“Belediye gelirleri tırpanlanıyor!”
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda görüşülen teklif ile ilan ve reklamda vergi muafiyeti tanınmasının belediye gelirlerinde ciddi bir azalmaya sebebiyet vereceğini kaydetti. CHP’li Dr. Şevkin, “Türkiye'de ne yazık ki güven erozyonu artmış ve yatırım iştahı tümüyle tıkanmıştır. Yaratılan kamu kaynağını kamu kaymağına dönüştürüp sınırlı bir kesime pay etme çabalarından derhâl vazgeçilmelidir” dedi.
“20 YILDIR NEDEN BU UYGULAMAYI YAPMADINIZ DA BUGÜN GETİRİYORSUNUZ ?”
Özellikle Cumhuriyet Halk Partili (CHP) 11 büyükşehir belediyesinin, ekonomik, idari, teknik ve sosyal alanlarda sürekli yetki daraltılmasına dair çalışmalar yapıldığına dikkat çeken Dr. Şevkin, “Bunu nerede görüyoruz? Örneğin, İller Bankası, kredilerin yüzde 4,5'ini CHP'li belediyelere tanırken yüzde 90-95,5'ini maalesef Adalet ve Kalkınma Partili belediyelere sağlıyor. Örneğin belediyelerin elinde olan imar yetkisi; bir riskli alan ilan edilerek kupon araziler yaratılıyor ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın uhdesine verilerek âdeta yandaş müteahhitlere buralar peşkeş çekiliyor” diye konuştu. Belediyelerin yardım amaçlı topladığı paralara dahi pandemi döneminde el konulduğunu hatırlatan Dr. Şevkin, kanun teklifinde yer alan ilan-reklam vergisi muafiyetinin iyi niyetli konulmadığını söyledi. Dr. Şevkin, "Yirmi yıldır neden bu uygulamayı yapmadınız da bugün getiriyorsunuz?" diye sordu.
“DEFTERİNİZDE ÇOK SİLGİ İZİ VAR!”
Hükümetin, komisyonun önüne yine alelacele bir teklif sunduğunu dile getiren Dr. Şevkin, “Defalarca bunu tekrarlıyoruz, muhalefetle paylaşılıp, üzerinde konuşulup tartışılması gerekiyor. Tabii, defterinizde çok silgi izi var çünkü hep yanlış yapıyorsunuz. Yine, böyle bir kanun taslağıyla karşı karşıyayız” dedi.
Komisyondaki görüşmelerde iktidar milletvekillerinin ihracat artışına dikkat çektiğini ancak vatandaşa hiçbir yansıma görülmediğini belirten CHP’li Dr. Şevkin, “Yılbaşında 8,27 lira olan demir neden şu anda 15,6 liradan satılıyor. İnşaat sektörü neredeyse durma noktasına gelmiş. Kamu müteahhitlerine ödeme yapılamıyor. Gübrede fiyatlar neden 4 kat arttı? Çimentoyu ihracat ettiğinizi söylüyorsunuz ama ülkede çimentonun fiyatı 4 kat arttı. Neden iç piyasada ucuzlatmak ve burada kullanmak yerine ihraç etmek tercih ediliyor?” sorusunu yöneltti. Türkiye’nin milyonlarca yılda oluşan ve bir daha yerine konulamayacak, milli rezerv olan madenleri uç ürüne dönüştürmeden apar topar satmasına tepki gösteren Dr. Şevkin, “Maden ihracatı yüzde 26 seviyelerinde. Milli servetimiz canhıraş şekilde satılıyor” dedi.
“HAK NE YAPIYOR?”
Piyasada güvenilir olmayan helal akreditasyonu engellemek üzere kanun teklifinin 9'uncu ve 10'uncu maddelerinde yapılan düzenlemelerin gerçeklikten uzak olduğuna işaret eden Dr. Şevkin, İslami ürün hizmet pazarına ilişkin küresel standartlara uyum amaçlı kurulan Helal Akreditasyon Kurumu (HAK) hakkında 2017 yılında CHP’nin bir muhalefet şerhi olduğunu hatırlattı. 1,9 trilyon dolarlık ürün hizmet hacmindeki İslami pazara açılma sorununun kökeninde yasal boşluk değil, ekonomi ve dış politika sorunlarının olduğunu dile getiren Dr. Şevkin, “Beş yıl önceki şerhte helal ürün hizmet belgelendirme ve akreditasyon süreçlerine dair boşlukların piyasadaki güven unsurunu sağlamaktan uzak olduğunu CHP grubu olarak belirtmiştik. Getirilen bu teklif beş yıl önceki şerhte savunduğumuz eksiklikleri doldurmaktan uzaktır. Kurum, kuruluşundan bugüne kadar 14 kuruma olumlu akreditasyon sertifikası vermiştir; 2022 Şubatında yayınlanan yıllık faaliyet raporuna göre, Kurumun 52 personeli var; 2021 başlangıç ödeneği 6 milyon 455 bin lirayken yıl içinde aktarılanlarla beraber toplam ödenek 8 milyon 254 bin liraya varmış. HAK'ın 2022 başlangıç ödeneğinin ise 2021 başlangıcına kıyasla yüzde 45 artışla 9 milyon 390 bine yükseldiği bu raporlarda ifade edilmektedir” dedi.
“İTHALATA BAĞIMLILIK ARTIYOR!”
Hükümetin, bölge ülkelerinden gelebilecek uzun vadeli yatırımları ülkemize çekemediğine işaret eden CHP’li Dr. Müzeyyen Şevkin, “Ekonomimiz ithalata, tüketime, borçlanmaya ve sıcak paraya dayalı olarak yürütülüyor, yürütülmeye devam ediyor. Türkiye'nin ithalata bağımlılığı artıyor. Türkiye'nin ihracatı Nisan’da yüzde 24,6 oranında artarak 23,4 milyar dolara, ithalatı ise yüzde 34,9 artarak 29,5 milyar dolara yükseldi. Dış ticaret açığı ise yüzde 98,1 oranında artarak 6,1 milyar dolara çıkmış durumda. Ocak-Nisan döneminde ihracat yüzde 21,7 oranında artarken, 83,6 milyar dolar olurken ithalat yüzde 40,1 oranında artarak 116,1 milyar dolara kadar çıktı. Bu dönemdeki dış ticaret açığı yüzde 129 oranında büyüdü ve 32,5 milyar dolara kadar çıkmış bulunuyor” diye konuştu.