“Memura atılan yumruk devlete atılmıştır”
“Memura atılan yumruk devlete atılmıştır”
Seyhan Devlet Hastanesi Acil Servisi’nde görevli Dr. Hüseyin Dedecan’ın bir hasta tarafından yumruklanmasına tepki gösteren Adana Tabip Odası ile SES Yönetici ve üyeleri sağlıkta şiddetin önlenebilmesi için etkin, caydırıcı ve uygulanabilir yasaların yaşama geçirilmesini istediler.
Seyhan Devlet Hastanesi Acil Servisi önünde bir araya gelen hekim ve sağlık çalışanları saldırıya uğrayan Dr. Hüseyin Dedecan'a destek olup, basın açıklaması yaptılar.
DR. AHMET SUNTUR, “GÜVENLİ ÇALIŞMA ALANLARI İSTİYORUZ”
Hastanede görevi başında devletin memuruna atılan yumruğun aslında devlete atıldığını söyleyen Adana Tabip Odası Başkanı Dr. Ahmet Suntur, “Bildiğiniz gibi Hekim, Hakim, Hakem aynı kökenden gelen kelimelerdir. Geçtiğimiz aylarda bir hakeme atılan yumruk sonrası hakemler iş bıraktı, futbol federasyonu açıklama yaptı. Arkasından kaymakamlar, valilik, Spor Bakanlığı ve hatta Cumhurbaşkanlığı açıklamalar yaparak, bazıları yaralanan hakemi ziyaret ettiler. Cumhurbaşkanı Sporda şiddete izin vermeyeceğiz dedi. Saldırıyı gerçekleştiren şahıs tutuklanarak yargılandı. Bizimde bürokratlardan, siyasilerden ve mahkemelerden beklentimiz budur. Etkin , uygulanabilir bir sağlıkta şiddet yasası istiyoruz. Sağlıkta şiddetin nedenini hepimiz biliyoruz. 3-5 dakikaya sığdırılmaya çalışılan muayenelerle verilemeyen sağlık hizmeti, yok sayılan sağlık hakkı, iyileşemeyen hastalıklar, bulunamayan ilaçlar, yapılamayan ameliyatlar, mesleki özerkliğe yönelik müdahaleler, hekimlerin/sağlık emekçilerinin tükenmişliği ve son zamanlarda iyice derinleşen ekonomik kriz toplumun sağlığını bozmakta, şiddeti körüklemektedir. Sağlık emekçilerine yönelik şiddetin bir boyutu da liyakatsiz yöneticilerin yaptığı mobbing ve baskı uygulamalarıdır. Biz ne istiyoruz!; Önerdiğimiz sağlıkta şiddet yasasının tek bir virgülü dahi değiştirilmeden kabul edilmesini istiyoruz. Sağlık emek-meslek örgütleri ve uzmanlık derneklerinin önerileriyle güvenli çalışma alanları istiyoruz. Mesleklerimizi hedef gösteren tüm kitle iletişim araçlarının denetlenmesini istiyoruz. Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın hemen terk edilmesini istiyoruz. Hekim-hasta ilişkisindeki güvenin yeniden tesisini hedefliyoruz. Toplumu hastalıklardan koruyabildiğimiz; tüketim nesnesi değil, hak öznesi olduğumuz bir hekimliği var etmek istiyoruz. İdareci belirlemeleri liyakat kriterlerini taşıyan kişilerin aday olacağı ve çalışanlar tarafından seçimle belirleneceği şekilde olmalıdır.” dedi.
BELGİN IŞIK, “ŞİDDET, BİR HALK SAĞLIĞI SORUNUDUR”
Sağlık Ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eş Başkanı Belgin Işık ise yaptığı konuşmada “Toplumun bütün alanlarına pandemi gibi yayılan, kimi zaman yaralanmalarla kimi zaman da ölümlerle sonuçlanan şiddet, sağlık alanına da sirayet etmiştir. Neredeyse önlenmek istenmiyormuşçasına içinden çıkılmaz hale gelen sağlıkta şiddet, bir halk sağlığı sorunudur ve gücünü sağlıkta dönüşüm adı altında kışkırtılmış sağlık taleplerinden, sağlık emekçilerinin köle gibi gösterilmesinden, hastaların müşteri olarak görülmesinden, ‘giderlerse gitsinler’ gibi söylemlerle değersizleştirilen mesleklerimizden, siyasilerin ve idarecilerin sağlık emekçilerine yönelik olumsuz yaklaşımlarından, kullandıkları zehirli dil ve söylemlerden ve liyakatsız yöneticilerin mobbinginden almaktadır. Yani 20 yılı aşkın süredir bu iktidarın uyguladığı, dayattığı sağlık politikalarının sonucunda oluşan ve acı veren bir durumdur şiddet. Sağlıkta Dönüşüm adı altında cilalanmış isimlerle öyle bir sistem kurdular ki, manipüle ederek, işleyişteki aksaklıkların, sistemdeki tıkanmanın sorumlusu sanki sağlık emekçileriymiş gibi onları hedef tahtasına oturttular ve hasta ile hasta yakınlarının hedefi haline getirdiler..” diye konuştu.
DR. HÜSEYİN DEDECAN, “UMARIM BEN SON OLURUM”
Fiziksel şiddete maruz kalan Dr. Hüseyin Dedecan, konuşmasında “Hocalarımızın bizlere söylediği zorluklarla karşılaşacaksınız. Yorulacaksınız. Uykusuz kalacaksınız maalesef ki şiddete de maruz kalacaksınız. Ama dedi şunu unutmayın, mesleğimize hiçbir zaman küsmeyin. Çünkü o kötü insanlar yüzünden mesleğimize küserseniz iyi insanların tedavisi aksayacak, siz iyi insanlar için mesleğinize devam edin dedi. Ve ben nöbetime devam etmemin tek sebebi oydu. Iyi insanlar için burada iyi insanlar için varız. Sağlıkta şiddete karşıyız. Umarım ben son olurum. Bana destek olan tüm meslektaşlarıma, sağlık çalışanlarına minnettarım.” dedi.
DOÇ. DR. ALİ İHSAN ÖKTEN, “ŞİDDETİN SON BULMASI İÇİN MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ”
İş kolundaki sektörlere göre 16 kat daha fazla şiddete uğradıklarını ifade eden TTB 2.nci Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten, “Her otuz dakikada sağlık emekçisi bu ülkede şiddete uğruyor. Beyaz kod verilerine artık Sağlık Bakanlığı yayınlamıyor. Çünkü rakamlar gerçekten oldukça korkutucu. Tüm bunlara rağmen çok uzun süredir sağlıkta şiddet konusunda uyarılarımızı yapıyoruz. Türk Tabipleri Birliğinin önerdiği yasanın noktasına, virgülüne dokunmadan tekrar meclisten çıkarılmasını istiyoruz. Ancak tüm bunlar yaşamın her alanındaki şiddeti önlemeye yetmeyecektir. Eğitim gibi birçok sorunlar önümüzde durmaktadır. Ekonomik Siyasal sorunlar. Bunların hepsi ne yazık ki ııı şiddeti doğurmaktadır. Sağlıkta bu alandan payını almaktadır. Ama biz her zaman olduğu gibi iktidarı Sağlık Bakanını uyaracağız. Sağlıkta şiddetin son bulması için hep birlikte mücadeleye devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.