Yunus Plastik firması sahibi Eşref Çiçek,: Bakanımız bir an önce gereğini yapmalı

Ekonomi (Web Sitesi) - Web Sitesi | 14.10.2024 - 11:14, Güncelleme: 14.10.2024 - 11:14 1422 kez okundu.
 

Yunus Plastik firması sahibi Eşref Çiçek,: Bakanımız bir an önce gereğini yapmalı

Yunus Plastik firması sahibi Eşref Çiçek, plastik ürünlerde İran’dan sıfır gümrük vergisi ya da çok düşük vergi oranları ile yapılan plastik poşet, streç, naylon ambalaj, film, bobin şeklinde gelen mamul ithalatının yerli üreticilerini ciddi anlamda zor duruma soktuğunu vurgulayarak, “Ticaret Bakanı Prof.Dr.Ömer Bolat’ın bir an önce bu konuda gereğini yapmasını bekliyoruz” dedi.
  “İRAN’DAN GELEN RULO ŞEKLİNDEKİ POŞETLER KAPASİTEMİZİ YÜZDE 50 DÜŞÜRMÜŞTÜR” Kemal Deniz Geri Dönüşüm Sitesi’nde faaliyetlerini sürdüren ve hayli sıkıntılı olan Yunus Plastik sahibi Eşref Çiçek, Çukurova Press’in sektörün sorunlarıyla ilgili sorularını yanıtladı. Adana’da 16 yıldan bu yana ham madde granül ile plastik üretiminde hizmet verdiklerini anlatan Çiçek,  İran’dan gelen ve son 1 yılda oldukça artan rulo şeklindeki poşetlerin ülkemizde kesilerek, piyasaya sürüldüğüne dikkat çekti. Eşref Çiçek,  “Bu durum bizleri çok kötü yönde etkiledi. Zaten birçok sıkıntımız vardı.  Buradaki muhtelif büyük firmaların çoğu diğer yaşanılan olumsuzluklarla birlikte kapasitelerini  yüzde 50 civarında düşürmek zorunda kalmıştır” diye konuştu. “ADANA’YA GELEN TİCARET BAKANI BOLAT’A SORUNLARIMIZI İLETEN BİR RAPOR SUNDUK” Aynı zamanda Kemal Deniz Geri Dönüşümcüler Sitesi yönetiminde de yer alan İş İnsanı Eşref Çiçek, TEKNOFEST açılışına katılmak üzere Adana’ya gelen ve daha sonra Ticaret Odası’nda gerçekleşen toplantıda bulunan Ticaret Bakanı Prof.Dr. Ömer Bolat’a sorunlarını bir rapor halinde sunduklarını söyledi. Yunus Plastik sahibi Eşref Çiçek, “Sayın bakanımız bize bu işin üzerinde duracağını ve gereğini yapacağını belirtti. Bu konunun bir an önce bizim lehimize olumlu yönde yapılmasını bekliyoruz. Çünkü; İran’dan  rulo şeklinde bu ürün ülkemize geldiğinde ‘yarı mamul’ olarak değerlendiriyorlar ve bunun için de KDV yansıtılmıyor. Tam ürün gelmiş olsa ve KDV’ye de bire bir yansımış olsa,  fiyat yönünde piyasamızı çok etkilemez. O zaman da bu ürün de pek cazip hale gelmez” dedi. “EN BÜYÜK GİRDİMİZ  ELEKTRİK ÜCRETLERİ BİRE 5 ARTTI” Plastik sektörünün 3 yıl önce 2872 Sayılı Çevre Kanunu’ndaki düzenlemelerden dolayı bayağı sıkıntılar yaşadığına da dikkat çeken Çiçek, “Eskiden yurtdışından hammaddeyi getiriyorduk ve eks tra çok büyük paralar vermiyorduk. Şimdi ise bu kanun ile birlikte maliyetler arttı. Örneğin 3-5 yıl önce 10 lira ise, şimdi 100 lira oldu. O dönemden bu yana girdilerimizde inanılmaz şekilde bir artış oldu. Burada en büyük girdiğimiz birincisi elektrik ücretleri. 5 yıl boyunca elektrik fiyatlarına baktığımız zaman bire 5 arttı. İşçiler maliyetleri bir yandan, diğer yandan ise çalışan işçi bulamama sıkıntısı. Bütün bunlar göz önünde” diye konuştu. Yunus Plastik sahibi Eşref Çiçek, sözlerini daha sonra şöyle sürdürdü: “İŞLETMELER 3’TE BİR ORANINDA KAPASİTEYİ DURDURMAK ZORUNDA KALDI” “Bu sıkıntıların dışında artı eskiden bu sektördeki en büyük özelliklerden biri de peşin para alım-satım yapılmazdı.3-5 aylık çeklerle dönerdi. Şimdi ise banka faizlerinin çok yüksek olması da sektörümüzü olumsuz yönde etkiliyor. Eskiden BCH dediğimiz tutarlar çok düşük iken, şimdi yüzde 60-65 civarında. Dolayısıyla ekonomisi güçlü olmayan, öz sermayesi fazla olmayan firmalar maalesef bankaya yönelmek zorunda kaldı. Bankaya yönelip, eski gibi iş yapamayan firmalar da bitmek durumunda kaldı. Aylık üretimi 300-400-500 ton ve hatta 1000 tona yakın işletmelerimiz var. Bu işletmeler 3’te bir oranında kapasiteyi durdurmak zorunda kaldı. Bununla beraber sektörden muvaffak  olmayıp, çıkanlar var. Bunun da 2 sebebi var. Birincisi banka faizlerinin yüksek olması, burada sıkıntıları yaşamak bir yandan,  diğeri ise elindeki 3-5 lirayı bankaya koyup, buradan gelir sağlamak istenmesi. “SON 10 YILDA SANAYİCİYİ İLERİYE TAŞIYABİLECEK HİÇBİR KANUN ÇIKMAMIŞTIR” Şimdi sadece bizim sektörün değil, ülke ekonomisinin de çok iyi gidebilmesi için en önemli şey üretim. Son 10 yılda sanayiciyi ileriye taşıyabilecek hiçbir kanun çıkmamıştır. Aksine sanayicinin üretimden elini ayağını çekmesi için her türlü negatif yönünde kanunlar çıkarılmıştır. Çıkarılan kanunları çıkartan bürokratlar keşke sanayiciyi, tarımı, sokağı iyi etüt edebilse, nelerin eksik olduğunu saptayabilse ve ona göre kanunlar çıkarsa çok daha başarılı olur diye düşünüyorum. En büyük sıkıntılarımızdan biri de bürokratlardaki liyakatsızlık. Sektörden bihaber olan ve konuya hakim olmayan insanların koltuk işgal etmeleri. “SEKTÖRÜMÜZDEKİ SIKINTILAR İSTİHDAMI DA ETKİLEMEKTEDİR” Bu sektörden başka bir sektörden hayat bulamayan firmalar mecburen sisteme ayak uydurup hayatını idame ettirebilecek  ölçülerde davranacak. Böyle olunca ister istemez küçülmeye doğru da gitmek zorunda kalıyorsun. İşyerimiz 300-400 ton mal üretirken çalışan işçi sayısı 40-50 kişi iken, şimdi 100 ton mal üretiyor 10 kişi çalışıyor. Bizim burada Kemal Deniz Geri Dönüşüm Sitesi’nde 160 işyeri var. Her 160 işyerinde en kötü 20 kişi çalışır. Bunu topladığınız zaman 3 bin 200 aile yapar. Bu sektörde çalışan insanların çoğu kültürel bağlamda düşük insanlar. Sokağa bıraktığın andan itibaren, orada da düşebileceği problemleri de düşünün. Zaten işçi bulamıyoruz.”  
Yunus Plastik firması sahibi Eşref Çiçek, plastik ürünlerde İran’dan sıfır gümrük vergisi ya da çok düşük vergi oranları ile yapılan plastik poşet, streç, naylon ambalaj, film, bobin şeklinde gelen mamul ithalatının yerli üreticilerini ciddi anlamda zor duruma soktuğunu vurgulayarak, “Ticaret Bakanı Prof.Dr.Ömer Bolat’ın bir an önce bu konuda gereğini yapmasını bekliyoruz” dedi.

