduğunu ve kendisinden sonra da üçüncü kuşak olan ve ismini babasının adını alan oğlu Hasan Masat’ın da bu işi yaparak devam ettirmesini istediğini ifade etti.  Hatay’ın ardından geldikleri Adana’da yine aynı şekilde bir süre künefeyi  tablada 12 yaşında iken  babasıyla birlikte künefe sattıklarını ifade eden Mehmet Ali Masat, “6 yıl kadar tablada tatlı satışını yapmamızın ardından Adana’da imalatımızı kurduk ve ilk şubemizi 30 yıl önce Yüreğir’de Regülatör  Köprü’de ilk şubemizi açtık. Daha sonra Havutlu ile birlikte Seyhan’da Kocavezir, Mavi Bulvar, Çukurova’da Kurttepe, Karataş’ta ve  Ankara’nın Dikmen ile Mamak olmak üzere 2 ile birlikte toplam 10 şubede müşterilerimize hizmetimizi sürdürüyoruz” dedi. “HASAN MASAT KÜNEFE KALİTESİ HEP OLACAKTIR” “Hasan Masat Künefe” markasını en iyi şekilde, kaliteli, temiz ve hijyenik biçimde sonuna kadar sürdürmekte kararlı olduklarını da vurgulayan Mehmet Ali Masat, “Künefemizi yaparken Hatay’dan has özel peynir ve tereyağı getirtiyoruz. Kadayıfımızı Hatay kültürüne kendimiz üretiyoruz, dışarıdan almıyoruz. Müşterilerimizin memnuniyeti bizim için çok önemli. Tatlılarımızda kesinlikle glikoz kullanılmamaktadır. Glikoz’un G’si bile bizim buraya girmez. Hepsi saf şeker. Çünkü; glikoz insan sağlığı zararlı. Ağırlıklı olarak  künefemizin dışında baklava çeşitleri, halka, taş kadayıf, lokma tatlıları müşterilerimize sıcak sunuyoruz. Kim gelirse gelsin halka, lokma, taş kadayıf tatlılarını sıcak vermeye çalışıyoruz, bu ürünlerin haricinde dondurmamız , Adana ve Hatay’a has kabak reçelimiz var. Hemen hemen her şubemizde bu ürünleri bulmak mevcut. Yüreğir’deki Regulatör köprüdeki ve Kocavezir’deki şubelerimizde sürekli sıcak tatlılarımız ve dökme tatlılarımız bulunuyor” diye konuştu.   “MÜŞTERİLER PAHALILIĞI ŞİKAYET ETMEKTE HAKLI” Son yıllarda tatlı maliyetlerinde de büyük artışlar olduğuna dikkat çeken Hasan Masat Künefe Sahibi Mehmet Ali Masat, daha sonra sözlerini şöyle sürdürdü: “Maliyetlerimiz arttı bu konuda şikayetçiyiz. Fıstık fiyatları çok arttı ve istediğimiz şekilde fiyatları müşterimize yansıtamıyoruz. Müşteri ile karşı karşıya kalıyoruz. Çünkü fıstıkçı bize kilosunu 650 TL’den verdiği zaman maliyet artıyor, bu da baklavanın fiyatı da ister istemez artıyor. Müşteri pahalılığı şikayet etmekte haklı. İster istemez maliyet artışı olunca baklavanın da kilosu artıyor.  Fiyatın yükselmesiyle birlikte satışımızda azalma oluyor. Personel, elektrik ve işyeri masraflarını karşılayamıyoruz ve bize ağır olmaya başladı.” “DAHA DA BÜYÜMEK İSTİYORUZ AMA ŞU AN İÇİN DEĞİL” Devletin kendilerine hiçbir desteği bulunmadığını da kaydeden Masat, “ Daha önce teşvik ile ilgili bir girişimimiz oldu.  KOSGEB’ten destek almıştık. Bu kuruluşa künefeyi hayata geçirmek ve bayilerimizi daha da genişletmek, daha çok işyeri açalım diye  teklifimizi sunduk. Genel her tarafa işyerimizle ilgili reklamlarımızı astık. Onun dışında başka bir destek görmedik. Bu pahalılıkta başka yerde şu an için şube  açmak zor ama kriz ortamı düzeldiğinde İstanbul’da şube açmayı düşünüyoruz” dedi.   Genç İş İnsanı Mehmet Ali Masat, daha sonra şöyle devam etti: “MİLLETİMİZ MARKAMIZI, KÜNEFEMİZİ TANISIN, TADINA BAKSIN” “Bayilik veriyoruz ve şartlarımızda para talep etmiyoruz markaya hitaben. Bizim amacımız burada farklı illerde ve ülkelerde markamızın bulunmasını istiyoruz. Milletin bizim markamızı , künefemizi tanısın, tadına baksın. O nedenle biz markamızda marka patenti fiyatı istemiyoruz. Sadece  biz ürünümüzün satmak için toptan yapmış olduğumuz ürünleri bayilerimizin satıp, yüzde 50 karla  teklif ediyoruz. Almanya’da şirket kuruldu,.  maliyet artınca şimdilik bekliyoruz.  Bu işyerini de Türklerin ağır olduğu Berlin’de açacağız.  Alman vatandaşlarında tatlı kültürü olmayınca bu yüzden bu şehri tercih ettik. Bizim daha önce Makedonya’da da bir firmamız vardı. Şimdi oraya da toptan ürün gönderiyoruz.” “RAMAZAN’DA MÜŞTERİLERİMİZİ  BEKLİYORUZ” Asgari ücret artmasına karşın insanlarda alım gücünün azaldığını da anlatan  Mehmet Ali Masat, “Asgari ücret arttı ama bunun artmasının ziyadesinden bütün ürünlerde aşırı zamlar gelince alım güçleri azaldı. Biz ne kadar da tatlının fiyatı yükselirse yükselsin, vatandaşlarımızda şunu görüyoruz. Tatlıdan asla vazgeçmiyorlar. Ramazanda saat 8-9’u bulunca yemeği yedikten sonra bizim müşterilerimiz sağ olsunlar yavaş yavaş gelmeye başlıyor, yine tatlı kültürü devam ediyor. Ramazanda künefeseni, baklavasını ve diğer tatlı çeşitlerini  almaya çalışıyor.Gece 01.00’e kadar  işyerlerimiz açıktır” diye konuştu. “BİZİM SEKTÖRDE ÇOK KİŞİ EKMEK YİYOR” İmalathanelerinde 20 kişinin künefe, 10 kişinin de baklava  olmak üzere 30 kişi üretimde çalıştığını kaydeden Masat, “Bu sektörde bize bağlı olarak çok kişi ekmek yiyor.Bizden sonraki inşallah ikinci kuşak olan ve dedesinin ismini alan  oğlum Hasan Masat da bu bayrağı alıp sonuna kadar  markamızın adını devam ettirmesini isterim. İnşallah vatanımız  ve devletimiz için her şey iyi olur.  İnsanlarımızın refah payı arttıkça bizim işler de artacaktır. Çünkü, alım gücünde yüzde  50 dolaylarında azalma söz konusu. İşlerimiz yarıya azaldı.  Benim çok tanıdığım müşterilerim var.Hemen hemen her gün tatlı alan vardı. Haftada iki-üç gün evine tatlı götürüyordu. Şimdi bu haftada bire düştü.Tatlı lüks oldu. Şekerin, fıstığın, peynirin pahalı olması, işyeri kiralarının yüksek olması, bizi zorlaştırıyor. Devletin işverenlere desteği olmadığı için zorlandığını görüyoruz” dedi.