 

“İRAN’DAN GELEN RULO ŞEKLİNDEKİ POŞETLER

KAPASİTEMİZİ YÜZDE 50 DÜŞÜRMÜŞTÜR”

Kemal Deniz Geri Dönüşüm Sitesi’nde faaliyetlerini sürdüren ve hayli sıkıntılı olan Yunus Plastik sahibi Eşref Çiçek, Çukurova Press’in sektörün sorunlarıyla ilgili sorularını yanıtladı. Adana’da 16 yıldan bu yana ham madde granül ile plastik üretiminde hizmet verdiklerini anlatan Çiçek,  İran’dan gelen ve son 1 yılda oldukça artan rulo şeklindeki poşetlerin ülkemizde kesilerek, piyasaya sürüldüğüne dikkat çekti. Eşref Çiçek,  “Bu durum bizleri çok kötü yönde etkiledi. Zaten birçok sıkıntımız vardı.  Buradaki muhtelif büyük firmaların çoğu diğer yaşanılan olumsuzluklarla birlikte kapasitelerini  yüzde 50 civarında düşürmek zorunda kalmıştır” diye konuştu.

“ADANA’YA GELEN TİCARET BAKANI BOLAT’A

SORUNLARIMIZI İLETEN BİR RAPOR SUNDUK”

Aynı zamanda Kemal Deniz Geri Dönüşümcüler Sitesi yönetiminde de yer alan İş İnsanı Eşref Çiçek, TEKNOFEST açılışına katılmak üzere Adana’ya gelen ve daha sonra Ticaret Odası’nda gerçekleşen toplantıda bulunan Ticaret Bakanı Prof.Dr. Ömer Bolat’a sorunlarını bir rapor halinde sunduklarını söyledi. Yunus Plastik sahibi Eşref Çiçek, “Sayın bakanımız bize bu işin üzerinde duracağını ve gereğini yapacağını belirtti. Bu konunun bir an önce bizim lehimize olumlu yönde yapılmasını bekliyoruz. Çünkü; İran’dan  rulo şeklinde bu ürün ülkemize geldiğinde ‘yarı mamul’ olarak değerlendiriyorlar ve bunun için de KDV yansıtılmıyor. Tam ürün gelmiş olsa ve KDV’ye de bire bir yansımış olsa,  fiyat yönünde piyasamızı çok etkilemez. O zaman da bu ürün de pek cazip hale gelmez” dedi.

“EN BÜYÜK GİRDİMİZ

 ELEKTRİK ÜCRETLERİ BİRE 5 ARTTI”

Plastik sektörünün 3 yıl önce 2872 Sayılı Çevre Kanunu’ndaki düzenlemelerden dolayı bayağı sıkıntılar yaşadığına da dikkat çeken Çiçek, “Eskiden yurtdışından hammaddeyi getiriyorduk ve eks tra çok büyük paralar vermiyorduk. Şimdi ise bu kanun ile birlikte maliyetler arttı. Örneğin 3-5 yıl önce 10 lira ise, şimdi 100 lira oldu. O dönemden bu yana girdilerimizde inanılmaz şekilde bir artış oldu. Burada en büyük girdiğimiz birincisi elektrik ücretleri. 5 yıl boyunca elektrik fiyatlarına baktığımız zaman bire 5 arttı. İşçiler maliyetleri bir yandan, diğer yandan ise çalışan işçi bulamama sıkıntısı. Bütün bunlar göz önünde” diye konuştu. Yunus Plastik sahibi Eşref Çiçek, sözlerini daha sonra şöyle sürdürdü:

“İŞLETMELER 3’TE BİR ORANINDA

KAPASİTEYİ DURDURMAK ZORUNDA KALDI”

“Bu sıkıntıların dışında artı eskiden bu sektördeki en büyük özelliklerden biri de peşin para alım-satım yapılmazdı.3-5 aylık çeklerle dönerdi. Şimdi ise banka faizlerinin çok yüksek olması da sektörümüzü olumsuz yönde etkiliyor. Eskiden BCH dediğimiz tutarlar çok düşük iken, şimdi yüzde 60-65 civarında. Dolayısıyla ekonomisi güçlü olmayan, öz sermayesi fazla olmayan firmalar maalesef bankaya yönelmek zorunda kaldı. Bankaya yönelip, eski gibi iş yapamayan firmalar da bitmek durumunda kaldı. Aylık üretimi 300-400-500 ton ve hatta 1000 tona yakın işletmelerimiz var. Bu işletmeler 3’te bir oranında kapasiteyi durdurmak zorunda kaldı. Bununla beraber sektörden muvaffak  olmayıp, çıkanlar var. Bunun da 2 sebebi var. Birincisi banka faizlerinin yüksek olması, burada sıkıntıları yaşamak bir yandan,  diğeri ise elindeki 3-5 lirayı bankaya koyup, buradan gelir sağlamak istenmesi.

“SON 10 YILDA SANAYİCİYİ İLERİYE

TAŞIYABİLECEK HİÇBİR KANUN ÇIKMAMIŞTIR”

Şimdi sadece bizim sektörün değil, ülke ekonomisinin de çok iyi gidebilmesi için en önemli şey üretim. Son 10 yılda sanayiciyi ileriye taşıyabilecek hiçbir kanun çıkmamıştır. Aksine sanayicinin üretimden elini ayağını çekmesi için her türlü negatif yönünde kanunlar çıkarılmıştır. Çıkarılan kanunları çıkartan bürokratlar keşke sanayiciyi, tarımı, sokağı iyi etüt edebilse, nelerin eksik olduğunu saptayabilse ve ona göre kanunlar çıkarsa çok daha başarılı olur diye düşünüyorum. En büyük sıkıntılarımızdan biri de bürokratlardaki liyakatsızlık. Sektörden bihaber olan ve konuya hakim olmayan insanların koltuk işgal etmeleri.

“SEKTÖRÜMÜZDEKİ SIKINTILAR

İSTİHDAMI DA ETKİLEMEKTEDİR”

Bu sektörden başka bir sektörden hayat bulamayan firmalar mecburen sisteme ayak uydurup hayatını idame ettirebilecek  ölçülerde davranacak. Böyle olunca ister istemez küçülmeye doğru da gitmek zorunda kalıyorsun. İşyerimiz 300-400 ton mal üretirken çalışan işçi sayısı 40-50 kişi iken, şimdi 100 ton mal üretiyor 10 kişi çalışıyor. Bizim burada Kemal Deniz Geri Dönüşüm Sitesi’nde 160 işyeri var. Her 160 işyerinde en kötü 20 kişi çalışır. Bunu topladığınız zaman 3 bin 200 aile yapar. Bu sektörde çalışan insanların çoğu kültürel bağlamda düşük insanlar. Sokağa bıraktığın andan itibaren, orada da düşebileceği problemleri de düşünün. Zaten işçi bulamıyoruz.”

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve cukurovapress.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.